İlk kare Anadolu Ajansı, diğe fotoğraflar: Evrim Kepenek/bianet
Amasra’da maden ocağında meydana gelen ve 41 kişinin hayatını kaybettiği patlamanın üzerinden beş gün geçti.
Cenazeler kaldırıldı, hayatta kalan madencilerin savcılık ifadeleri alınmaya başlandı. Avukatların bianet’e verdiği bilgiye göre dün akşam üstü (18 Ekim Salı) başlayan olay yerindeki keşif bugün de devam edecek.
“Bakım yapacağız dediler, yapmadılar”
bianet’e konuşan madenci yakınları, “ihmallerin araştırılmasını istediklerini” belirterek, bir dizi çelişki ve duyumları da sıralıyor.
Cenaze evlerinde toplanan bölge sakinleri, "Çocuklarımız yöneticilerini uyarmış fakat uyarıları ciddiye alınmamış. İhmal var diye düşünüyoruz. Aydınlatılsın" diyor.
Madende hayatını kaybeden Mehmet Bulut’un Zabıta Görevlisi kardeşi Muhammed Bulut şu noktalara dikkat çekiyor:
“Bir önceki vardiya gaz oranı arttı diye erken çıkartıldığı yönünde bilgiler aldık. Abim biz üzülürüz diye, bize bunları anlatmazdı çok fazla. Erken vardiya demek şu demek. Normalde 21.00'da giren gece üç gibi çıkar.
Dört gibi de vardiya değişir, yeni maden işçileri gelir. Bu kez 14 Ekim akşamı, normalde 3 gibi vardiyası bitmesi gereken işçilerin vardiyasını 'gaz var' diye erken çıkartıkları yönünde iddia var. Onlar normalde 3'te çıkacakken ocaktan 1'de çıkıyor. Bunu işçiler konuşurken de duydum.
“Bu patlama yaşandıktan sonra biz oraya on dakikada gittik. Oradan üç kişi çıktı. Abim ve mesai arkadaşları gözümün önünden geçti.
“Çocuklar konuşuyorlardı. Ocağın bakıma ihtiyacı var diye söylüyorlardı. Ama bu bakım yapılmadı. Üç aydır söyleniyordu. Ocakta havalandırma sisteminin bakımı diye biliyoruz.
“Ben ihmalin olduğunu düşünüyorum. Havalandırma eksikti. Ocak komple bakıma girecek dendi, fakat olmadı.
“Kömür baskısı geliyormuş. Yeterli olmuyormuş. Kış ayları geldiği için yardım kömürlerinin çıkartılması için baskı vardı.
“Olay gecesi mesai arkadaşlarından bazılarından duydum, ‘Bizi mi öldüreceksin?’ diye tepki göstermişler onu anlattılar.
“Soma gibi olmasın”
Mehmet Bulut’un babası ve annesi de bianet’e konuştu:
“Çocuğum biz üzülürüz diye bize anlatmazdı. Ben hiç istemiyordum madene girmesini.
"Oğlum çok istiyordu. Hatta işe girmeden beş kilo fazlası vardı. O yüzden işe alınmama durumu vardı. Gitti, yürüme bandı aldı, zayıfladı ve işe öyle girdi. Öyle çok istiyordu.
“Ben devlet büyüklerinden bu işin sonunu getirmelerini istiyorum. Soma gibi olmasın burası da. Bir iki güne unutulmasın. Herkes unutur ama biz unutmayız. Sorumlular kimse ortaya çıksın ve aydınlatılsın. Bir iki kişiye suçu yıkacaklar. Onlar da madendeydi öldü diyecekler.
“Bilmiyoruz ki bize de bilgi vermiyorlar. Çocukların eşyalarını almaya gittik savcı görecek diye vermediler ilk başta. Canımız acıyor.”
KESK: takipçisiyiz
Öte yandan, sendika temsilcilerinden oluşan KESK heyeti de bölgede yurttaşlarla bir araya geldi, yakınlarını kaybeden ailelerle görüştü.
Görüşmeler sonrasında Amasra’daki Eğitim Sen’de açıklama yapıldı. Heyet adına konuşan Şükran Kaplan Yeşil sunları söyledi:
“Bu kazalar Türkiye için yeni değil. Soma’da da benzer süreçler yaşandı. Bu da bize Türkiye'nin ders almadığını gösteriyor.
