Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ilköğretime bu yıl başlayacak olan çocukların ilkokula gidişlerinin ertelenmesi için gerekli raporun alınmasında yaşanılan sorunlara dikkat çekti. Beş yaşındaki çocukların yaşayabileceği sorunları ve okula başlama yaşının 72 aya çıkarılmasının gerekliliğini vurguladı.
4+4+4 diye bilinen, eğitim sisteminde değişiklikler içeren ve bu ilköğretim yılında uygulanacak olan yeni sistemin getireceği sorunların okullar açıldığında daha da artacağını belirten SES, çocuğunun okula başlayamayacak durumda olduğunu düşünen velilerle doktorların karşı karşıya getirilmek istendiğini ifade etti.
"Yeni yönetmelik ile 66-72 aylık çocukların ilkokul kayıtlarının ertelenebilmesi için sağlık kuruluşlarından rapor alınması zorunluluğu getirilmiştir. Bu süreçle beraber hem veliler hem de doktorlar şaşkınlık içerisindedir.
"Sağlık Bakanlığı ise sanki bu işi kolaylaştırırcasına hangi hastaneden ve hangi uzmandan rapor alınabileceği açıklamalarında bulunmuştur. Rapor meselesi ile birlikte hekimler ve veliler karşı karşıya getirilmeye çalışılmaktadır."
Veli karar vermeli
Henüz beş yaşını doldurmamış çocukların dosyalarına sağlık kurulu raporlarının koyularak sicillerine işlenmesine değinilen açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı rapor aldırarak "çocukları fişlemeye mi çalışmaktadır" diye soruldu.
"60-66 aylık çocukların okula gönderilmemesine nasıl ki velisinin rızası karar veriliyorsa, 66-72 aylık çocuklar da ebeveynlerinin sorumluluğunda olmalı ve okula gönderilip gönderilmeyeceğine onlar karar vermelidir. Çocukların gelecekleri ile ilgili sorumluluklar hekimlere yüklenerek biz sağlık çalışanlara ne yapılmak istenmektedir?"
Çocuklar risk altında
Altı yaşındaki çocukların beşte birinin davranış sorunu riski taşıdığı ve okula başlamak için bu yaş sınırının düşük olduğu tezini hatırlatan SES'e göre, çocukların gelişimleri tamamlanmadan, beş yaşında ilkokul 1. sınıfa başlamaları ruh sağlıklarını pek çok yönden olumsuz olarak etkileyecek.
SES açıklamasında bu olumsuzlukları ana hatlarıyla şöyle ifade etti:
* Küçük yaşta okula başlayan çocuklarda ayrılık kaygısı rahatsızlığı görülme riski, altı yaşında ilkokula başlayanlara göre daha fazladır. Özellikle bu çocuklar okulöncesi eğitim almadılarsa risk daha da artmaktadır.
* Dürtü kontrolü tam gelişmemiş olan 5 yaşındaki çocukların sınıfta davranış kontrolünü sağlamada, sırasında beklemede ve uyulması gereken kurallara uymada güçlükler yaşama riskleri fazladır.
Güvensiz nesiller
* Beş yaşından önce el-göz koordinasyonunun, ince motor becerilerin, işlemsel düşüncenin, soyutlama, odaklanma ve dikkati sürdürme becerilerinin yeterince gelişmemiş olması dolayısıyla bu yaşta ilkokula başlatılan çocuklar öğrenmede zorlanacak. Okul programının gerektirdiği kazanımları elde edememeleri 'başarısızlık' olarak yorumlanacak. Çocuklar gereksiz yere 'zekâ geriliği', 'öğrenme güçlüğü' 'dikkat eksikliği' 'hiperaktivite' gibi tanımlara maruz kalacaklar.
* Yeni düzenleme ile aralarında yaklaşık iki yıl fark olabilen çocukların aynı sınıfta ilkokula başlaması gündemdedir. 60-66 aylık çocuklar kaçınılmaz olarak sınıfın daha başarısız grubunu oluşturacak. Başarısızlık duygusu onlarla eğitim yaşamları boyunca gidecek. Erken dönemde yerleşen başarısızlık duygusunun daha sonra da çocukların kendilerine güven duymalarını engellediği; bu çocukların okuldan soğudukları ve okul yaşamını kısa sürede bıraktıkları bilimsel olarak gösterilmiştir.
Öğretmenler de hazır değil
Ses okullarda ve müfredatta yeterli hazırlık olmadığını da hatırlattı. Okulların maddi koşullarının, sıralarından tuvaletlere kadar bu kadar küçük çocuklar için hazır olmadığını vurguladı.
Aynı şekilde, ilköğretim öğretmenlerinin de beş yaş çocuklarla çalışmaya ve aralarında iki yaş fark olan iki farklı grubu aynı sınıf ortamı içinde eğitmeye hazır olmadıklarını ekledi. (YY)
SES'in açıklamasının tam metnini okumak için tıklayınız.