Cumartesi Anneleri/İnsanları 494. Haftalarında Cemil Kırbayır şahsında 12 Eylül 1980 darbesiyle kaybedilenler için toplandı.
Cemil Kırbayır’ın gözaltına alınışının 34. yılında ömrünün 33 yılını oğlunu aramakla geçiren ve kemiklerini bulamadan 105 yaşında hayatını kaybeden annesi Berfo Kırbayır unutulmadı.
Cumartesi Anneleri/İnsanları Berfo Kırbayır’a “Cemil bize emanet” diye seslendi. Kırbayır dosyasını üç yıldır davaya dönüştürmeyen Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na “görevi ihmal suçuna son verme çağrısı” yaparak etkin bir soruşturma ve adil bir yargılama talebini bir daha dile getirdi.
Kırbayır ailesi anlatıyor
Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır 12 Eylül darbesinin daha güzel bir hayat için mücadele eden insanların yolunu kesmek için yapıldığını söyledi.
Annesi Berfo Kırbayır’ın mücadelesine de yer verdiği konuşmasında Mikail Kırbayır kardeşini anlattı:
“1972’den beri sol düşünceyle tanışmıştı. Okuyan, sorgulayan, haksızlıkların üzerine giden biriydi. Yörenin geçim kaynağı tarımdaki sömürgecileğe karşı durup kooperatifler oluşturan, yaygın olan başlık parası için devrimci arkadaşları ile mücadele eden, karaborsayla mücadele eden biriydi.
“Öne çıkan insanlardan olduğu için devlet ezberine aldı. 13 Eylül’de gözaltına alındı, 7 Ekim’e dek irtibattaydık, 8 Ekim’de kendisinin de zamanında eğitim gördüğü okulda yaşamına son verildi.”
“Gidişattan hoşnut değilseniz bizlere omuz verin” diyen Kırbayır, Türkiye devleti yaptıkları yüzleşmedikçe demokrasiden bahsedilemez” dedi.
Cemil Kırbayır’ın kardeşi Fatma Kırbayır ise soruşturma için üç aydır Kars’ta olduğunu ancak sonuç alamdığını anlattı. Fatma Kırbayır gözyaşları içinde yaptığı konuşmasında “Kemikleri verin, yeter” diye seslendi.
Kayıp yakınları seslendi
Galatasaray Meydanı’ndaki 494. Haftaya gözaltında kaybedilen İbrahim Demir’in oğlu Metin Demir Cizre’den gelerek katıldı ve failler bulunana dek meydanlarda olacaklarını söyledi.
12 Eylül kayıplarından Muzaffer Yedigöl’ün kardeşi Nurettin Yedigöl hükümete; “Bir gecede yasa çıkarıyorsunuz, bir torba yasaya bizim için de madde ekleyin” diye seslendi, “sadece kemikleri istiyoruz” dedi.
12 Eylül
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına yapılan açıklamayı gözaltında öldürülen Hasan Ocak’ın kardeşi Aysel Ocak okudu.
“12 Eylül darbesi Türkiye’de bugün de yaşayan bir zihniyet rejimi bıraktı” diyen Ocak, bu nednele 12 Eylül’ü bugünün ve geleceğin kurgulanmasında hatırlanması ve hesaplaşılması gereken bir mücadele alanı olarak görmek gerekliliğinden bahsetti.
Açıklamada Cemil Kırbayır ile 12 Eylül işkencelerinde kaybedilen Hüseyin Morsümbül, Hayrettin Eren, Mahmut Kaya, Nurettin Yedigöl, Zeki Altunbaş, Süleyman Cihan, Veysel Güney, Nurettin Öztürk ve Maksut Tepeli anıldı.
Cemil Kırbayır nasıl kaybedildi?
Cemil Kırbayır'ın avukatı Eren Keskin insan hakları mücadelesinin ölenlere karşı bir borç olduğunu ve Berfo Kırbayır'a da borçlu olduklarını söyledi.
Cemil Kırbayır'ın kaybedilişinin "yalanların devlet yargısında kullanılmasının bir örneği" olduğunu söyleyen Keskin, Kırbayır'ın kaybedilişi ile ilgili Cumartesi meydanındaki mücadele sonucu yıllar sonra açılan soruşturmaya rağmen dava açılmadığını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde de dosyanın hala devam ettiğini söyledi.
Aysel Ocak, Cemil Kırbayır’ın kaybedilişini şöyle aktardı:
“12 Eylül 1980 askeri darbesi gerçekleştiğinde Kırbayır ailesi Ardahan’ın Göle ilçesindeki Okçu köyünde yaşıyordu. Darbenin ertesi günü Kırbayır ailesinin evine baskın düzenlendi ve Cemil Kırabyır gözaltına alındı. Kırbayır, önce Göle’de bulunan 247. Piyale Alay Komutanlığı’na oradan da 9. Kolordu Sıkıyönetim Komutanlığı’na bağlı Kars gözetim evine getirildi. “Kars Emniyeti tarafından üç kişiyle buradan alınarak işkencehaneye dönüştürülen Dede Korkut Eğitim Enstitüsü’ne getirildi. Burada işkence ile sorgulandı, sorgusuna MİT, emniyet ve askeri personel katıldı. Öğrencisi olduğu bu okulda 8 Ekim 1980’de gördüğü ağır işkence sonucu öldürüldü. Berfo Anne’nin mücadelesi“Kendisinden haber almak için bekleyen ailesine ‘Cemil Kırbayır gözaltında firar etti, onu bir daha sormayın bize’ denildi. Kırbayır ailesinin 34 yıllık arayış mücadelesi başladı. 105 yıllık ömrünün 33 yılında oğlunu arayan Berfo Kırbayır’ı kamuoyu ‘Cumartesi Anneleri’nin arkasında başka güçler var’ diyen başbakan Erdoğan’a ‘bizim arkamızda acılarımız ve zulme baş eğmeyişimiz var’ cevabıyla tanıdı.” “5 Şubat 2011’de Başbakan Erdoğan ile kayıp annelerinin arasında o da vardı. Başbakan’a ’31 yıldır arıyorum, bana oğlumu bul’ dedi. Başbakanın talimatıyla 9 Şubat 2011’de Cemil Kırbayır’ın akıbetinin araştırılması için Meclis’te araştırma komisyonu kuruldu. Komisyon, ‘Cemil Kırbayır firar etti’ iddiasının gerçeği yansıtmadığını, onun gözaltında öldürüldüğünü ve bilinmeyen şekilde yok edildiğine karar verdi. “Emniyet, MİT ve Sıkıyönetim Komutanlığı’nın o dönemdeki görevlileri ve yetkilileri ile dönemin sıkıyönetim komutanı hakkında Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Meclis Komisyonu elindeki tüm belge, bilgi ve beyanları ulaştırmasına rağmen Kars Cumhuriyet Başsavcılığı üç yıldır sorumlular hakkında dava açmadı. Berfo Kırbayır, oğlunun kemiklerini bulamadan hayatını kaybetti. Açıklamada Kırbayır’ı işkenceyle sorgulayan timin, firar ettiği şeklinde sahte tutanak tutan polislerin, bu suçtan sorumlu dönemin emniyet, askeri ve MİT yetkililerinin açık kimlik ve adres beyanlarının Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen Meclis raporunda bulunduğu vurgulandı. (BK) |