Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Hüseyin Aygün'ün PKK tarafından kaçırılmasının ardından yazarlardan tepki geldi.
Murathan Mungan'ın hazırladığı "Bir Dersim Hikayesi" kitabında öyküleri yer alan yazarlardan Haydar Karataş, Behçet Çelik, Hatice Meryem, Gaye Boralıoğlu, Ahmet Büke, Yavuz Ekinci, Gönül Kıvılcım, Karin Karakaşlı, Sema Kaygusuz ve Ayfer Tunç Aygün'ün kaçırılmasına tepki göstererek derhal serbest bırakılmasını istedi.
Karataş: CHP'nin ötesinde bir anlamı var
Aygün yedi yıl önce Tunceli Tabur Komutanı Albay Namık Dursun tarafından "Burayı derhal terk et, aksi takdirde her parçanı bir yerden toplarlar" denerek tehdit edilmişti. Görülmeyen bir durum var; bölgede uzun bir süreden beri süren bir siyasi gerilim mevcut. Son belediye seçimlerinde bu gerilim sokaklara taşmış, Aygün ve şu an Malatya Cezaevinde olan bağımsız belediye başkan adayı Murat Kur tehdit edilmişti.
Bütün bunlara ek olarak son genel seçimlerde Aygün CHP'den aday seçilince bu gerilim daha çok tırmandı. Bölgede insanlar, bu olayı, bir parlamenterin propaganda amaçlı kaçırıldığı biçiminde okumuyor, dünya basınında ve bölgede yaşanan çelişkilerden habersiz olan medyamız da olayı böyle algılayabilir.
Ancak burada vahim olan bir şey var, Dersim iki uluslaşma arasında sıkışmış bulunmakta, Kürt ve Türk ulusunun silahlı gücü halkı kıskaca almış ve tavır almaya zorlamaktadır. Halk iki devasa silahlı unsurun baskısı altındadır.
Etnik bir kimlik tanımına zorlanmakta, bu gerilim genç kuşaklarla yaşlı kuşak arasında da mevcut. Aygün bu kritik noktada Dersim 38'in mağduriyetini yaşlı insanların hissiyatıyla seslendirdi; Alevilik kimliğine aşırı bir vurgu yaptı ve ulus eksenli örgütlenen Kürt Hareketi bu uslup karşısında bir sıkıntı yaşıyordu.
Kürt Hareketine kendini yakın hisseden pek çok unsur da bunun yanlışlığını görmekte. Nasıl ki, Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü Barış ve Demokrasi Partili (BDP) olmanın ötesinde bir anlama sahiplerse, Dersimliler ve Aleviler için Hüseyin Aygün CHP'nin ötesinde bir anlama sahiptir.
Onu kendi kimliklerinin temsilcisi görüyorlar. Korkum bu gerilimin sokaklara taşması ve zaten hassas olan bölgenin yıllara mal olacak bir çelişkiler yumağına sürüklenmesidir. Aygün'ü kaçırmak bir başarı olarak görülemez. Aygün gittiği her toplantıyı önceden Facebook'undan ilan ederdi, bölge gezisinde asla askeri koruma istemiyordu. Aygün'ün kaçırılmasını Dersim'deki siyaset faktörü ile açıklamak gerekir. Kaygılıyım, bu hatanın nasıl tamir edileceğini bilmiyorum.
Çelik: En acil ihtiyaç aklıselim
İçinden geçtiğimiz bu çok gergin günlerde, en büyük ve en acil ihtiyacımızın her tarafta aklıselimin ortaya çıkabilmesi için uygulanabilir bir çatışmasızlık olduğunu düşünüyorum.
Çatışmalı ortamda çözüme yönelik fikirlerin söylenmesi de, işitilmesi de mümkün olmuyor. Aygün'ün kaçırılmasını çatışmasızlığa hizmet eden bir eylem olarak değerlendirmek mümkün değil. Aygün'ün bir an önce serbest bırakılmasını diliyorum.
Meryem: Başarı olarak yazılmaz
Aygün'ün kaçırılması insani olarak utanç verici, politik olarak büyük yanlış. Bu bir sonuç tabii. Müsebbibleri çok. Başta hükümet ve tüm yetkililer olmak üzere tüm siyasi partiler, siyasetçiler, hatta sen, ben, biz. Yani susan herkes.
Yani uzun yıllardır tüm azınlıkları, kadınları ve çocukları siyasetin kirli ellerine teslim eden herkes, hepimiz. Böyle bir durumda bir milletvekilini kaçırmış olmak hiç kimsenin hanesine başarı olarak yazılamaz. Olsa olsa çaresizlik hanesine büyük harflerle kaydolur.
Boralıoğlu: Yine Dersimliler zarar görecek
Dersim'in üzerinde dolaşan kara bulutlara bir yenisi daha eklendi. Bu eylemden yine ve sadece Dersimliler zarar görecek, başka da hiçbir şey olmayacak. Aygün derhal ve sağ salim serbest bırakılmalıdır.
Büke: Akıl tutulması
Bu olayın ne barışa ne de Kürt sorunun çözümüne bir katkısı olacak. Bu akıl tutulmasının bir an önce son bulmasını, Aygün'ün ve kaçırılan tüm kişilerin sağ salim ailelerine geri dönmelerini istiyoruz.
Ekinci: PKK özür dilesin
Aygün' ün kaçırılması büyük bir yanlıştır. PKK'nin Aygün'ü hemen serbest bırakmasını ve onu milletvekili olarak seçen Dersimlilerden özür dilemesini istiyorum
Kıvılcım: Barışın yolu kesilmesin
Aygün derhal serbest bırakılmalıdır. Gazetecilerin, milletvekillerinin yolunu keserek kaçırmak barışın da yolunu kesmektir. Bugün herkes bir kere daha düşünmelidir.
Karakaşlı: Aygün bir geleneğin temsilcisi
Aygün, Dersim yöresinin ruhu. Bir geleneğin temsilcisi. Kökünden geldiği koca ağacın güzel gölgeli dalı. Dalı kırmaya yeltenmek, kökü küstürür.
Görüşümüzü, doğrumuzu ifade etmek canımıza mal olacaksa, söz biter. Söz bitince de hayat devam etmez. Barışı istemek, bu uğurda mücadele etmek bu nedenle hayati önemde. Bedeli ölümcül olmasın.
Tunç: Eylem değil, sınav
Aygün'ün kaçırılması yalnızca siyasi bir eylem değildir. Her iki taraf için de insani ve ahlaki bir sınavdır. Bu ülkenin boğulduğu kanın dinmesi için Türklerin, Kürtlerin ve kendini başka bir kökene ait hisseden Tüm Türkiyelilerin vicdanlarının yüreklerine sığmamasını diliyorum.
Kaygusuz: Van'da, Malatya'da, sahipsiz kemiklerin başında
Aygün'ün kaçırılması başlı başına bir skandal, vandalca bir tutum. Olan bitenleri dehşetle izliyorum. Hiçbir gerekçe hayatını gerçeklere adamış bir hukuk adamının, bir vekilin alıkonmasını açıklayamaz. Van'da olaylar olur, Aygün oradadır; Malatya'da Alevi bir ailenin evi taşlanır Aygün oradadır, sahipsiz kemiklerin başında, kayıp ailelerinin hemen bitişiğindedir. Ne sözünden geri durur bu adam, ne de eyleminden. Hangi akla hizmet böyle bir şey yaptılar anlayamıyorum, anlamak da istemiyorum. Umuyorum bir an önce sevdiklerinin yanına sağ salim döner. (NV)