Gaziosmanpaşa'da kentsel dönüşüm bilgilendirme toplantısındayız.
Her hafta yapılacak toplantı serisinin ilkine kadın, erkek, genç, yaşlı ilçedeki bütün mahallelerden insanlar adeta akın etmiş, bir bölümü ayakta.
Yüzlerde gergin, meraklı bir ifade var. Söz almak için herkesin eli havada.
Gaziosmanpaşa'nın üçte biri (400 hektar) "Afet Yasası" kapsamında riskli alan ilan edildi; Belediye 11 bölgeyi kapsayan alanda kentsel dönüşüm başlattı.
Yeni projede depreme dayanıklı, enerji tasarruflu binalar, alt katlarda otopark, alışveriş merkezleri, okul ve yeşil alanlar planlanıyor.
"Tatmin etmiyorsa anlaşmayın"
Toplantıda ilk sözü alan Belediye Başkanı Erhan Erol, deprem riski nedeniyle herkesin "can ve mal güvenliğini" düşündüklerini, dönüşüm kapsamındaki 45 bin binadan çoğunun çürük olduğunu söyledi.
Dönüşüme önce anlaşmaya varanlarla başlayacaklarını belirten Erol, "Sizi tatmin etmiyorsa anlaşmayın" diyerek tapusu olan ve belediye ile anlaşmaya varmayan kimsenin zorlanmayacağını ancak ilk anlaşanların daha "avantajlı" olacağını da sözlerine ekledi.
Erol, yerinde dönüşümle metrekare başına metrekare verileceğini kimsenin fark ödemeyeceğini ve inşaat tamamlanana kadar kira yardımı yapılacağını belirtti.
Sıra soru cevap kısmına gelince salon hareketlendi. Bey ve hanım ile başlayan diyaloglar ses seviyesinin yükselmesiyle sen ve kardeşim'e döndü. Zaman zaman belediye başkanı ve mahalleli arasında sözlü atışmalar yaşandı. Az da olsa dönüşümden memnun olduğunu ifade edenler de oldu.
"Neden deprem sopası"na yanıt yok
Öne çıkan sorular ve belediye başkanının verdiği yanıtlar şöyleydi:
1. soru: Madem istemeyenin evi yıkılmayacak o zaman neden mahallelerimiz riskli alan ilan edildi?
Yanıt yok.
2. soru: Herkesin zaten deprem korkusu var ancak neden deprem sopasını pazarlık için kullanıyorsunuz?
Yanıt yok.
3. soru: Ek para ödeyecek miyiz?
Mesela 250 metrekareniz var, üç daire diye anlaştınız ama bir çocuğum daha var. 4. daireyi istiyorsanız uzun vadeli taksit imkanı tanırız.
Kendiniz yapamazsınız
4. soru: Ben anlaşmadım diyelim, ada bazında bu projeyi nasıl yapacaksınız?
Komşular anlaşmadı siz anlaştınız, anlaşılan alandan daire verilecek size.
5. soru: Kendi kendimize ada bazında anlaşıp yaptıramıyor muyuz?
Şu anda o hakkı vermiyoruz. Biz planlama yapmak zorundayız. Ada bazlı kendiniz yaparsanız okulu, yeşil alanı nereye koyacaksınız?
Bakanlıktan hangi yetkiliyi bulacaktınız?
6. soru: Afet riski yasası yönetmeliğinde anlaşamazsan kamulaştırma gelir diyor, siz ise istemeyeni zorlamayacağız diyorsunuz, hangi yönetmeliği uygulayacaksınız?
Belediye Çevre ve Şehircilik Bakanlığından yetkiyi almasaydı, bakanlık tek tek bina kontrolünü yaparak çürük binaları yenileyecekti. O yasaya göre işlem yapacaktı. Vatandaşım perişan olacaktı.
Sırf kendi insanımız bu duruma düşmesin diye yetkiyi aldık. Bakın biz konuşabiliyoruz burada. Şehircilik bakanlığının hangi bürokratına nasıl ulaşacaksınız? O yönetmelikteki 600 liralık kira yardımı da burası için yeterli değil, onu çoğalttık.
Tapusu olmayanların durumu belirsiz
7. soru: Anlaşmaya varanlarla noter tasdikli değil, güven vermeyen sözlü anlaşma yapılıyor. Neden?
Kaç kişiyle anlaşma sağlandığını görmeden proje yazamayız. Önce kim nerede ne kadar ev alacak ona bakıyoruz. Ön anlaşma yapıyoruz. Proje yazıldıktan sonra anlaşma yapılır.
8. soru: Kiracılar ne olacak, biz de ev sahibi olabilecek miyiz?
Kiracılar için taşınma bedeli verilebilir. Projede isterlerse uzun vadeli taksitlerle ev alabilirler.
9. soru: Sürekli tapu sahiplerinden bahsediyorsunuz, tapu tahsisi olanlar ne olacak?
30 yıldır hazine ve vakıflarla davalıyız. Bu araziler kentsel dönüşüm sayesinde belediye geçecek. Onda sonra tapusu olmayanlarla görüşebiliriz.
İki saat süren toplantıda kafalardaki soru işaretlerinin ve belediyeye duyulan güvensizliğin ortadan kalktığını söylemek mümkün değil...