Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesince, Belediyenin kurumsal kimliği ve kamu kaynağı kullanılarak bastırılan ve üzerinde Kanal İstanbul Projesi aleyhinde ifadelerin yer aldığı afişlerin ilan panolarına asılması üzerine İçişleri Bakanlığınca başlatılan araştırma tamamlandı.
Mülkiye müfettişinin Bakanlığa sunduğu araştırma raporunda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından "Ya Kanal Ya İstanbul, Kanal İstanbul'a kimin ihtiyacı var, İstanbul'un mu yoksa kurdukları israf düzeni bozulanların mı? Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı" yazılı afişlerin, 15 Ağustos 2020'den itibaren 28 ilçede panolara astırıldığı tespitine yer verildi.
Rapordaki tespitlerin arasında yüzde 98 hissesi İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait olan Kültür AŞ tarafından bu iş için KDV dahil 149 bin 845 lira 25 kuruş ödeme yapıldığı bilgisi de yer aldı.
"İdarenin bütünlüğü" ilkesine vurgu
Kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilerini mevzuata uygun kullanmaları gerektiği ve eylemin, Anayasa'nın 123'üncü maddesinde yer alan "idarenin bütünlüğü" ilkesine aykırı olduğu belirtilen raporda, "idari vesayet" yetkisi çerçevesinde, merkezi idarenin bu tür aykırılıkları giderme hak ve yetkisinin bulunduğu ve bu yetki kullanılarak İstanbul Valiliğince afişlerin toplatıldığı kaydedildi.
Raporda, "beldenin ve belediyenin hak ve menfaatlerini koruma" görev ve yetkisinin Büyükşehir Belediye Başkanı'na siyasi alanı ilgilendiren ve devletin egemenlik yetkisiyle ilgili bir merkezi idare yatırımını belediyenin kurumsal kimliği ve kamu kaynağını kullanarak karalama hakkı vermediği ifade edildi.
"İdarenin bütünlüğü" ilkesine ve mevzuata aykırı biçimde yetki kullanılarak söz konusu afişlerin asılması ve bu iş için kamu kaynaklarından ödeme yapılmasının hukuka aykırı olduğu belirtilen raporda, bu eylemin, aynı zamanda kamu zararına yol açtığı bildirildi.
"Eylem tekrarlanmadı, kamu zararı giderildi"
Afişlerin, asıldıktan kısa bir süre sonra İstanbul Valiliği tarafından toplatılmasıyla hukuka aykırı durumun ortadan kaldırıldığına işaret edilen raporda, ilerleyen süreçte eylemin tekrarlanmaması, araştırma görevi sırasında kesilen iade faturası ile bu iş için yapılan harcamanın Kültür AŞ'ye iade edilmesi ve oluşan kamu zararının giderilmesi gerekçesiyle bu aşamada ön inceleme yapmayı gerektiren konunun ortadan kalktığı kaydedildi.
Raporda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı Turgut Tuncay Önbilgin, Destek Hizmetleri Müdürü Ahmet Onur Kara ve İştirakler Koordinasyon Müdürü Arda Karadağ hakkında ön inceleme yapılmasına gerek olmadığı yönünde kanaatin oluştuğu belirtildi.
Mülkiye müfettişinin söz konusu raporunu değerlendiren İçişleri Bakanlığı, İmamoğlu, Önbilgin, Kara ve Karadağ hakkındaki ihbar ve şikâyetin işleme konulmaması kararını aldı.
Ne olmuştu?
İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), kendi mülkiyetinde bulunan ve ihale şartnamesi ile konumları belirlenmiş olan açık hava reklam ünitelerine Ağustos ayından itibaren yerleştirdiği Kanal İstanbul ile ilgili bilgilendirme afişlerini 18 Ağustos gecesi kaldırmıştı.
İlgili mevzuat gereği sadece yargı kararı ile gerçekleştirilmesi gereken işlem, hukuki bir süreç başlatılmadan yapılmıştı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Rant projesine karşı bilgilendirme faaliyetlerimiz devam edecek. Kimse susup oturmamızı beklemesin” diye konuşmuştu.
16 Kasım'da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Kanal İstanbul projesine karşı çıktığı için soruşturma açıldığını öğrendiğini duyurmuştu.
