Nüfusun hemen hemen yüzde 30'unun 15 yaşından küçük olduğu Türkiye'de, nüfusun yüzde 28'i gıda ve gıda dışı yoksulluk içinde, yüzde 24'ü günde 4,30 dolarla yaşıyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) işbirliğiyle 12-13 Haziran'da Ankara'da "Çocuk Yoksulluğunun Önlenmesi" başlıklı bir konferans düzenliyor.
Pieters: Çocuk yoksulluğu çok katmanlı bir sorunsal
Konferans öncesi UNICEF Türkiye Program Koordinatörü Lila Pieters'la çocuk yoksulluğu üzerine konuştuk.
Sorunun doğru anlaşılabilmesi ve tartışılabilmesi için, çocuk yoksulluğunu nasıl tanımlamak gerekiyor?
Çocuk yoksulluğunun kesin bir tanımı yok. Çünkü çocuk yoksulluğu çok katmanlı bir sorunsal. Çocuğun duygusal, bilişsel ve fiziksel yoksulluğunun ölçümü çok zor. Tabii ki ekonomik ve sağlık göstergeleri hepsi önemli, ama sorun çok yönlü olduğu için yeterli değil.
Çocuk yoksulluğunun nedenleri neler?
Çocuk yoksulluğunun nedenlerinde, üç ana etmenden bahsedebiliriz. Bunlardan bir tanesi son yüzyılda yaşanan soysal ve ailesel değişimler. Örnek vermek gerekirse OECD ülkelerinde bunun içinde Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Türkiye'de çocuklar çoğunlukla bir aile içerisinde ve anneleriyle yaşıyorlar.
Bu tür ailelerde annenin üç tür rolü var. Bu üç tür rolü bir araya getirip yapması çok zor. Hem anne, hem bakan kişi hem bazen baba hem de bazı durumlarda para kazanmak zorunda olan kişi. Bu yapısal değişiklikten dolayı bu tür ailelerde yaşayan çocukların yoksullukla karşı karşıya kaldığı görülüyor.
Türkiye endüstriyelleştikçe ve modernleştikçe bu sorunlarla karşı karşıya kalacak ama şu anadaki pozisyon çok büyük ailelerden kaynaklanan bir yoksulluk olması.
Küreselleşme ve özelleştirmeyle yoksulluk arttı
Sosyal faktörse ailenin bireylerinin ne kadar eğitimli olup olmadığı. Türkiye'de durum eğitimi olmayan ve çalışma uygun pozisyonu olmayan çok fazla ailenin olması. Avrupa eğitimliler fakat eğitimleri pazarın ihtiyaçlarını karşılamıyor. Türkiye'deyse eğitimsizler ve pazarın sürekli insan ihtiyacı var.
Diğer önemli noktaysa emek pazarı, küreselleşme ve özelleştirme. Pazar ekonomisinin yarattığı ortamda işçilerin durumu küreselleşme ve özelleştirmeyle birlikte çok daha kötüledi. Bu zamana kadar devlette çalışanların eğitimleri yetenekleri özelleştirme ve küreselleşmenin beklentilerine uymaz oldu. Endüstri Batı Avrupa'dan ve kuzey Amerika'dan Güney Asya'ya doğru gitti ve buda çok ciddi bir etki yarattı. Türkiye'deki tekstil sektörüne bakıldığında da bunu görmek mümkün.
Hükümetin daha fazla bütçe ayırması gerek
Devletlerin sosyal politikalarındaki değişimler ve değişen öncelikler Avrupa'da özellikle sosyal devlet anlayışı içerisinde baktığımızda ekonomik krizlerden dolayı devletin yoksul aileyi koruma görevi kesintiye uğrayarak giderek azaldı.
Dünyada durum ne?
Genel olarak çocuk yoksulluğu küresel bir sorun. Devletlerin bu konuda özel önem göstermeleri gerekiyor. Yalnızca Türkiye'de değil tüm dünyada yükselmekte olan bir çocuk yoksulluğu sorunu var.
