Yerel seçim öncesinde “kayyumun” yarattığı ortamı ve bunun hukuki ve toplumsal sonuçlarını, Barış Akademisyenleri, Siyaset Bilimciler Doç. Dr. Zeynep Kadirbeyoğlu ve Doç. Dr. Ulaş Bayraktar ile konuştuk.
Her iki akademisyen de yerel yönetimlerin seçilmiş yöneticilerle yönetilmesi gerektiği konusunda hemfikir ancak belediyelerin mali yönetiminin merkezileşmesine dair endişeler taşıyorlar.
“Seçmen belediyesine sahip çıkma iradesi gösterir”
Mersin Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde öğretim üyesiyken KHK ile ihraç edilmiş olan Doç. Dr. Ulaş Bayraktar, şu anki kayyum yönetimlerine dair, “Tam da bu şartlar altında seçime gitmek gerekiyor ki, Anayasal statüsüne ulaşsın ve seçilmişler göreve başlasın” dedi.
Kayyum atanmış olan belediyelerde seçmenin, daha da fazla belediyelerine sahip çıkacağını düşündüğünü ifade eden Bayraktar, “Kayyum öncesinde yaşanan hayal kırıklığına karşın kayyum tasarrufuna karşı sahip çıkma iradesi sergilenebilir, tabii bu, partinin süreci nasıl yöneteceğine de bağlı” dedi.
“Belediyelerin karar organları askıya alınmış durumda”
Yerel yönetimlerin karar organlarının seçimle göreve gelmesi gerektiğini ifade eden Bayraktar, kayyumla yönetilen belediyelerde belediye meclislerinin de toplanmadığını, bütün organların askıya alınmış olduğunu ifade etti:
“Belediye başkanı istifa eden veya görevden alınan belediyelerde, Beşiktaş Belediyesinde olduğu gibi, meclisin seçim yapıp yeni başkan seçer. Kayyum atanmasının siyasi müdahale olduğu yadsınamaz.
“Yerel seçimin ardından seçilen başkanların göreve geleceğine inanıyorum. Ancak ‘tek hesap’ uygulaması ile belediyelerin harcanacak her kuruş için merkezi hükümetten izin almaları gerekecek.”
“Tek hesap” belediyeleri nasıl etkileyecek?
Bayraktar, “tek hesap uygulamasının”* ne olduğunu da şöyle açıkladı:
“Kayyum atanmış belediyelerin, merkezi hükümetle yakınlıkları dolayısıyla bütün kaynakları kullanmaları mümkün. Benim korkum, halkın kayyum talep eder hale getirilmesi. DBP belediyelerini zor bir sınav bekliyor, kendi aralarında ve uluslararası dayanışmayı geliştirmeleri gerekecek.
“Yerel yönetimlerin bütçesinin Varlık Fonu’na bağlanmasıyla, merkezi hesaba bağlanıp tek fonda toplanmış oldu. Dolayısıyla belediyeler harcayacakları her kuruş için merkezi hükümetten talepte bulunacaklar, maaşlardan ihalesine dek…
“Yani belediyelerin can damarının üstüne bir vana konulmuş olacak.”
Ulaş Bayraktar, valilik bünyesindeki Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına da OHAL döneminde tüzel kişilik verildiğini, belediyelerde yerel yönetimlerin tek hesap marifetiyle etkisiz hale getirilip koordinasyon eliyle valiliğin hizmet götürmekten sorumlu kılınabileceğini söyledi.
“Doğru olan, seçilmiş adayların görev yapması”
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi’nden Doç. Dr. Zeynep Kadirbeyoğlu, bir siyasi partiden seçilmiş belediye başkanlarına yönelik baskının olduğuna dikkat çekerken, “Bu seçimde de seçilen aday tekrar görevden alınırsa seçim sisteminin anlamı kalmayacak” dedi.
Kadirbeyoğlu, “Kanuni gerekçelerle belediye başkanlarının görevine son verilebilir ama gerekçelerin ne olduğunu incelemek, anlamak önemli. Kayyum atanmasını gerektirecek bir durum olduğundan şüphelerim var” diye konuştu.
Doğru olanın, seçilmiş adayların görev yapması olduğunu ifade eden Kadirbeyoğlu, “Seçilerek iş başına gelmiş yönetimlerin değiştirilmesiyle seçim sistemine inancın ciddi bir yara alacağını” söyledi.
Bayraktar’ın açıkladığı mali sisteme de değinen Kadirbeyoğlu, “Gelecekte kayyum atanmasa bile varolan mali kıskaçla da seçilmiş yönetimin iş yapamaması sağlanabilir” dedi.
DBP'nin 102 belediyesinden 96'sına kayyum atandı |
Demokratik Bölgeler Partisi’nden 96 belde, ilçe, il ve büyükşehir belediyesine kayyum atanmış durumda. HDP Bilgi İşlem Birimi’nden bianet’e bugün yapılan açıklamaya göre, gözaltı, tutuklama ve kayyum atanan belediyelerle ilgili ulaşılabilen son bilgiler şöyle: * 24 Temmuz 2015’ten beri gerçekleşen operasyonlarda toplam 13 bin 1616 HDP ve DBP’li gözaltına alındı. * Aralarında Eş Genel Başkanlar, milletvekilleri, il-ilçe eş başkanları, parti yönetici ve üyelerinin de bulunduğu 3 bin 522 kişi tutuklandı. * Şimdiye kadar ki gözaltı sayıları 14 bini aşmış durumda. Toplam [tahliye edilenlerle birlikte] tutukluluk ise 4 bin 791 kişi. * Temmuz 2015'ten bu yana 83 HDP il eş başkanı, 193 HDP ilçe eş başkanı, 1 belde eş başkanı tutuklandı. * Temmuz 2015'ten bu yana Eş Genel Başkanlarla birlikte 16 milletvekili, 7 MYK, 17 PM üyesi, 750'yi aşkın il ve ilçe yöneticisi tutuklandı. Şu anda 9 eski milletvekili tutuklu. 11 milletvekilinin milletvekilliği düşürüldü. * DBP'nin elinde bulunan 102 belediyeden 96'sına kayyum atandı, 93 belediye eş başkanı tutuklandı. |
* Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle getirilen ve Varlık Fonu'ndan sosyal güvenlik kurumlarına kadar birçok alanı kapsayan “Tek Hazine Hesabı”na belediyeler de eklendi. Ekonomist Mahfi Eğilmez, bu yöntemle belediyelerin harcamalarının Cumhurbaşkanlığının kontrolüne girdiğini yazdı.
(AS)