21 Kasım'da yapılması planlanan "Türkiye'de Paris İlkelerine Uygun Bağımsız İnsan Hakları Kurumunun Kurulması" toplantısı iptal oldu.
Türkiye'deki birçok hak örgütüne ve insan hakları alanında çalışan akademik merkeze ve hak savunucusuna geçen hafta gönderilen davetiyede, toplantının Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı (İHB) ve Danimarka İnsan Hakları Enstitüsü tarafından düzenlediği yazılıydı.
Ancak, dün (17 Kasım) toplantının iptal edildiği bilgisi hak savunucularına ulaştı.
bianet'in edindiği bilgilere göre, İHB toplantıdan çekilmişti.
İHB: Toplantıdan haberimiz yok
Ancak bianet'in görüştüğü İHB yetkilileri, böyle bir toplantıdan haberdar olmadıklarını söyledi.
Cemil Çiçek mi reddetti?
bianet'in edindiği bilgilere göre, toplantının iptal nedeni, İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Cemil Çiçek'in karşı çıkması olabilir. Çiçek'in, Danimarka'nın Roj TV'yi kapatmamasından hareketle, Danimarka'yı sakıncalı bulmuş olmasından söz ediliyor.
Uluslararası toplantı
21 Kasımda Ankara Divan Hotel'de düzenlenmesi planlanan toplantı programında İHB Başkanı Hasan Tahsin Fendoğlu, Danimarka İnsan Hakları Enstitüsü Başkan Yardımcısı Brigitte Kofod Olsen, Almanya İnsan Hakları Kurumu Başkan Yardımcısı Fraude Seidensticker, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Markus Jaeger, Birleşik Krallık Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu yöneticisi Anthony Robinson konuşmacı olarak yer alıyordu.
Davetiyede, İHB'den Fendoğlu ve Danimarka İnsan Hakları Enstitüsü'nden Hans Otto Sano'nun adları, davet edenler olarak yer alıyordu.
Her iki kurumun da İnternet sitelerinde, toplantıya dair resmi bir bilgi yer almıyor.
Toplantı ve ulusal kurum neden önemli?
Ulusal insan hakları kurumları, BM'nin 1993'teki Paris İlkeleri ışığında kurulan, bir ülkedeki insan haklarını destekleme ve geliştirme alanındaki en yetkili kurumlar.
İlkelere göre, bu kurumların devleten tam bağımsız olmaları, akademisyenlerden hak savunucularına kadar geniş bir yelpazede sivil toplumdan üyelerinin bulunması, ancak içinde yer alsalar da hükümet temsilcilerinin yalnızca tavsiye olanaklarının olduğu yapıya sahipler.
Bu kurumların yetki ve sorumlulukları arasında, her türlü hak ihlalinde müdahil olma, uluslararası sözleşmelerin iç mevzuata yerleşmesini sağlama, insan hakları alanında hükümetlere rapor üretme ve tavsiyede bulunma da var. (TK)