"Burada yaşanan bir katliamdır, iş cinayetidir, kader veya iş kazası değildir. Ailelerle dayanışmak için buradayız, sorumluların yargılanması için sürecin takipçisi olacağız.
"Madencilerin çocuklarının eğitim süreçlerini takip edip destek olacağız. Acılarını yüreğimizin derinlerinde hissettik. Arkadaşlarımız rant uğruna göz göre göre ölüme terk edildi."
Amasra'da madencilik babadan oğulaDenize doğru uzanmış bir burun, burnun iki yanında korunaklı birer liman görevi gören iki koy ve ana karaya bağlı bağımsız adalarına sahip olan Amasra, antik dönem de Amastris 3000 yıllık tarihi, hem çekicilik ve balıkçılığa dayanan yerel sanatları, hem de kendini çevreleyen ormanlık alanlarına sahip bir yerleşim yeridir. Amasra hâlen özgün balık lokantaları, otelleri ve ev pansiyonlarına sahip bir turizm bölgesi. Amasra yaz aylarında özellikle Ankara'ya olan yakınlığı nedeniyle çok fazla yerli turist ağırlar. Günübirlik ve konaklamalı birçok geziye ev sahipliği yapan Amasra'da Amasra plajı, Amasra müzesi, Gürcüoluk mağarası, Kuş Kayası yol anıtı, Göldere şelalesi, Ağlayan Ağaç, Direkli kaya, Amasra kalesi ve Amasra feneri en çok ziyaret alan yerlerdir. Bölge iç göç alıyor, madencilik ve hayvancılık ile geçiniyorlar. Ayrıca bazı ailelerde ailenin dedesinin, babasının ve oğlunun da madenlerde çalıştığı biliniyor. Amasra'daki Hattat Enerji Yatırımları ve madencilikÜlkemizde taşkömürü madenciliği Zonguldak Taşkömürü Havzasında 1983 yılında 96 sayılı KHK ile kurulan Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun yanı sıra TTK’nın imtiyaz sahasında rödövans usulü ile çalışan özel sektör firmaları ve yine TTK tarafından ruhsat devri yapılarak işletmeci olan firmalarca gerçekleştiriliyor. Hattat Enerji ve Maden A.Ş.’nin Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndan bahsi geçen imtiyaz bölgesinde rödövans antlaşmasıyla 20 yıllığına devraldığı maden ocağı bulunuyor. Ancak, maden kazasının yaşandığı ocak TTK’nın imtiyaz sahasında rödövans usulü ile özel sektör tarafından işletilmiyordu. TTK, Armutçuk, Kozlu, Üzülmez, Karadon ve Amasra Müesseselerini işletmektedir. Amasra’da "A" ve “B” olarak adlandırılan iki ayrı kömür sahası bulunuyor. Patlamanın meydana geldiği Amasra-A sahası TTK tarafından işletilmektedir. Hattat Enerji ve Maden A.Ş. ise Bartın Amasra-B Taşkömürü Sahası’nı rödövans usulü işletmektedir. TTK imtiyaz sınırları içerisinde bulunan Alacaağzı-Kandilli (Armutçuk) ile Amasra-B sahaları HEMA Endüstri A.Ş.’ye 2005 yılında verilmişti. Hattat Enerji ve Maden A.Ş. internet sitesinde “Amasra Taşkömürü Projesi” başlıklı sayfada da 1 milyar ton jeolojik kaynağa sahip olan sahanın madencilik haklarının 2005 yılında Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndan rödövans anlaşmasıyla alındığı aktarılmaktadır. TTK internet sitesinin tarihçe bölümünde bahsi geçen sahaların rödövans usulü devir hakkında şu bilgiler sunulmuş: 2005: İmtiyaz sınırlarımız içinde rodövans usulü işlettirilmesi öngörülen, küçük ölçekli toplam 22 sahanın ihalesi ve 2005 yılı sonuna kadar firmaları ile sözleşme imzalanarak yer teslimi yapıldı. Ayrıca, şubat ve Mart aylarında onaylanan ihale sonuçlarına göre: Alacaağzı-Kandilli HEMA Endüstri A.ş; Gelik Senklinal Dik Kanadı Sahaları EREN Holding A.ş; Amasra-B HEMA Endüstri A.