İstanbul Emniyet Müdürü Yardımcılığına getirilen Sedat Selim Ay’ın kendilerine işkence yaptığını belirten altı kişi, Belçika Göçmenler Kolektifi'ne bağlı Halkevi’nde açlık grevi yapıyor.
Sedat Ay'ın görevden alınması ve işlediği suçlardan dolayı yargılanmasını isteyen Ayşe Yumli Yeter, Suna Göl, Doğan Şahin, Düzgün Akyol, Gülten Yavuz ve Sabahat Akbaba adlı eylemciler eyleme 30 Eylül günü başladı. Eylem, Ay tarafından Etkin Haber Ajansı’na (ETHA) açılan davanın görüleceği 7 Ekim Pazartesi gününe kadar devam edecek. Aynı gün AB Parlamentosu önünde bir miting yapılacak. Yargılananın ETHA değil Sedat Selim Ay olması gerektiği dile getirilecek.
Dün sabah saatlerinde Belçika Federal Parlamentosu Yeşiller Partisi Zoe Genot'ta açlık grevindekileri ziyaret ederek eylemi desteklediğini ifade etti.
Davanın açılma nedeni işkence mağdurlarının ETHA'ya bir mektup göndererek maruz kaldıkları işkenceleri anlatmaları ve Sedat Selim Ay'ın yargılamasını istemeleriydi. Mektubu yayınlayan ETHA, Ay tarafından mahkemeye verildi.
İşkence davalarına zamanaşımı, AİHM mahkum etti
Sedat Selim Ay hakkında açılan iki işkence davası da zamanaşımıyla düştü. Her iki dava nedeniyle “etkin soruşturma yürütmediği” gerekçesiyle Türkiye AİHM’de tazminata mahkûm oldu.
Ay hakkında ilk dava15 Mart 1996’da gözaltına alınan Atılım gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Çiçek, Ali Hıdır Polat, Delil İldan, Hacı Orman, Füsun Erdoğan, Birol Paşa, Hakkı Mıhçı, Ali Ocak, Doğan Şahin’e işkence yapılmasına ilişkin davada suçlu bulundu. Cezalar paraya çevrilmedi ve ertelenmedi. Ancak dosya Yargıtay’da karara bağlanamadan zamanaşımından düşünce Ay, kurtuldu. AİHM, Türkiye’yi mahkûm etti.
Ay, 21-22 Şubat 1997’de gözaltına alınan sendikacı Süleyman Yeter ve Asiye Zeybek’in de bulunduğu 15 kişiye işkence yapmaktan da suçlu bulundu. Ay, işkenceye ilişkin TCY’nin 243. maddesi uyarınca İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nce bir yıl hapis ve üç ay meslekten men cezasına çarptırıldı. Ceza, “suçun birden çok kez işlenmesi” nedeniyle bir yıl iki aya çıkarıldı. Bu ceza da TCY’nin 59. maddesi uyarınca “sanıkların duruşmalardaki iyi halleri” nedeniyle 11 ay 20’şer gün hapis ve iki ay 27’şer gün memuriyetten men cezasına indirildi. Mahkeme daha sonra, “sanıkların sabıkasız olmaları ve aynı suçu bir kere daha işlemeyeceklerine kanaat getirdiği” için cezaların ertelenmesine karar verdi. Karar temyiz edildi. Ay’la birlikte mahkûm olan polislere verilen cezayı az bulan Yargıtay kararı bozdu. Yargıtay, gerekçesinde “Birden fazla kişiye karşı işkence eylemlerinin ayrı ayrı suç oluşturacağı düşünülerek, her sanığın işkence ettiği sabit olan mağdur sayısınca cezalandırılması gerektiğini” vurguladı. Ancak dosya yerel mahkemede tekrar görülürken zamanaşımına uğradı. Gözaltına alınanlardan, Asiye Zeybek ise sorgu sırasında tecavüze uğradığını söyleyerek Ay’ın da dahil olduğu bir grup polis hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak soruşturmada takipsizlik kararı verildi ve dava açılmadı. Zeybek daha sonra AİHM’de dava açıp Türkiye’yi mahkûm ettirdi.