Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Van Milletvekili Fatma Kurtulan, sekizinci cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünün araştırılması için Meclis komisyonu kurulmasını istedi.
Kurtulan Meclis'e verdiği dilekçesinde, Özal'ın ölümünün Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümüne yaklaşıldığı sırada gerçekleştiğini savundu; ölümünün gerçek nedeninin araştırılması gerektiğini belirtti.
Özal, 17 Nisan 1993'te hayatını kaybetmişti.
Kurtulan, teklifinde, kuşkularla ilgili şu bilgilere yer verdi:
Suikast girişimi: Özal'ın aldığı açık tehditlerden en barizi, başbakanlığı döneminde 18 Haziran 1988 tarihinde, partisinin 2.olağan büyük kongresinin düzenlendiği salonda, kürsüde konuşma yaptığı sırada kendisine yönelik gerçekleşen suikast girişimi oldu.
Kürt sorunu için adımlar: Özal, cumhurbaşkanlığı görevi süresince, bu konudaki niyetini destekleyen görüşlerini daha açık bir şekilde ifade etmeye başladı ve Kürt sorununun çözümüne yönelik "sorunu tüm aktörleri ile ortaklaşan" bir çaba içerisine girdi. 1992'de Başdanışmanı Kaya Toperi ve Başyaveri Albay Arslan Güney'e bir Kürt raporu hazırlatarak, bu raporu MGK gündemine getirdi. Sorunun çözümünde siyasi aktörlerin rol alması gerektiğini, askeri ve güvenlik önlemeleriyle çözülemeyeceğini belirtti. "Federasyonu tartışabiliriz" dedi; Kürt liderlerle ilişki kurup onları Türkiye'ye davet etti.
Arka arkaya gelen ölümler: Ölümü, 1993'te gazeteci yazar Uğur Mumcu cinayeti, Orgeneral Eşref Bitlis'in uçak kazasında ölmesi, Binbaşı Cem Ersever suikastı sonrasında gerçekleşti.
Korkut Özal'ın sözleri: Korkut Özal, kardeşinin kendisine olayın arkasındaki hangi örgütün olduğunu söylediğini ancak abisine verdiği sözden dolayı bu örgütün ismini açıklamayacağını ifade etti; bu örgütün Ergenekon Terör Örgütü olduğuna ilişkin güçlü iddialar ortaya atıldı.
1993: Özal, barış için ilk adım olarak operasyonların durması yönünde ciddi kararlar alacağını belirtmişti. Bu sözler üzerine PKK 17 Mart 1993'te ateşkes ilan etmişti. PKK'nin ateşkes kararından sonra Özal "10 yıldır ilk defa rahat kafayla uyudum" diyerek ateşkese yüklediği anlamı ifade etmişti.
Semra Özal'ın iddiaları: Eşi Semra Özal, bütün ısrarlara rağmen otopsi yapılmadığını, ABD'de incelenen saç telinde zehirlendiğine ilişkin bulgulara rastlandığını ileri sürdü.
Ahmet Özal'ın iddiaları: Oğlu Ahmet Özal, babasının saç ve kan örneklerinin incelenmesi için Hacettepe Üniversitesi Hastanesine başvuru yaptığını, hastanenin kan örneklerinin kendilerinde mevcut olduğunu ve inceleneceğini bildirdiğini ancak daha sonra bir hemşirenin örnek tüpleri elinden düşürerek kırdığı yönünde bilgilendirildiğini öne sürdü.
Fikri Sağlar'ın sözleri: Fikri Sağlar, konuya ilişkin bir röportajında, Turgut Özal'ın kalp krizi geçirdiği sırada, GATA yerine Hacettepe Tıp Fakültesine kaldırılması, köşkte ambulans bulunmaması ve onu taşıyan aracın hastaneye giderken yolda adres değiştirmesi iddialarının ölümün bir suikast olduğuna dair görüşleri güçlendirdiğini ifade etti. (TK)