*Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, denizlerde görülen halk arasında "deniz salyası" olarak bilinen ve artarak devam eden müsilaj sorununu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) taşıdı.
Gürer, TBMM Başkanlığı'na sunduğu araştırma önergesinde, 2007 yılından bu yana görülen müsilaj sorunun bu yıl özellikle Marmara'nın tamamı ile İstanbul Boğazı'nı ve Çanakkale Boğazı'nı kapsayacak şekilde arttığını hatırlattı.
TIKLAYIN - Marmara'da müsilajdan denizin altı bile görünmüyor
TIKLAYIN - Marmara'nın ölümü: İstanbul kolera salgınına hazır mı?
Önergede, İstanbul Ziraat Odası Başkanlığı'nın uyarısına da yer veren Gürer, sanayi tesislerinden kaynaklanan çeşitli kirleticilerin bir kısmının arıtılmadan veya kısmen arıtılarak akarsulara ve Marmara Denizi'ne ulaştığına dikkat çekti.
Gürer, müsilajın koku açısından da bir halk sağlığı sorununa dönüşme ihtimalinin bulunduğunu vurgulayıp bu süreçte ekolojik ve ekonomik kayıplar yaşanmaması için tedbirlerin artırılması gerektiğini belirtti.
En önemli sorun
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ile Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun da dün (4 Haziran) CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne'de deniz salyasına ilişkin çalışma yaptıklarını anlatan Öztunç, son günlerin en önemli sorununun, Marmara Denizi'ndeki müsilaj olduğunu vurguladı.
Öztunç, evsel atıklar ve sanayi atıkları ile kirli akan Ergene Nehri'nin buna sebep olduğunu ve yıllardır bilim insanlarının, çevrecilerin, yerel yöneticilerin ve muhalefet partilerinin "Marmara Denizi bitmek üzere" diye feryat ettiğini söyledi:
"Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yıllarca buna sessiz kaldı. Hiçbir şekilde bu tepkileri ciddiye almadı. Bugün geldiğimiz noktada bu görüntüler yaşandıktan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı harekete geçmeye çalışıyor."
"Paris Anlaşması yürürlüğe konmalı"
Meclis'te konuyla ilgili araştırma komisyonu kurulması gerektiğini belirten Öztunç, şöyle devam etti:
"Ergene Nehri bir an evvel temizlenmelidir. Ayrıca derin deşarjla nehrin Marmara'ya aktarılması fikrinden vazgeçilmelidir. Marmara Denizi'nin çevresindeki sanayi tesislerine yönelik denetimler en sert şekilde yapılmalı ve Paris Anlaşması bir an evvel yürürlüğe konulmalıdır.
"Kanal İstanbul Projesi'nden vazgeçilmelidir. Aksi takdirde bu proje, Marmara Denizi'nin tabutuna çakılmış dördüncü ve son çivi olacaktır. Balıkçılara mutlak surette ekonomik destek sağlanmalıdır ve Mecliste bir komisyon kurulmalıdır."
TIKLAYIN - 10 soruda Paris İklim Anlaşması
TIKLAYIN - "İktidar, halk sağlığıyla değil Kanal İstanbul'la uğraşıyor"
(DŞ)