İş çıkışı, Taksim Meydanı'nın en kalabalık olduğu saatlerde rastlayabilirsiniz ona. Uzun yıllar aile hekimliği yapmış Cihat Ak, tek başına bisikletiyle seçim turuna çıkmış. İstanbul 2. bölgeden bağımsız milletvekili adayı. Bu bölge için sekiz adaydan biri olan Ak, "Taleplerinizin elçisiyim, desteğinizi bekliyorum" diyor.
1973 yılında ailesiyle birlikte Samsun'dan İstanbul'a gelmiş. Gençliği Sarıyer ve boğaz hattında geçmiş. Behçet Kemal Çağlar Lisesi'nden sonra İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuş.
"Seçmenim hastalarımdır"
"Neden bağımsız aday olmayı tercih ettiniz?" sorusunu şöyle yanıtlıyor:
"Partiler kendi seçtikleri kişileri kendi görüşleri doğrultusunda sıraya koyuyor. Bu seçtikleri insanların özellikleri tabii çevrelerinin ne kadar geniş olduğuyla ilgili. 'Neden partilere girmedin?' diyeceksiniz. Ben hasta bazlı çalışıyorum. Kitlem hastalarım. Ektiklerimi biçeceğim diye düşünüyorum. Benim seçmenim hastalarımdır.
"Bağımsız olarak aday olmak, aracı olmadan vekil olmak daha iyi. Aracı olmadan talepleri iletiyorsunuz ve takip ediyorsunuz."
12 yıl boyunca Sultanahmet'te aile hekimliği yaptıktan sonra emekli olduğunu söylüyor Ak. "Emekli oldum ama dönebilirim mesleğime" diyor.
Daha önce siyasetin içinde miydi?
"Hayır, memur olduğum için giremedim siyasete. Bizim ülkede mümkün değil biliyorsunuz. Şimdi göreceğiz bakalım. Emekli olur olmaz bu işe girdik."
Peki, öğrencilik yılları?
"O zaman da herkes gibi belli bir oranda siyaset yaptım, aktif değildim" diye yanıtlıyor.
Panolu bisikletiyle seçim turu
Cihat Ak'ı Sultanahmet, Sirkeci, Bayrampaşa ve Taksim'de arkasında taleplerinin yer aldığı panonun asılı olduğu bisikletiyle turlarken görebilirsiniz.
Panoda İstanbul için ne talepler var: Bisiklet yolu, trafiksiz bir İstanbul, ulaşılabilir sağlık sistemi.
"Bağımsız milletvekili ne yapar? Memleketin her sorununu çözecek değil ya! Mevcut idareye talepleri götürür. Biz İstanbul'dayız, trafik sorunu büyük. Keşmekeş. O yüzdan bisiklete biniyorum zaten. Lafta bir iki tanenin dışında bisiklet yolu yok mesela. Metro, tramvay yeterli mi sizce? Millet tıklım tıkış gidiyor.
"Kiralar nasıl asgari ücretin üstüne çıktı! Bu adam nasıl geçinecek. Kiracı ev sahibi birbirine girdi. Düşman oldu. Bunu çözecek kimse yok.
"İnsanlar evine sadece 100 gram kıyma alabiliyor artık. Niye bu hale geldik biz. Evine bir sütlaç alıp götüremiyorsunuz.
"Ben bunu çözemem tek başıma ama bunu Meclise götürüp talebimizi takip edeceğim."
Sonra da gülerek ekliyor, "Atmayalım fazla, gerçekçi olalım."
"Miting hakkım var ama toplama insan istemem"
Tepkiler nasıl sokaklarda dolaşırken?
"Bu bisiklet benim tasarımım. Panoya da bilgileri yazdım. Behçet Kemal Çağlar Lisesini de özellikle yazdım, bilmeyen insanlar bu şairi merak edip baksınlar diye. Ben sosyal medyada bire bir yazışıyorum. Paylaşın diyorum. Benim de miting hakkım var ama toplayamam o kadar insan. Zaten toplama insan da istemiyorum. O mitinge gelen zaten bana oy verir."
"Twitter'ı pek çözemedim, ben Facebook'ta aktifim" diyor bağımsız milletvekili adayı Dr. Cihat Ak:
Bağımsız adayın Facebook hesabından:
"İstanbul'un öncelikli sorunları (tuzu kurular için olanlar hariç):
Kalabalık, yetersiz toplu ulaşım araçları,
Yaşlılara tahsis edilemeyen, onların yararlanması gereken araç ve seferleri
Geciken hasta randevuları
Merkezden uzak devasa hastanelere rağmen lokalde asgari donanımlı polikliniklerin olmaması
Kontroldan çıkmış denetlenmeyen gıda fiyatları
Fiyat etiketlerinin hızlı fiyat değişimleri bahanesi ile bulunmaması
Akıl almaz fiyatlara varan ikinci el
Fokurdayan değil, tıngırdayan bir tencere ile yetinmek.
Bisiklet yollarının ve teşviğinin olmaması
Asgari ücretin üzerindeki kiralar."
Son olarak ekliyor: "Cumhurbaşkanı seçimi için ben de oy vereceğim. Oyu ne belirleyecek? Memunsan devam edeceksin, değilsen değiştereceksin. Bu kadar basit."
(AÖ)