Savcı iddianamesini tamamlayarak bugün Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Savcılık iddianamesinde çocuklar "Silahlı örgütü üye olmak, kamuya ait yer bina tesis ve diğer eşyaya zarar vermek, kamu görevlisinin görev yapmasını engellemek, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmekle" suçlanıyor.
Çocukların, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu 'nun 28. maddesinden , 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 'nun 220/6-7 delaletiyle 314/3 maddesi yollamasıyla 314/2 den , 265/1, 152/1-a, 53 ve 31/3 maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları isteniyor.
36 çocuk hakkında bir başka davaysa, Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilerek Ankara Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
60 çocuk hala tutuklu
Diyarbakır'da PKK militanlarının cenazelerin kaldırılması sırasında başlayan, 28 Mart-1 Nisan tarihleri arasındaki olaylarda 202 çocuk gözaltına alınmış, bu çocukların 91'i çıkarıldıkları sorgu mahkemeleri tarafından tutuklanmıştı. Diyarbakır Barosu avukatlarının itirazları sonucu bu çocuklardan 34 ü serbest bırakılmıştı. Yeni gözaltılar sonrası tutuklu çocukların sayısı 57'den 60'a yükseldi.
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, "Gözaltına alınan çocukların yüzde 95'inin işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını" bildirmişti.
Yasa ne diyor?
"Suç işlemek amacıyla örgüt kurma" başlıklı TCK'nin 220. maddenin 6. ve 7. bentleri şöyle:
"(1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması hâlinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir. (6) Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır. (7) Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır. "
"Silâhlı örgüt" başlıklı TCK'nin 314. maddesinin 2. ve 3. maddeleri şöyle:
"(1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla, silâhlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.(3) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır."
"Görevi yaptırmamak için direnme" başlıklı 265. maddenin 1. bendi şöyle:
"(1) Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
"Mala zarar vermenin nitelikli hâlleri" başlıklı 152. maddesinin 1. bendinin a fıkrası şöyle:
"(1) Mala zarar verme suçunun; a) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında, İşlenmesi hâlinde, fail hakkında bir yıldan altı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur"
TCK'nin "Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" başlıklı 53. maddesi şöyle:
"(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan,c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tâbi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.
(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.
(3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.
(4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
(5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.
(6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar."
TCK'nin "Yaş küçüklüğü" başlıklı 31. maddesinin 3. bendi şöyle:
"(3) Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde ondört yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların yarısı indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası sekiz yıldan fazla olamaz. "
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun "Yasaklara aykırı hareket" başlıklı 28. maddesi şöyle:
"Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşleri düzenleyen veya yönetenlerle bunların hareketlerine katılanlar, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde bir yıl altı aydan üç yıla kadar hapis ve onbin liradan yirmibeşbin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır." (KÖ/EÖ)