bianet'in görüştüğü Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Başkanı Köksal Aydın'sa, "Sağlık Bakanı sağlık emekçilerinin kendisine verdiği mesajı tersten okumaya çalışıyor ve IMF'nin Dünya Bankası'nın dikte ettirdiği programın arkasında durmaya çalışıyor.. Ama Bakan'ın sözlerinin sonucunda bugün Ankara'da üç hastanede sağlık emekçilerine saldırı gerçekleşti."
Aydın'ın verdiği bilgiye göre, Etlik SSK, Dışkapı SSK ve Etlik Kadın Doğumevi hastanelerinde, başhekimin talimatıyla hastane güvenliği "Beyaz Eylem"deki sağlık emekçilerine saldırdı.
Aydın, "Şimdi asıl biz savcıları göreve çağırıyoruz" diyor.
Aydın: Demokratik hakkımızı kullanıyoruz
Aydın, bugünkü eyleme açıkça "grev" demediklerini, "g(ö)rev" dediklerini anımsattıktan sonra, "Biz sendikayız. Dünyanın her yerinde sendikalar, emekçiler haklı, meşru talepleri için eylem yaparlar.Bugün, sağlık emekçileri ülkenin sağlık sorunlarını yurttaşlarla, meslektaşlarıyla tartışıyor."
Ama esas sorun da burada Aydın'a göre: "Eylemin yasadışı diye tanımlanabilecek bir yanı yok. Bu bir demokratik hak kullanımı. Ama, sağlıkla ilgili sorunları hastalarımızla paylaşmamızdan rahatsız oluyorlar."
"Sendika hukuki destek verir"
Aydın, Akdağ'ın "idari ve adli işlem yapılır" tehdidi içinse şunları söylüyor: "Bugüne kadar demokratik hak kullanımlarımız için açılan adli veya idari bütün soruşturmalarda takipsizlik kararı verildi. Bu eylemler, zaten bir sendikanın doğal görevidir."
Bu eylemle ilgili herhangi bir ceza verilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Aydın, "Eğer bir ceza verilirse de keyfi olur. Bu durumda da biz bu keyfi cezayı geri aldıracak hukuki süreci başlatırız" diyor.
Aydın, ayrıca, böyle bir işlemle karşılaşacak bütün sağlık emekçilerine hukuki destek vereceklerini de açıklıyor.
Akdağ'ın açıklamalarından etkilenebilecek sağlık emekçilerine de şunu söylüyor Aydın:
"Geleceklerini, hem de bütün nüfusun geleceğini düşünmeliler. Uygulanan sağlık programı kritik noktada. Eğer eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık politikası için ortak karşı duruş sergilersek başarılı oluruz. Yoksa sağlık emekçileri kendilerini kısa bir süre sonra ücretli kölelik koşullarında bulacak; iş güvencesiz çalışacaklar. Kendi geleceklerine sahip çıkmalılar."