* Fotoğraf: Pixabay
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Amasya, Bolu ve Trabzon'da 15 yaylanın statüsü kaldırılarak imara açıldı.
2013’te bu alanlar orman iken yayla statüsü getirilmişti. Şimdi yayla statüsü kararı kaldırıldığı için, bu alanlar tekrar orman statüsüne alınmış oldu. Bu arada getirilen imar barışı da yaylalarda yapılaşmanın önünü açtı.
Türkiye’de bu karar daha önce Giresun’daki Kümbet Yaylası ve Rize’deki Ayder Yaylası için çıkarılmış, Ayder Yaylası son olarak binalarla ve yeraltı otoparklarıyla “donatılmış”, yerli halkın tarım ve hayvancılık yaptığı doğal bir alan olmaktan çıkarılmıştı.
Yaylaların statüsünün değiştirilmesine ilişkin kararın bu bölgelerdeki yaşamı nasıl etkileyeceğini bianet’e değerlendiren TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Suiçmez, “Yaylalarımız organize şekilde halka değil ranta açılıyor... Yayla kültürümüz ve hayvancılığımız tehdit altında” dedi.
"Yaylalar su ve oksijen deposu"
Kararın doğal yaşam alanları, yayla/yaylacılık kültürü ve hayvancılık ile imar ve rant politikaları açılarından ciddi anlamda irdelenmesi gerektiğini söyleyen Suiçmez, şunları kaydetti:
“Su ve oksijen deposu olan orman, yayla, mera gibi doğal alanlarımızın doğal haliyle korunması ve kullanılması gerekir. Doğal alanlar ticarileştirilmemelidir. Eğer doğal alanlar ticarete konu olursa yaylalarımız da alınıp satılan mekan olarak görülür. İmar ve rant politikaları ile yerli ya da yabancı kişiler/kesimler için yapılaşmaya açılan yaylalarımız doğal özelliklerini yitirir, amacına uygun kullanılamaz."
"Amacı dışında kullanılmamalı"
Yaylaların amacı dışında kullanılmaması gerektiğini belirten Suiçmez, aksi takdirde çevre kirliliği, düzensiz yapılaşma, mera alanlarının azalması gibi birçok sorunun önünün açılacağını söyledi:
“Yaylacılık, hayvan sürüleriyle beraber devamlı ikamet edilen yerden yılın belirli dönemlerinde özellikle sıcak yaz aylarında yayla yerine göç etmek suretiyle gerçekleştirilen bir tarımsal faaliyet.
“Ülkemizde yüzyıllardır geleneksel bir hayvancılık şekli olarak yapılan yaylacılık yüksek kesimlerdeki çayır ve meralardan yararlanmanın en iyi yolu. Bitkisel ve hayvansal üretimin devamlılığı için verimli tarım arazilerimiz gibi, yaylalarımızın da amacı dışında kullanılmaması gerekir.
"Çevre kirliliği, mimari bozulmalar..."
“Son yıllarda ise yaylalarımız, özellikle yerleşim yeri, rekreasyon ve turizm faaliyetleri açısından gündeme geliyor. Yaylaların kullanım amacının farklılaşması ve çeşitlenmesi günümüzde düzensiz yapılaşma, özgün mimarideki bozulmalar, çevre kirliliği, mera alanlarının azalması ve yaylacılık kültürünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması gibi pek çok sorunun yaşanmasına yol açıyor."
"İmar affı ayrı tutulmamalı"
Suiçmez’e göre, “imar affı” kararı da bu kararla birlikte değerlendirilmeli:
“Alınan son kararla, yeniden yayla-orman statü değişikliği gündeme geldi. Orman Yasası’nın 17. maddesindeki istisnalar buraların yapılaşmaya açılmasına olanak tanıyor. Halen kaçak binalarla ciddi bir düzensiz yapılaşma yaşanan pek çok yaylamızda, geçen yıllarda gündeme gelen ‘imar affı’ bu kararla birlikte değerlendirilmeli.
“6 Ocak 2021’de yayınlanan ‘6831 Sayılı Orman Kanunu’nun Ek 16. Maddesi Kapsamında Orman Sınırları Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik’ ile birlikte yaylalarımızda yeni talanlar adına neler yaşanabileceğini tahmin etmek güç olmasa gerekir.
"Ekolojik denge bozulacak"
“Gelişecek süreçte ekolojik dengenin bozulması yanında, yayla/yaylacılık kültürünün ortadan kalkması gündemdedir. Çayır meralarımızı korumayarak hayvansal gıda ürünlerinde ve hayvancılığın temel girdisi olan yemde dışarıya bağımlılığın artması söz konusu.
“GDO’lu yemlere yeniden izin verilen günümüzde doğal yemle beslenen doğal üretim temel tercihimiz olmalı. Yerli tereyağı ve süt ürünleri söylemine karşın ithal ürünlerin raflarımızı dolduracak olması bu yanlış tarım ve imar politikalarının bir sonucu olacak.
“Yaylalarımızın farklı kullanım amaçlarıyla planlanarak doğal yapısını ve yayla özelliğini kaybetmemesi için üst birliğimiz TMMOB ve de Ziraat Mühendisleri Odası bu yanlış karara karşı yargı yolu dahil gerekli mücadeleyi yürütecek.”
Resmi Gazete kararı
Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, yayla statüsü kaldırılan yerler şöyle:
Trabzon: Hıdırnebi-1, Hıdırnebi-2
Bolu: Göllü Ören, Yaylabeli
Amasya: Ahmetoğlu, Keşbeli, Çukurtuzla, Melikli, Çukuryayla, Alanbaşı, Kadı Çayırı, Kulam, Peynirçayı, Düvenci, Fındıkpınar.
Kararda, “Ekli listede adları belirtilen alanların ‘yayla alanı' olarak ilan edilmelerine ilişkin aynı listede tarih ve sayıları yazılı Bakanlar Kurulu kararlarında yer alan hükümlerin yürürlükten kaldırılmasına, 6831 sayılı Orman Kanununun 17'nci maddesi gereğinde karar verilmiştir” denildi.
(TP)