Avukatların yargılandığı KCK duruşmasını izlemeye gelen Avrupalı avukatlar heyeti, avukatların da açlık grevine girdiğine dikkat çekerek adil yargılanma hakkının yerine getirilmesini talep etti.
28'i tutuklu çoğu avukat 50 kişinin yargılandığı KCK davasının dün İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dördüncü duruşmasında yine sanıkların anadilde savunma hakkı talebi reddedildi.
Cezaevlerinde 57. gününe giren açlık grevlerindeki taleplerden biri de anadilde savunma hakkı. Sanık avukatlar da bu taleplerin yerine getirilmesi için iki gün önce açlık grevine girdiklerini açıkladılar.
Dünkü KCK duruşmasını izlemeye gelen Fransa, Almanya, Yunanistan, İsviçre, İngiltere, Hollanda barosuna bağlı avukatlar İnsan Hakları Derneği'nde basın açıklaması yaptı.
Heyet adına açıklamayı yapan İngiltere Barosu'na bağlı İnsan Hakları Komite Üyesi Margeret Ower, dünkü duruşmada meslektaşlarının anadilde savunma hakkının Adalet Bakanlığı'nın konuyla yeni yasa çıkartma çalışmalarına rağmen reddedilmesini eleştirdi.
"Meslektaşlarımız açlık grevinde"
Ower, tutuklu avukatlarının da açlık grevlerine girdiğini hatırlatarak "Anadilde savunmanın kabul edilmesinin grevin sonlanması için olumlu bir adım olacağını söylediler ancak mahkeme buna rağmen reddetti" dedi.
Talebin reddedilmesi üzerine sanık avukatlarının mahkeme salonunu terk ettiğini belirten Ower, mahkeme başkanı Mehmet Ekinci'nin avukatları olmadan duruşmaya devam etmesinin hukuk dışı olduğunu belirtti.
"Duruşma iki saate sığdırıldı"
Ower, gözlemci oldukları duruşma ile ilgili fiziki koşulların yetersizliğinden de bahsetti:
"Savunma avukatları salondaki jandarmalardan ötürü müvekkilleri göremiyor ve konuşamıyor. Duruşma salonun kapasitesi müvekkillerin yakınlarını içeri alacak kadar geniş değil. Dava toplum iki saate sığdırıldı. Müvekkiler Kürtçe konuşmak isteyince mikrofonlar kapatıldı."
"AİHS'ne aykırı"
Davanın 3 Ocaka yani üç ay sonrasına ertelenmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde (AİHS) belirtilen adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini belirten Ower, müvekkillerin açlık grevinde oldukları göz önüne alındığında bunun daha da vahim olduğunu söyledi.
Ower, son olarak Türkiye hükümeti yetkililerine seslenerek temel hukuk prensiplerinin çiğnendiği bu "ciddiyetsiz" davayı eleştirerek meslektaşlarına adil yargılanma hakkının sağlanmasını talep etti.
Açıklamada, altı Avrupa ülkesinden toplam 36 baro ve avukatlarla ilgili sivil toplum örgütünün imzası mevcut. (NV)