"Başbakan Erdoğan, kamuoyu vicdanını yaralayan 34 kişinin öldüğü Uludere katliamı ve 25 askerin öldüğü Afyon'daki patlamayla ilgili soru soran Ümit Boyner'e 'O işine baksın' diyebilecek iklimi bulabiliyorsa, bu karanlık günlere gidildiğinin işaretidir; bilgi edinme hakkı ve haber alma hakkının ihlalidir."
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, TÜSİAD Başkanı Boyner'in dediklerini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cevabını bu sözlerle değerlendiriyor.
"Başbakan Erdoğan toplumun her kesimini hizaya sokmaya çalışıyor. Medyadan iş çevrelerine, sivili toplum örgütleri ve bireylere kadar. Hatta uluslararası medyayı bile kapsama alanına girdi. Wall Street Journal'e 'sen kim oluyorsun' diye seslenebildi. Eleştirel her yaklaşımın gücünü kırmaya çalışıyor, azarlamaya doyamıyor."
Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, 14 Eylül'de TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, "Uludere'de ne olduğunu anlamak, Afyon'daki patlamanın arka planını, sebeplerini öğrenmek, sorumlularını bilmek ister vatandaş... Susmak da istemez. Ne darbe dönemlerindeki gibi atanmışların, ne de kendi oyuyla seçilenlerin onu susturmasını hiç istemez" demişti.
Erdoğan dün Bosna Hersek dönüşünde "Neyi ne kadar öğrenmek kimin hakkı, kimin hakkı değil, onun ölçüsünü Ümit Boyner belirlemeyecek. O, işine baksın, " demişti.
"Her şeyin öğrenilmesi gerekenleri, azami ölçüde sinyalini vermesi gereken merci neresidir. Hükümet, yargı, Genelkurmay'dır."
"Zihinlerimiz daha açık olmalı"
Önderoğlu, Boyner'in bir türlü aydınlatılmayan konuların üzerindeki perdenin sokaktaki yurttaş için kaldırılması amacıyla hareket ettiğini söylüyor.
"Bilgi Edinme Hakkı Yasası çıktı, devlet sakladığı şeyleri saklamaya devam ediyor. Öğrenilmesi gerekenleri hükümet, yargı ve genelkurmayın belirleyeceğini söylemek ancak başı belada olan bir ülkede duyulacak sözlerdir. "
"Vahamet"
Önderoğlu Boyner'in ortaya attığı soruyu çok yerinde buluyor, cevaplanması gerektiğini düşünüyor.
"Boyner bir bakıma sessiz kalan medyanın da görevini üstlendi. TÜSİAD geçmişte de Kürt sorunu ve anadilinde eğitim konusunda raporlar yayınladı. İlk defa kendi alanını zorlayıp açıklama yapmıyor ki."
"Başbakan'ın terörle mücadele meselelerinde yayın yönetmenlerinden 'Bazı meseleleri bizim işimiz olarak görün ve daha fazla kurcalamayın, ya bizden yanasınız ya da diğer tarafsınız' anlayışı bekliyor, görüyor da.
"Medyanın sahiplikler anlamında sadece medya olmadığı gerçeğini de unutmamak gerekiyor. O nedenle medya Boyner'in sorduğu soruları o kadar kolay soramıyor. En azından Boyner'in ağzından soruları haberleştirdiler.
"Hükümet gerçekleri biraz da medyaya uygulanan sansür veya gazetecilerin otosansür mekanizmaları sayesinde gizleyebiliyor. Haber alma hakkıyla ilgili olarak bu hakkın engellendiğini söylemek mümkün. Bir ülkede Başbakan böylesi bir iklimi yakalamışsa bu ülkede ağır günler yaşandığını söyleyebiliriz." (EKN)