Liman Tersane Gemi Yapım Onarım İşçileri Sendikası (Limter-İş), işçi ölümlerinin durması, çalışma koşullarının düzeltilmesi için 16 Haziran'da greve gidiyor.
Bugün (11 Haziran) Taksim Hill otelde gerçekleştirilen basın toplantısında 155 kişinin imzasıyla kaleme alınan "Tuzla'da yükselen çığlığı duyun: Bu ölümleri durdurun!" başlıklı metni okuyan oyuncu Mehmet Ali Alabora "En son 97'inci ölüm için karalar bağlandığında, bir işçinin ailesi, sevenleri, dostları; 98'inci kurbanın kim; 99'uncu cinayetin ne zaman; 100'üncü ölümün nasıl olacağının endişesi sardı bir kez daha hepimizin yüreklerini."
Ve ekledi: "Bu bir doğal afet olmadığına göre, demek ki, artık Tuzla'da bir katliamla karşı karşıyayız."
Sözlerini "Ölümlerin sorumluluğunu ölenlere yükleyen insafsız sözler değil, bir daha ölümler olmayacağına ikna edecek sözler duymak istiyoruz" diye sürdüren Alabora, "örgütlenme hakkına kulaklarını tıkayan, gözlerini kapayan hükümeti uyarıyor, Tuzla tersane işçileriyle dayanışma içinde olduğumuzu bildiriyoruz" dedi.
Çelebi: Başbakandan acil önlem istiyoruz
Alabora'nın ardından konuşan DİSK genel başkanı Süleyman Çelebi ise "Bu ülkenin bakanlarından ve başbakanından, Tuzla'daki cinayetleri durduracak en acil, en radikal önlemleri en kısa sürede almalarını istiyoruz" dedi.
Şimşek: Adlar kıyımlarda sayıya dönüşür
Eski CHP milletvekili ve oyuncu Berhan Şimşek'se "İnsanların adları, bir doğal afetlerde sayıya dönüşür, bir de savaş gibi, katliam gibi toplu kıyımlarda. Bir süredir, Tuzla tersanelerinde insanlar adları, yaşları, yaşamlarıyla... Hayalleri, umutları ve özlemleriyle değil, sayılarla anılıyor" dedi.
Uca: Sonuna kadar dayanışmaya söz veriyorum
Metne imza atanlardan Metin Uca "Podyumda yürüyen mankenin göğsünün ucunun açılmasının iş kazası olarak algılandığı bir ülkede ben DİSK'le sonuna kadar dayanışmaya söz veriyorum" derken, sinema eleştirmeni Alin Taşçıyan "1'le 100 arasında bir fark olmamalıydı. İnsan hayatını istatistik olarak kabul edemeyiz. Etmemeliyiz de. Çünkü insan hayatı her şeyden daha değerli" diye konuştu.
"Bize düşen şey dayanışmadan başka bir şey değil"
Avukat Eşber Yağmurdereli "Bu uygarlık, bu gelişme insan hayatından daha değerli mi? Değil. Biz emeği savunanlar önümüzden akıp giden hayatın seyircisi olmaya devam ettiğimiz sürece hayatlar böyle akıp gitmeye devam edecektir. Bunun aksi için bize düşen şey dayanışmadan başka bir şey değildir" sözleriyle 16 Haziran'daki tersane işçileriyle dayanışmanın önemini vurguladı. (BÇ/TK)