* Fotoğraf: Rukiye Şimşek davasının ilk duruşmasından. İstanbul Kartal Adliyesi / 23 Ekim 2014.
İstanbul Bostancı’da cam silerken dördüncü kattan düşerek hayatını kaybeden Rukiye Şimşek davasında, asli kusurlunun ev işvereni olduğu tespit edildi.
Ev işçisi Şimşek, 13 Kasım 2013’de İstanbul’da Bostancı’da çalıştığı evin camlarını silerken 4. kattan aşağı düşerek hayatını kaybetmişti.
İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada, bilirkişi olayda ev işvereninin asli kusurlu, hayatını kaybeden ev işçisinin ise tali kusurlu olduğuna karar verdi.
İmece Ev İşçileri Sendikası avukatı Sevgi Evren, rapordaki tespitin caydırıcılık açısından önemine dikkat çekti ve şöyle konuştu:
“Bu olayların bir daha yaşanmaması, bu meselenin iş güvenliği politikası olarak uygulanması, tüm ev işçilerinin cam silmekten kaçınması ya da ev işverenlerinin cam sildirmek için tedbir alma zorunluluğunu ortaya koyması anlamında çok önemli bir rapor.”
Karar duruşması 19 Ekim’de saat 09.10’da Kartal Adliyesi’nde görülecek.
Bilirkişi: Cam temizliği zorunlu ise gerekli güvenlik tedbirleri alınmalıydı
Şimşek’in çalışırken hayatını kaybetmesine ilişkin dava Ekim 2014’te görülmeye başlanmıştı. Duruşmada enteresan diyaloglar yaşanmış, kendisine "evinizde güvenlik tedbirleri alır mıydınız" sorusu sorulan sanık, "Sabun kullandırmazdım çünkü sabun izine tahammülüm yok" şeklinde yanıt vermişti.
Mahkemeye sunulan ilk bilirkişi raporunda asli kusurlu olanın hayatını kaybeden ev işçisi olduğu, ev işvereni sanığın ise tali kusurlu olduğu söylenmişti. İkinci raporda ise asli kusurlunun ev işvereni olduğu belirtilirken, Şimşek’in kusursuz olduğu ifade edilmişti.
Aralarında iş güvenliği uzmanlarının bulunduğu üç kişilik bilirkişi heyeti, üçüncü bir rapor hazırladı. Raporda “Yüksekten düşme riski bulunmasına rağmen uygun şekilde korunmamış olan bir alanda, gerekli güvenlik önlemleri alınmadan çalışılmasının önüne geçilmemiş olunması, eğitim ve denetim konularındaki yetersizliklere” dikkat çekildi.
Sanığın, Şimşek’i temizlikçi olarak çalıştırmasından dolayı “işveren” konumunda olduğunun belirtildiği raporda, ev işvereninin asli kusurlu olması şöyle açıklandı:
“Temizlik işinin sahibi M.G. dış cephede yapılan cam temizliği işini yasaklamalı, bu işin yapılmasını zorunlu görmesi durumunda ise müteveffanın kendisini bağlayacağı sağlam bir yer ile bir emniyet kemeri veya hiç olmazsa uygun bir bağlama ipi temin etmeliydi. Nitekim olayın meydana gelişinde de açığa çıktığı üzere M.G. ne dış cephe cam silme işini yasaklamış, ne de bu yönde bir önlem almıştır.”
Avukat Evren: Emsal bir rapor
bianet’e konuşan avukat Sevgi Evren, bir işçinin yüksekte çalıştırılması için tüm gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması gerektiğini vurgularken, bilirkişi raporunun tüm ev işçilerinin haklarını korumaya yönelik, önemli tespitler içerdiğini ifade etti.
“Fatma Aldal davasında, Çalışma Bakanlığı müfettişine bunun bir iş kazası olduğunu tespit ettirmiştik ama mahkeme sürecindeki raporlarda bu tespit yer almamıştı. Mahkeme ev işvereninin kusursuz olduğunu söyleyerek sanığın beraatine karar vermişti. Bu beraat kararı gerçekle uyuşmuyordu. İtiraz ettik, dosya hala Yargıtay’da.
“Şimşek dosyasındaki bilirkişi raporu ise hem ev işçisini işçi olduğunu hem yaşananın bir iş kazası olduğunu hem de ev işvereninin kusurunun asli kusur olduğunu tespit etmesi açısından önemli, birçok vakaya emsal teşkil edebilecek bir rapor. Mahkemenin de Eylül ayında kararını bu yönde vereceğini ve üst sınırdan ceza vereceğini düşünüyoruz. Belki bir ev işvereni için ilk defa yatar derecede bir ceza çıkacak çünkü bu durumda mahkemenin en az altı yıl vermesi gerekiyor.” (ÇT)