Taraf Gazetesinde bir haber: “Evlat katiliydi, şimdi tedavi görecek”. 34 yaşında bir anne, 10 ay önce 1,5 yaşındaki oğlunu boğazını keserek öldürmüş. Aynı annenin öldürülen bebek dışında üç çocuğu daha varmış. Yargılama sırasında annenin ceza sorumluluğunu ortadan kaldıracak biçimde akıl hastası olduğu tespit edilmiş. Şimdi tedavi göreceği bildiriliyor haberde.
Bu anne tedavi edilecek ama, bir başka yerde bir başka kadın benzer şartlarda hamile kalacak, bebekleri olacak, ağladıklarında onları susturmaya çalışacak elinden geldiği biçimde. Onlardan birini öldürmez ise fark edilmeyecek bile. Pekiyi, bu sistem ne zaman ve nasıl tedavi edilecek?
Ceza sorumluluğunu ortadan kaldıracak derecede akıl hastası bir kadının 4 çocuk sahibi olduğunu okuyoruz haberden. Pekiyi şu soruların cevabını nereden bulacağız:
- Akıl hastası bir kadın hamile kaldığında, onu muayene eden ve doğumunu yapan sağlık kurumu neden bu durumu fark edememiş?
- Böyle bir durumu fark eden sağlık görevlisi, bu durumu nereye bildirebilir? Bu bildirimi alan kurum akıl hastalığı olan bir annenin çocuklarını sağlıklı biçimde büyütebilmesi için ne tür destekler verebiliyor?
- Çocuklar arasında okul öncesi eğitim çağında veya okul çağında olan varsa, eğitim kurumunda bu risk nasıl fark edilmemiş? Bir öğretmen böyle bir riski fark ettiğinde nereye bildiriyor?
- Diğer çocukların herhangi bir ihmal veya istismara maruz kalıp, kalmadığı incelenmiş mi?
Bir bebeğin öldürülmesini bu kadar sorgusuz sualsiz, ceza sorumluluğu olmayan bir annenin sorumluluğu olarak görülmesi ve sineye çekilmesi, kabul edilemez. Bu bebeğin öldürülmesi önlenebilirdi!(SA/EÜ)
* Seda Akço, avukat, çocuk hakları savunucusu.