Türkiye'ye bakarsak?
Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı'nın ve Sağlık Bakanlığı'nın birtakım önlemler aldığını söyleyebiliriz. Ama yeterli değil; daha fazla bütçe ayrılması gerekir.
UNICEF çocuk yoksulluğunun önlenmesi için ne gibi politikalar ve programlar öneriyor?
Sorunun çözümü, devletin üstlenmesi gereken bir konu. UNICEF sadece teknik destek sağlıyor. Türkiye'de çocukların okula gitmesi hâlâ bir sorun. Özellikle bu konuda önlemler alınması gerekiyor, yoksul alilerin çocukları muhakkak okula gidebilsinler. Eğitimin gizli giderleri, dershaneler, üniformalar ve diğer giderlerin hepsinin sorun olmaktan çıkarılması gerekiyor. Çünkü bunlar yoksul aileler için yükler.
Kreşlere günlük bakım ünitelerine ihtiyaç var
Dünya Bankası'nın yaptığı son araştırmalarda da özellikle Türkiye'de kadınların iş yaşamına daha az katılabildiği ortaya çıktı. Kadınların iş yaşamına katılımının sağlanması gerekiyor. Kadınlara işlerine yaramayacak biçki dikiş gibi kurslar yerine iş yaşamında yer açacak türden yetenekler kazandıracak eğitimler verilmeli.
Çünkü kadınların çoğu çocuklarını bırakıp işe gidemiyorlar. Yoksulluk içinde yaşayan, kötü beslenen ve sağlıksız ortamlarda büyüyen çocuklar için kreşler ve günlük bakım üniteleri çok önemli. Kendi yaşıtlarıyla aynı seviyede olabilecek imkanlar sağlanmalı.
Hükümet yoksul aliler için özel paketler hazırlamalı
Çocuk yaralanması özellikle İstanbul'un yoksul semtlerinde yaşayan çocuklar için çok ciddi bir sıkıntı. Çünkü çocuklar her türlü tehlikeye açık durumda çalıştırılabiliyorlar.
Hükümetin yoksul aileler için özel bir paketler hazırlayarak, kira gideri, okul gideri ve diğer ihtiyaçları karşılıyor olması gerekiyor.
Türkiye'de koşullu nakit aktarımı uygulanmaya başlandı fakat bu uygulamanın içine ev ve eğitim gibi giderlerinde eklenmesi gerekiyor. Türkiye hükümeti attığı bu adımı bu yönde geliştirmeli.
Medyanın özellikle çocuk yoksulluğu konusunda çok daha fazla haber yapması sorunun görünür olmasını sağlaması gerekiyor. Konferansın Türkiye çocuk yoksulluğunun daha fazla altını çizerek, sonuçlarının bundan sonraki süreçte etkili olacağını umuyoruz.
Çocuk yoksulluğu bir hayırseverlik meselesi değil
Yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkilerini küresel, bölgesel ve Türkiye perspektifinden ele alınacağı konferansın hedefleriyse şöyle:
* Türkiye'de çocuk yoksulluğu ile ilgili kamuoyu duyarlılığının oluşturulması; çocuk yoksulluğunun ortadan kaldırılmasını bir hayırseverlik meselesi olarak değil toplumsal bir sorumluluk gereği olarak tutum değişikliklerinin sağlanması;
* Çocuk yoksulluğu konusunda çocukların kendi görüşlerinin ve baş etme mekanizmalarının kavranması;
* Yoksulluğun ve bu olgunun çocuğun gelişimi, korunma ve katılım hakkı üzerindeki etkilerinin daha iyi kavranması;
* Gerek ulusal gerekse yerel bütçe ödeneklerin çocuklar açısından yansımalarının daha iyi anlaşılması. (KÖ/TK)