"Genelkurmay Başkanının periyodik olarak yaptığı konuşmalar benim gündemime neredeyse hiç girmiyor. Bu sadece benle ilgili de değil, sokaktaki büyük çoğunluk bu konuşmalarla ilgilenmiyor."
Orgeneral İlker Başbuğ'un dün (14 Nisan) İstanbul Kara Harp Okulu'nda yaptığı konuşmasıyla ilgili görüştüğümüz lise öğrencisi Ezel Buse "Ne Başbuğ'u ne de diğerlerini takip edebiliyorum. Zaten her kafadan bir ses çıkıyor, ne dediklerini bir tek kendileri anlıyor" dedi ve ekledi:
"Ben ÖSS'ye hazırlanıyorum. Bir sürü insanın ekonomik kriz, işsizlik, açlık, eğitim derken siyaseti takip etmeye mecali kalmıyor. Siyasetçiler ya da askerler kendileri konuşuyor, kendileri dinliyor."
"Asıl kimlik siyasetini bundan şikayet eden Başbuğ yapıyor"
Beyoğlu'nda bianet'e konuşan insanların çoğu da Buse gibi düşünüyor. Hepsi ekonomik krizden, işsizlikten, çocuklarını zar zor okutabildiklerinden bahsediyor ama yaygın medyanın "alkışladığı" Başbuğ'un ne dediğini bilmiyor ya da ilgilenmiyorlar.
Arabasıyla çiçek satan Mehmet Çolakoğlu "Orgeneralin konuşmaları önemli tabii" dese de Başbuğ'un ne dediğini takip etmemiş: "Valla çalışmaktan başka bir şeyle ilgilenmiyorum. Çünkü eve para ve ekmek götürmem lazım."
Sunucu Pınar Altay siyasi gelişmeleri "mesleği gereği" takip ettiğini belirtiyor. O da birçok insan gibi "Türkiye halkı" vurgusunun önemli olduğunu söylese de bunun takdir edilmesinin, alkışlanmasının "fazla" olduğunu da ekliyor sözlerine.
"Sonuç olarak bu bir taktik. Konuşmasında yine kimlik siyaseti yapanları eleştirdi ama kimlik siyasetinin en alasını Türklüğü mutlaklık kabul eden TSK yapmıyor mu?"
"Hava durumuyla daha çok ilgileniyorum"
Ömer Kiziroğlu emekli. "Hiç denk gelmiyorum. Bir aydır ev taşımakla uğraştığım için ne olup bitiyor memlekette haberim yok" diyerek özür diliyor.
Okul çıkışında kızının dersinin bitmesini bekleyen ev kadını Gülseren Ataç "İşçi kocasının üç kuruş maaş aldığını, ellerine geçen parayla geçinmenin de çocuk okutmanın da zor olduğunu" söylüyor. Ataç'a göre "Başbuğ'un konuşmasını konuşmak kendi deyimiyle züğürdün çenesi yormaktan başka bir şey değil."
Orhan "Sokakta yattığını, meteorolojiyle Başbuğ'un konuşmasından daha fazla ilgilendiğini" söylüyor.
"Bana ne Orgeneral konuşmuş, Başbakan konuşmuş... Ben o gün karnımı doyurabiliyor muyum onun hesabındayım."
"Obama Başbuğ'dan daha yakışıklı"
Çukurcuma'da esnaflık yapan Melek "Bu konularla hiç ilgilenmiyorum" diyor önce ama "böyle giderse sonumuz kötü olacak" demekten de geri kalmıyor.
"Herkes ekmek derdinde. Kriz almış yürümüş, derdi olan yoksul olan. Parası olana bir şey olmuyor."
Sıraselviler caddesinde çiçek satan bir kadına Başbuğ'un konuşmasını dinlediniz mi diye soracak oluyoruz, sözümüzü –yine kendi deyimiyle- balla kesiyor: "Biz çiçekçiyiz. Bu konuları bilmeyiz."
Yanındaki tezgahtaki Sakine "Ben biliyorum Başbuğ'u" diyerek söze giriyor. "Dün TV'de gördüm, konuşuyordu."
Konuşmada dikkatinizi çeken bir şey oldu mu diye soruyoruz, şöyle yanıtlıyor bizi:
"Obama Başbuğ'dan daha yakışıklı bence."(BÇ)