Tekirdağ F Tipi Kapalı Erkek Cezaevi’nde tutuklu bulunan trans kadın mahpuslardan Diren 25 Ocak’tan beri ölüm orucunda.
Diren, “örgüt propagandası” suçlamasıyla Ağustos 2017’de Diyarbakır’da tutuklandı. Kesinleşmiş hükümler üç yıl hapis cezası var. Yaklaşık 18 yıl önce tutuklanan başka bir trans kadın Buse ile aynı hücreyi paylaşıyorlar.
TIKLAYIN - Tekirdağ 2 Nolu’da İki Günahkar(!); Diren ve Buse
Diren’in hapishanedeki sürecini görüşçüsü olarak İstanbul LGBTİ Yönetim Kurulu Üyesi Kıvılcım Arat takip ediyor. Ölüm orucuna başladığı haberini Diren’in abisinden alan Arat, dün (30 Ocak) kendisini kapalı görüşte ziyaret etti.
Diren’i ölüm orucuna başlamaya götüren süreci bianet’e anlatan Arat, Diren’in eyleme son vermesi için taleplerini şöyle aktarıyor:
"Çok ağır tecrit altındalar; hiçbir yasal haklarını kullanamıyorlar, homofobik, transfobik söylemlere maruz kalıyorlar. Bu nedenlerle ameliyat hakkının önündeki engeller kaldırılmasını, lazer epilasyon tedavisi karşılanmasını ve üzerlerindeki ağır tecridin son bulması için eylemini sürdürüyor.”
Lazer epilasyon tedavisi için kurul onayı istemişler
Diren lazer epilasyon tedavisi için başvurduğu İnfaz Hakimliği tarafından Tekirdağ Devlet Hastanesi’ndeki doktor kuruluna yönlendirilmiş. 24 Ocak’ta psikiyatristle yaptığı görüşmeden sonra ölüm orucuna başlamış. Arat süreci anlatıyor:
“Diren uzun zamandır lazer epilasyon tedavisi için bekliyordu. Bunun için cezaevi yönetimine, Adalet Bakanlığı'na dilekçeler gönderdi.
“İnfaz Hakimliği'ne lazer epilasyon tedavisinin yapılması için bir kez daha başvuru yapıyor. İnfaz Hakimliği de tedaviye başlamak için Tekirdağ Devlet Hastanesi'ndeki sağlık kuruluna 'Transeksüel kişinin/kişilerin lazer epilasyon tedavisi görmemesi hayati midir, değil midir' sorusunu yöneltiyor.
Psikiyatrist Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklarına sevk etmiş
“Diren bu süreçte birçok doktorla görüşüyor fakat en son kararı verecek kişi psikiyatrist. Önyargılı yaklaşıp hiçbir şekilde dinlemeden Diren'i Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk ediyor.
“Diren 'Bir psikiyatrın oturup dinlemesi lazım hayati mi değil mi diye; ben üç defa intihar teşebbüsünde bulundum. Ama o beni translar zaten hep böylesiniz diyerek odasından kovdurdu. Lazer epilasyon tedavisi alamamamın benim bilincimde, ruh halimde yarattığı etkileri dinlemedi' diyor.
"Bakırköy'e gitmek istemiyor çünkü bir mahpus için Bakırköy'e ring aracıyla gitmek ciddi bir işkence. Son intihar teşebbüsünde uyandığında kendini kalorifer peteğine kelepçeli bulmuş. 'Hastanede yatmaktansa hücrede kalmak daha iyi' diyor.
Arat: Başka bir yere sevk etmek taktikleri
"Başka bir yere sevk etmek de taktikleri. Mesela Diren isim değişikliği için Sulh Ceza Mahkemesine başvurmuştu. Sulh Ceza dosyayı Nöbetçi Sulh Ceza'ya yolladı. Diren, davanın Sulh Ceza'nın yetki alanı olduğundan ısrar etti.
“Ancak Diren başvuruları mecburen onların yönlendirdiği şekilde yaptı ve geçen gelen yazıda dosyanın ilk başvurduğu mahkemenin yetki alanında olduğu söylendi. Bir ayda halledilecek şeyi böyle yaparak bir yıla uzatıyorlar.
“Tutuklandığı günden beri bir tane cımbız istiyor”
“İnfaz koruma memurları Diren’e 'Murat bey' diye sesleniyordu. Tutuklandığından beri bir tane cımbız istiyor. 'Yazmadığım dilekçe kalmadı bir tane cımbız için ama cımbız gelmedi' diyor. Kantin tamamen erkek ihtiyaçları üzerinden şekillenmiş, kadınlar için sutyen dahil hiçbir şey yok.
“Üstelik tecrit içinde tecrit yaşıyorlar. Çünkü daha önce politik mahpuslarla aynı binada kalıyorlardı. Şimdi FETÖ'cülerle aynı binaya aldılar.
“Eski binada en azından insanlarla haberleşip iletişim halinde oluyorlardı. Fakat buradaki tutsaklar 'İnşallah allah izin verir de siz de ameliyat olursunuz, siz de insansınız' gibi notlarla iletişime geçiyorlar. Bu da onların psikolojisini iyice bozuyor.
“Diren’e Buse’nin sürecini yaşatıyorlar”
"Buse bütün işlemlerini tamamladı. Sadece ameliyat için izin bekliyor. Beş yıl boyunca ondan kimsenin haberi yokken bütün o işlemleri dişiyle tırnağıyla tek başına yapmayı başarabilmiş.
“Ama tabii onun da sağlığı iyi değil. Çünkü o ameliyat iznini alana kadar yapılmayan şey kalmamış. Şimdi Diren'e Buse'nin sürecini yaşatıyorlar.” (TP)