ş firmalarına 20 yıllığına verildi. 2015: 24/01/2005 tarihinde yapılan ihale sonucu sahayı 20 yıl süre ile alan Hema Endüstri A.Ş. sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği için sözleşmenin ilgili hükümleri sonucu, Kurumumuz Yönetim Kurulunun 04/12/2015 tarih ve 407 sayılı kararı ile sözleşme tek taraflı olarak fesh edilmiştir. Maden İşleri Genel Müdürlüğünce, Genel Müdürlüğümüz uhdesinde bulunan Sicil:72582 ve ER:1155435 sayılı sahamızın IV. Grup İşletme Ruhsatı ile Taşkömürü İşletme İzni, Kuvars Kumu ve Boksit İşletme İzni süresi 07/02/2015 tarihinden 07/02/2045 tarihine kadar geçerli olmak üzere 30 yıl süreli uzatılmıştır. 28.02.2019 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 20. maddesiyle 3213 Sayılı Maden Kanununun Ek 1. Maddesinin Üçüncü Fıkrasında değişiklik (Değişik üçüncü fıkra:14.2.2019-7164/20 md.) yapılmıştı. Adı geçen firma, mezkûr Kanun maddesi hükümleri çerçevesinde “Amasra B sahasının bölünerek firmaları adına ruhsatlandırılması” talebinde bulunmuş. Akabinde, Amasra-B Sahası sınırları yeniden belirlenmiş ve “Maden Kanunu Ek madde-1” hükümleri çerçevesinde MAPEG’e talepte bulunularak söz konusu saha 86970 sicil no.su ile yeniden ruhsatlandırılmış. Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Amasra Şube Başkanı Birol Yalçın, geçtiğimiz Nisan ayında yaptığı bir açıklamada Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndan kiralanan Amasra-B kömür sahasından 17 yılda 1 kilogram dahi kömür çıkartılmadığını, bu sahayla ilgili TTK ile yapılan rödevans sözleşmesi gereği TTK’ya ödenmesi gereken bedellerin ödenmediğini, şirket bünyesinde çalışan işçilerin mağdur edildiğini belirtmişti. Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın konuyla ilgili 11 Ekim 2021 tarihli 7/52733 esas sayılı soru önergesine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez tarafından şu yanıt verilmişti: “Amasra-B sahası 20 yıllık sözleşme süresi ile rödovans karşılığı işletilmek üzere 2005 yılında Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü (TTK) tarafından ihaleye çıkarılmış, ihaleyi kazanan Hattat Enerji ve Maden Ticaret A.Ş’ye 10.05.2006 tarihinde yer teslimi yapılarak sözleşme dönemi başlatılmıştır. Ancak hazırlık süresinin Şirket tarafından 3. defa uzatılması talebi idare tarafından reddedilince konu mahkemeye taşınmış ve yargı kararı çerçevesinde Şirket’ e 36 + 40 ay daha ek hazırlık süresi verilerek sözleşmeye TTK’nın müdahalesinin engellenmesine ilişkin tedbir kararı konulmuştur. Bu sebeple TTK tarafından sözleşmeye müdahalede bulunulamamış olup sürecin devamında 3213 sayılı Maden Kanunu’nda yapılan değişikliğe istinaden Amasra-B Sahası ayrı bir saha olarak ruhsatlandırılarak rödovans sözleşmesi hükümleri baki kalmak koşuluyla rödovansçı Hattat Enerji ve Maden Ticaret AŞ’ye devredilmiştir. 18.03.2022’de hazırlık süresi sona erecek olup bu tarihten sonra rödovans sözleşmesi çerçevesinde ödenmesi gereken borçlara ilişkin gerekli tahakkuklar yapılacaktır. Hazırlık dönemine ait 500.000 ton kömürün 7.215.000 TL rödovans bedeli, 1.298.700 TL KDV olmak üzere toplam 8.513.700 TL tutarındaki alacağın 22.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili talepli dava açılmıştır.” *Bu bilgileri Wikipedia ve malumatfurus.org'dan derledik. |
(EMK)