Mehmet Ağar'ın Susurluk davası kapsamında yargılanmasında, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Çağdaş Hukukçular Derneği'nin (ÇHD) ve Milletvekili Ufuk Uras'ın müdahillik taleplerini "suçtan doğrudan zarar görmedikleri" gerekçesiyle reddetti.
bianet'in görüştüğü, dünkü (13 Mayıs) duruşmaya katılan ÇHD'den avukat Taylan Tanay, 30 Eylül'deki gelecek duruşmada da bir başka vakayla yeniden müdahil olmak isteyeceklerini bildirdi.
Tanay, duruşmaya 13 Ağustos 1993'te İstanbul, Perpa iş merkezindeki operasyonda öldürülen Mehmet Salgın'ın ailesi adına katıldı. ÇHD, 9 Şubat'ta görülen bir önceki duruşmada da 12 Temmuz 1991'de öldürülen Yücel Şimşek'in ailesi adına katılmıştı.
Ağar duruşmada yoktu
Mahkemenin duruşmalara katılmamak için izin talebini yazılı savunma vermesi koşuluyla kabul ettiği Ağar, dünkü duruşmaya gelmedi. Ağar ilk duruşmada beraat istemişti.
"Mahkeme bütün suç iddialarını araştırmalı"
Tanay "Ağar bir suç örgütünün kurucusu ve yöneticisi olmakla suçlanıyor. Yasaya göre, eğer bu suç örgütüyle ilgili başka suç iddiaları ortaya çıkarsa, mahkeme bunları aydınlatıp yargılanmasını sağlamak zorunda" diyor.
ÇHD'nin dayanakları da, Perpa'daki baskında, daha önce Susurluk davası kapsamında mahkum olan özel harekatçı Ayhan Çarkın'ın yer alması ve o dönemde Ağar'ın Emniyet Genel Müdürü olması. Tanay "Çarkın o dönemde Ankara'da görevli olmasına karşın, İstanbul'daki bir operasyona katılmıştı" diyor.
Yaşar Öz'ün ifadesi alınacak
Mahkeme ayrıca, daha önce Susurluk davası kapsamında mahkum olan Yaşar Öz'ün de tanık olarak ifadesinin alınmasına karar verdi.
Abdullah Çatlı'ya ve Öz'e silah taşıma belgesi ve yeşil pasaport vermekle de suçlanan Ağar, ilk duruşmada Öz'ü MİT'ten Tarık Ümit aracılığıyla tanıdığını, PKK'nin insan kaçakçılığıyla gelir elde ettiğini, Öz'ün bağlantılarını kullanmak için kendisinden bazı telefon numaralarını aldığını söylemişti.
Öz de altı sayfalık bir mektubu avukatları aracılığıyla ulaştırarak Ağar'ın karıştığı hukuk dışı eylemleri açıklayabileceğini bildirmişti.
Öz, Ağustos 2007'den beri Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde.
Mahkeme, ayrıca, "kısmen ihbar ve bilgi mahiyetinde" dilekçe veren Yılmaz Vural adlı bir kişinin kimliğinin gerçekliğinin saptanmasına da karar verdi. (TK)