Fotoğraf: Twitter
Haberin İngilizcesi için tıklayın
"Çocuk istismarı sıradan bir kişinin iyi niyet, şefkat ve ilgisi ile üstesinden gelinebilecek bir mesele değildir" diyor Doç Dr. Neylan Ziyalar.
Bu nedenle de konunun uzmanı olmayan kişilerin bu yaklaşımlarının çocuğa daha çok zarar verebileceğinin altını çiziyor.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Adli Tıp ve Adli Bilimler Enstitüsü'nde öğretim üyesi Ziyalar'ın bu ay içinde Seçkin Yayınları'ndan okurla buluşan kitabı "Çocuk İstismarı ve Çocukla Adli Görüşme" özellikle, yapılacak adli görüşmelerde çocuğun ikinci defa örselenmesinin önüne geçmek için önemli bir kaynak.
"En büyük hata, tekrarlayan sorgular ve yönlendirici sorular"
"Çocuk istismarı ciddi bir suçtur. Bundan haberdar olanların yapacağı en doğru davranış, yardımcı olmaya çalışmak yerine derhal bir uzmana başvurmak ve resmi makamlara bildirmek olmalıdır" diyerek tekrar altını çiziyor Ziyalar:
"Çocukla adli görüşmede sıklıkla yapılan hataların başında, çocuğun ifadesinin alanda uzman olmayanlarca alınması, tekrarlayan sorgular ve yönlendirici sorulara yer verilmesi geliyor."
Çocukluğa dair tanım ve kavramlar, çocuğun gelişim aşamaları, çocuk istismarı ve ihmalinin farklı boyutları gibi başlıklarda bilgi veren kitap, başta alanda çalışan hukukçular, psikologlar, psikolojik danışmanlar ve sosyal hizmet uzmanları olmak üzere tüm çocuk adalet sistemi çalışanları için kaynak niteliği taşıyor. Ziyalar kitabın, bu alanda görev yapan personel, alanda lisans ve lisansüstü çalışmalar yapan öğrencilere yönelik olarak da hazırlandığının latını çiziyor.
Bu kapsamda çocuklarla adli görüşmenin temel prensipleri , sistematiği, incelikleri ve pratik uygulamalarda dikkat edilmesi gereken noktalar ve çocuk ifadelerinin analizi konuları yer alıyor.
"Toplum tabanlı önleme çalışmaları"
Çocuk istismarının yalnız Türkiye'de değil, dünyanın pek çok yerinde gündemden düşmeyen bir konu olmayı sürdürdüğünü belirten Doç. Dr. Neylan Ziyalar, "Çocuk istismarının gündemden düşmesinin ancak yaygın farkındalığın sağlanabilmesi için toplum tabanlı önleme çalışmaları ile mümkün olabileceği kanaatindeyim" diyor.
"Karanlık sayıları görünür kılmak önemli"
Neylan Ziyalar şöyle devam ediyor:
"Çocuk istismarı olgularının son yıllarda giderek daha çok resmi makamlara bildirilmeye ve suç kayıtlarına girmeye başlamış olduğu bir gerçek olmakla birlikte; bundan daha önce olmadığı anlamı çıkmaz. Çocuk istismarının görülme sıklığının yıllar içindeki değişikliklerini anlamak ancak her yıl aynısı tekrarlanan standart ölçüm yöntemleri ile çalışmalar yapmak ve resmi makamlara intikal etmeyen karanlık sayıları görünür kılmakla mümkün olacaktır." (AÖ)