Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, bugün İstanbul Barosu Orhan Adli Apaydın Salonu’nda cezaevindeki havalandırmalara takılan kameralar ve avukat görüş odalarının camekana çevrilmesiyle ilgili hazırladıkları raporu kamuoyuyla paylaştı.
ÇHD İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Güçlü Sevimli, camekan uygulamasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’na aykırı olduğunu ifade etti.
“Tecridin bir parçası”
ÇHD Cezaevleri Komisyonu’ndan Sezer Özkan ve Yönetim Kurulu Üyesi Aycan Çiçek, uygulamaya neden karşı çıktıklarını ve camekanın yarattığı sonuçları anlattı.
Özkan, bu uygulamanın da F tipi hapishanelerdeki tecridin bir parçası olduğunu belirtti.
“Savunma hakları kısıtlanıyor”
Raporda camekan uygulamasıyla ilgili şu tespitler yer alıyor:
“Ekim 2013’te hiçbir haklı ve yasal dayanak bulunmaksızın tutukluların ve hükümlülerin savunma hakkını kısıtlayıcı nitelikte, avukat ile müvekkili arasındaki görüşmelerin gizliliğini ihlal edecek biçimde, avukat görüş odalarının duvarları yıkıldı. Odalar, ses geçiren, dinlemeye elverişli camlarla kaplı “fanuslara” dönüştürüldü.”
“Görüş odalarının duvarları yıkılarak tabandan tavana camlarla çevrildi ve iki avukat görüş odası birleştirilerek üç görüş kabini inşa edildi.”
“Yan yana odalardaki mahpuslar avukatları ile görüşürken birbirlerinin konuşmalarını duyabiliyor. Avukatları ile yaptıkları görüşmeler camların ses geçirmesi sebebiyle gardiyanlarca da dinlenebiliyor.”
“Bu şartlar altında özellikle tutuklular, savunma haklarının kısıtlandığı ve avukatları ile görüşmelerinin mahremiyetinin ihlal edildiği gerekçesi ile avukatları ile görüşmüyor. Savunma hakları kısıtlanıyor.”
Baro da rapor hazırladı
Kocaeli Barosu Avukat Hakları Merkezi de Kocaeli F Tipi Cezaevi’nde konuyla ilgili inceleme yaparak bir rapor yazdı.
Bu raporda da “avukatlar ile müvekkillerinin görüşmelerinin tamamen göz önünde ve konuşulanların duyulabileceği şekilde yapıldığını” belirttiler.
“Kanuna ve tüzüğe aykırı”
ÇHD’li avukatlar bilgi edinme hakkı çerçevesinde, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'ne de başvurdu.
Gelen cevapta uygulamanın, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 59/2. maddesi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzüğün 84. maddesinde yer alan ''...Avukat ve noter ile görüşme, meslek kimliklerinin ibrazı üzerine, tatil günleri dışında ve çalışma saatleri içinde, bu iş için ayrılan görüşme yerlerinde, konuşulanların duyulamayacağı, ancak güvenlik nedeniyle görülebileceği bir biçimde yapılır...'' ibaresine dayandığı ifade edildi.
Ancak avukatlar, “istisnai durumlarda uygulanabilecek olan kanun maddesinin genel kural haline getirildiğini ayrıca uygulamanın bu kanuna da aykırı olduğunu” belirtti: “Avukat görüş yerlerinin etrafını çeviren camlar ses geçiriyor. Kanun maddesinde, tutuklu/hükümlü ile avukatın görüşmelerinin ‘seslerin duyulamayacağı şekilde’ gerçekleştirileceği açıkça belirtiliyor.” (AS)