İnsan Hakları Derneği (İHD) Tunceli Temsilci Avukat Barış Yıldırım, Tunceli Postanesi önünde yaptığı basın açıklamasında Munzur Vadisi’nin SİT alanı olarak kabul edilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığına yaptığı başvuruyu hatırlattı.
Kültür Bakanlığı’ndan altmış gün içerisinde bölgeye gelip inceleme yapması gereken heyetin gelmediğini belirten Yıldırım, vadinin doğal SİT alanı olarak ilan edilmesi gerektiğini yineledi. Grup, bakanlığın harekete geçmesi için beş metrelik pankartı, postaneden Kültür ve Turizm Bakanlığı’na gönderdi.
“Doğal SİT alanlarında enerji santralleri, barajlar kesin olarak yapılamaz”
Açıklamada, Munzur Vadisi Milli Parkı’nın doğal sit alanı olarak kabul edilebilecek özelliklere sahip olduğunu ifade eden Yıldırım, “Munzur Vadisi Milli Parkı halihazırda ciddi bir tehdit altındadır. Zira ilgili mercilerce Munzur Vadisi Milli Parkı içerisinde bulunan güzergahta halihazırda Konaktepe barajı ,Konaktepe I,II HES etüt ve sondaj çalışmaları yapılmaktadır" dedi.
"Bozkaya barajının ihale işlemleri v.s. tamamlanmıştır. Yine Munzur Vadisi Milli Parkı içerisinde bulunan alanlarda yapılması düşünülen Akyayık, Kaletepe barajları master plan içindedir."
2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 14. maddesinin e bendi’nde ‘kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk’ bulunduğunda milli park alanlarında ‘yapı ve tesis’ kurulabilmesine olanak verdiğini söyleyen Yıldırım, “Bu madde Türkiye’nin de taraf olduğu ‘Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme’ye, ‘Avrupa'nın Yaban Hayatı Ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ne ve ‘Biyolojik Çeşitlik Sözleşmesi’ ne açıkça aykırıdır” dedi.
Doğal SİT alanı olarak kabul edilmesi durumunda enerji santralleri, barajlar kesin olarak yapılamayacağını dile getiren Yıldırım, Fırtına Vadisi’nde yapımı kararlaştırılan barajlara karşı yürütülen hukuki süreç sonucunda Fırtına Vadisi’nin doğal SİT alanı ilan edildiğini hatırlattı. (NV/CU/EZÖ)