Kanal İstanbul projesiCumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakan olduğu dönem 2011'de yaptığı bir konuşmada "yeni bir İstanbul" hedefinden söz etti. "Çılgın proje" olarak sunulan bu planın içinde Kanal İstanbul adı da ilk kez duyuldu. "Çılgın proje"de neler var? Haliç Kongre Merkezi'nde 2011'de yapılan toplantıda projeye ilişkin temel bilgiler açıklanmıştı. Projenin en önemli ayağı ulaşımda entegrasyondu. Bugün bu projede hedeflenen 3. Köprünün 3. Havalimanının yapımı bitti. Torba yasayla bölge ranta açıldı Mayıs 2016'da 20 kanunun toplam 32 maddesinde değişiklik yapıldı. Mera Kanununa eklenen ek madde ile Kanal İstanbul'un bulunduğu bölgenin imara açılmasına ön ayak oldu. Yasaya getirilen "otoyol hariç erişme kontrolünün uygulandığı yol" ibaresinin dahil edilmesiyle de Kanal İstanbul'a bağlanan yolların ücretli olacağı sonucuna varıldı. 2018'de rotası açıklandı 2018'de dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan projenin güzergahını nihayet açıkladı. Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir suyolu oluşturacak kanalın Küçükçekmece Gölü'nden başlayarak, Küçükçekmece-Sazlıdere-Durusu koridoru boyunca 45 kilometre olacağını söyledi. ÇED süreci Kanal İstanbul projesi için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu'nca yeterli bulunduktan sonra 23 Aralık 2019'da askıya çıkarılmış ve kamuoyunun görüşlerine açıldı. Raporun askıda olduğu 10 gün boyunca projenin iptalini isteyen yurttaşlar, İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı il müdürlüklerinde uzun kuyruklar oluşturarak itiraz dilekçelerini verdi. Ancak 17 Ocak'ta Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul ÇED Raporu'nu onayladıklarını bildirdi. Raporda ne var? 75 milyar lira bedel ile yapılacak Kanal İstanbul için hazırlanan son ÇED raporuna göre; projenin 7 yılda tamamlanması planlanıyor. Küçükçekmece, Avcılar, Arnavutköy ve Başakşehir ilçelerinden geçecek yaklaşık 45 km uzunluğunda ve 20.75 metre derinliğinde olan projenin kazı aşaması da 4 yıl sürecek. Yılda yaklaşık 275 milyon metreküp kazı yapılacak. Kanaldan çıkacak toplam hafriyat miktarı yaklaşık 1 milyar 155 milyon 668 bin metreküp olarak hesaplandı. Bu miktarın 1 milyar 79 milyon 252 bin metreküpünü kara kazısı, 76 milyon 416 bin metreküpünü deniz ve göl taraması oluşturacak. Kanal boyunca karada yapılması planlanan yaklaşık 1,1 milyar metreküplük kazının 800 milyon metreküplük kısmı Karadeniz'e bağlanılan kesimde gerçekleştirilecek. Kanal İstanbul Projesi kapsamında işletme (trafik) simülasyonu ve kanal işletme prensibinin belirlenmesi kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda da kanalın tek yönlü işletmesine karar verildi. Kanal İstanbul Projesi kapsamında; kanal içerisinde acil bağlama alanları, acil müdahale merkezleri, kanal giriş ve çıkış yapıları, gemi trafik sistemleri gibi alt ve üst yapılar, liman, lojistik merkez, yat limanı, kanal içerisinde ihtiyaç duyulan noktalarda karşıdan karşıya ulaşımı deniz yolu ile sağlayacak kıyı yapıları, tahkimat ve dolgu alanları gibi kıyı tesisleri yapılması planlanıyor. Kanal İstanbul Projesi ile entegre olarak geliştirilecek projeler; Marmara ve Karadeniz Konteyner Limanları, Küçükçekmece Yat Limanı ve Karadeniz kıyısında rekreasyon amaçlı dolgu ile lojistik alan dolgusu olarak sıralandı. Karadeniz kıyısına rekreasyon ve lojistik alan için toplam 54 milyon 605 bin 865 metrekare dolgu yapılacak. Dolguda kanal hafriyatından çıkacak malzeme kullanılacak. Projenin inşaat aşamasında yaklaşık 8-10 bin kişinin, işletme aşamasında ise 500-800 kişinin çalışması öngörülüyor. Çalışma alanı olarak tanımlanan ve inşaat faaliyetlerinin yürütüleceği kesim yaklaşık 63.2 milyon metrekare olarak hesaplandı. İnşaat faaliyetleri tamamlandıktan sonra kanal yapı yaklaşım sınırına kadar olan kesim diğer kamu ihtiyaçları için terk edilecek alan 25.75 milyon metrekare olacak. Kanal için kullanılacak alan 37.5 milyon metrekare olarak açıklandı. |
(EMK)