bianet'in sorularını yanıtlayan Kalyon bu ateşkesi önceliklerden ayıran özelliği şöyle saptıyor:
"Bu ateşkes süreci müdahil olan ABD tarafından, DTP'nin çağrısına olumlu destek veren Avrupa Birliği tarafından ve PKK'yi ikna ettiği iddiasıyla ortaya çıkan Talabani ve Kürt Yönetimi tarafından izlenecek. Türkiye kendi sorununu kendisi çözememekle buna davetiye çıkarmıştır."
"Türkiye içinden bakıldığında geç kalınmış bir adım"
Kalyon, ateşkese Türkiye içinde bakıldığındaysa geç kalınmış bir adım olarak değerlendiriyor:
"Çünkü bir süreden beri halkların birlikte yaşama arzusunu körelten etnik gerilimde yarılma yaşıyor. Bunun etkilerinin önümüzdeki süreçte giderilip gidemeyeceğini önümüzdeki süreçte bilemiyoruz. Bu bakımdan geç kalınmış bir karar."
PKK'nin barışı ne kadar istediğini süreç gösterecek
PKK'nin barışı ne kadar istediğini önümüzdeki sürecin göstereceğini belirten Kalyon şöyle devam etti:
"Türkiye'de işlerin bir etnik çatışma eşiğine doğru sürüklenmesi PKK dışında Kürt hareketinin bazı kesimlerini de kaygılandırdı. Açıklamalarından anladığımız kadarıyla Abudllah Öcalan da hem bundan hem süreç içerisinde Güney Kürt yönetiminin artan belirleyiciliğinden ve nüfuzundan rahatsız. Bu anlamda ateşkesi sırf taktik için yapmadıklarını söyleyebiliriz. Kürtler çözüm giden yolda bu fırsatta kaçırılırsa ayrılma seçeneğinin konuşulur hale geleceğini görüyorlar."
Bu ateşkes sonunda fırsatlar geri dönüşsüz olarak kaçırılmış olabilir
"Şimdiye kadar kaç ateşkes sora erdi bu da sona erse ne olacak denemeyecek bir konjonktür var" diyen Kalyon, bu ateşkes sona erdiğinde bir takım fırsatların geri dönüşsüz olarak kaçırılmış olabileceğini söyledi ve fırsatları şöyle sıraladı:
"Birlik içerisinde bir arada yaşama idaresi.Kürt sorunun siyasal düzleme çekilerek silahlı çatışmanın sona erdirilmesi. 20 yıllık bir çatışmanın yarattığı tahribatın giderilmesi ve yaraların sarılması. Türklerin ve Kürtlerin özellikle iki halkın emekçilerinin bir ortak gelecek içinde buluşma umudu geri dönüşsüz olarak kaçırılabilir."
Ateşkesin Kürt sorununa katkısı cenazelerin gelmemesine bağlı
Kalyon bu ateşkesin hakikaten çatışmasız bir dönem olarak yaşanması ve böylece Kürt sorunun askeri seçenek dışında çözüm isteyenlerin elini güçlendirmesinin iki şeye bağlı olduğunu düşünüyor:
"Ya PKK güçlerini açık ya da örtülü bir anlaşmayla sınır ötesine çekecek ya da TSK fiilen operasyon yapmayacak."
Çünkü Kalyon'a göre ateşkesin Türkiye kamuoyunda Kürt sorunun konuşulmasını sağlayacak bir iklimin oluşmasına hizmet etmesi cenazelerin gelmemesine bağlı.
Kalyon, "Erdoğan'ın 'durduk yere operasyon olmaz' sözleri yaklaşım bakımından bir yenilik içeriyor. Ama TSK yeni komuta kademesinden gelen 'son terörist kalıncaya kadar' türünden sözler eğer PKK'nin üzerine gitmeye devam edeceğiz anlamına geliyorsa henüz ortada bir yaklaşım değişikliği yok demektir" diyor.
PKK: Atılacak adımlara ve yaşanacak gelişmelere bağlı olarak ateşkes sürecek
PKK, geçen cumartesi günü 1 Ekim'den geçerli olmak üzere tek taraflı ateşkes kararı aldığını açıkladı.
Fırat Haber Ajansı'nın haberine göre, bu kararı 28 Eylül'de Abdullah Öcalan'ın avukatları aracılığıyla yaptığı ateşkes çağrısı üzerine aldığını belirten PKK, atılacak adımlara ve yaşanacak gelişmelere bağlı olarak ateşkes sürecinin devam edeceğini duyurdu.
DTP: Ateşkes PKK'nin silah bırakması için fırsat
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır İl Örgütü ve 12 sivil toplum kuruluşu PKK'nin ilan ettiği ateşkesin, örgütün tamamen silah bırakması için bir fırsat olduğunu açıkladı.
DTP Diyarbakır İl Başkanı Hilmi Aydoğdu, ateşkesin silahların tamamen terk edileceği, herkesin normal siyasal yaşama dönebileceği bir sürece çevrilebilmesi için operasyonların durdurulması gerektiğini ifade etti. (KÖ)