Haberin Kürtçesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), belediyelerin işlem yapma yetkilerinin ellerinden alınmasına yolu açan kanun tasarısına karşı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde açıklama yaptı.
Açıklamaya DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak’ın da aralarında olduğu isimler katıldı.
Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın yarın Meclis’te görüşülmesi bekleniyor.
Tasarıya göre belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları nedeniyle görevinden uzaklaştırılması veya tutuklanması halinde içişleri bakanı ya da vali bu kişilerin yerine bir kişiyi görevlendirebilecek.
Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) haberine göre Kışanak, söz konusu tasarının seçme hakkını ihlal ettiğini belirtti. Tuncel, tasarının geri çekilmesini istedi. Demirtaş da “Belediyelerin halk tarafından tepki gördüğünü söylediğiniz yerlerde seçimi tekrarlayalım” diye seslendi.
Kışanak: Yerel demokrasiyi tasfiye
Kışanak, yasa tasarısının seçimle gelen belediye yönetimlerini tasfiye amacı taşıdığını söyledi.
“Bu yasa bir bütün olarak belediye eş başkanları, encümenleri ve meclisini tasfiye etmektir. İçişleri Bakanlığı eliyle atanan memurlar isterse encümenler toplanacak, valiliğe bağlı kurumlarca yönetileceklerdir. Bu yerel demokrasiyi tasfiyedir. Anayasa ile belirlenen hakları tasfiye ediyorlar.
“Bu, seçme seçilme hakkını da yerel demokrasiyi de ortadan kaldırma yasasıdır. Tasarının geri çekilmesi ve gereğinin yerine getirilmesi acil ve elzem. Güya ortak ses, ortak akıl oluşturmaya çalışıyoruz. Bunun için de Kürt halkı yok, sizi dikkate almıyoruz diyorsanız buna kargalar bile güler.”
Tuncel: Yarın tüm belediyelere gelebilir
Tuncel, tasarının derhal geri çekilmesi gerektiğini söyledi.
“DBP olarak hem hükümete hem de ana muhalefet partisinden uyarıda bulunuyoruz. AKP, Meclis tatile girmeden tasarıyı geçirmek istiyor. CHP'nin de tavır alması lazım. Bugün Kürdistan'daki belediyelere el konuluyor diye bir şey yapmayanlar, yarın sıra onlara geldiğinde yanlarında kimseyi bulamayacaklar. Yarın tüm belediyelere bu yasa reva görülebilir.
“Her an biri İçişleri Bakanı tarafından görevden alınıp, yerine bir memuru atayabilir. Herkesi terörist gören bir yasadan bahsediyoruz. Böylesi bir dönemde çıkarılan yasa belediyelere dönük saldırı bütün belediyelere saldırıdır.
“AKP'ye çağırımdır çöktürme planıyla Kürt sorununu çözemezsiniz. Bu ancak ülkeyi kaosa sürürler. Darbe mekaniğini ortadan kaldırmak istiyorsa demokratik cumhuriyeti inşa etmelidir. Müzakereyi esas alan bir yolu doğru buluyoruz. Bu yasanın geri çekilmesini istiyoruz. Bu politika krizi derinleştirecek bir durumdu. Bugün Kürt'e yarın başkasına."
Demirtaş: Kayyumu tanımayın
Demirtaş, tasarının Meclis Genel Kurulu’ndan geri dönmesini beklediklerini söylerken “Yaptığımız her uyarı, ülkenin selameti için yerinde ve makul öneriler olmasına rağmen sırf HDP'den, DBP'den, muhalefetten geldi diye kulaklarını tıkayan bir iktidar var” dedi.
“Halkın iradesini gasp etmeniz fiilen mümkün değil. Parmak sayınız yetse bile siz o kayyumu çalıştıramayacaksınız. Belediye çalışanlarına, sendikalara, barolara, sivil toplum örgütlerine çağrı yapıyoruz. Halkın, sizin seçtiğiniz belediyeyi tanımayıp memur atayan kayyumu tanımayın. Halk onları çalıştırmayacaktır. Kendi başına atanmış bir diktatörü çalıştırmayacaktır.
“Siz belediyelerin çalışmadığını mı düşünüyorsunuz, o zaman gelin kayyum atamak istediğiniz her yerde erken yerel seçim yapalım. Belediyelerin halk tarafından tepki gördüğünü söylediğiniz yerlerde seçimi tekrarlayalım. Sandıkla gelen sandıkla gitsin.
“Ama sizin derdiniz başka. Derdiniz Kürt'le. Kürt adına, Kürtlük adına hiçbir şeyi kabul etmiyorsunuz. Daha önceleri Türkiye Türklerindir deniyordu, şimdi ise Türkiye AKP'nindir diyorsunuz. AKP'yi beğenmemek ülke düşmanlığı değildir. Ana muhalefet ve yavru muhalefet partileri yeni kurulacak devletten pay almak için her türlü faşizmi göze almış durumda. CHP'nin ortaya koyduğu politika AKP'yi kurtarma politikasıdır.
“Meclis’te sert muhalefet yürüteceğiz”
“Kayyum atanacak bir belediye varsa önce Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne atayın. İtiraf etti, 'Gülen'e bir sürü arsa tahsis ettim' dedi. Başlayacaksanız oradan başlayın. Belediyemiz Gülen örgütüne bir metre kare arsa vermemiştir, hiçbir örgüte vermemiştir. Ama çıkaracağınız yasaya göre Ankara, İstanbul, Kayseri, Konya başta olmak üzere tüm AKP'li belediyelere kayyum atamanız lazım. En büyük terör destekçileri bunlardır. Gülen örgütüne neler neler aktardılar, örtülü ödenekler aktardınız.
“CHP ne der bilmiyoruz ama biz yok sayacağız. Kayyum hiç bir belediyeyi çalıştıramayacak. Nereden biliyoruz. Seçilmişleri gözaltına almak için harekete geçen tank ve uçakların karşısında direnilmesinden biliyoruz. Gayri meşru bir şekilde seçilmişlere yönelenlere karşı direnmek nasıl meşru ise sizin darbenize karşı direnmek de meşrudur.
“Buradan tüm sivil toplum örgütlerine çağrı yapıyorum. Kayyumdan mı halk iradesinden mi yanasınız? Renginizi belli edin. Herkesin tarafını bilmek istiyoruz. Yarın öbür gün kayyum gelirse bundan nasıl nemalanırız, eskisi gibi nasıl rant alanına çeviririz belediyeleri diyen varsa bilelim. Kayyum atanmak isteyen varsa, kimdir bilmek istiyoruz. Baroları, sendikaları göreve çağırıyoruz. Onlarla çalışacak mısınız, onlarla işbirliği yapacak mısınız? Halkımız da her şeye hazır olmalıdır. Bu kadar aleni olarak el konulmasına sessiz mi kalacağız?
“Yasa yarın görüşülecek. Bu çılgınlığın Meclis Genel Kurulu’ndan geri dönmesini umuyoruz. Meclis’te sert bir muhalefet yürüteceğiz. HDP grubu olarak parlamento içinde elimizden geleni yapacağız. Ancak parlamento dışında da meşru direnme hakkımızı kullanacağız.” (BK)
* Fotoğraf: HDP / Facebook