Dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis memuru Fatih Yılmaz tarafından 30 Ağustos 2012’de öldürülen Cem Aygün’le ilgili davanın ilk duruşması bugün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
bianet’e konuşan Aygün Ailesi’nin avukatı Ertuğrul Cem Cihan, duruşmanın 17 Mayıs 2013’e ertelendiğini söyledi.
Avukat Cihan, oldukça kısa süren ilk duruşmaya dair notları şöyle aktardı:
“Salonda çok fazla sayıda polis vardı. Ancak polis memuru sanık Fatih Yılmaz raporlu olduğu gerekçesiyle duruşmaya gelmedi.
“Sanığın tutuklanması yönünde talebimiz reddedildi. Sanık avukatları duruşmaların güvenlik nedeniyle kapalı yapılması talebinde bulundu. Savcı da sanık vekilleriyle aynı görüşü paylaştı. Ancak bu talep de reddedildi.
“Cem Aygün’ün müşteki dört kardeşi duruşma başladığında salonda yoklardı. Kendilerini aradığımızda polis tarafından alıkonulduklarını ve adliyeye girişlerinin engellendiğini söylediler. Hatta biri polis tarafından darp edildiğini söyledi. Mahkeme Başkanı’nın müdahalesiyle müştekiler salona girebildi.
“Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) davada müşteki olma talebinde bulundu ama bu talep de mahkeme heyeti tarafından reddedildi.”
“Polis cesareti devletten alıyor”
Duruşma öncesinde TİHV, ÇHD, İHD, Mazlum-Der ve Uluslararası Baran Tursun Vakfı ortak basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasında özetle şu ifadelere yer verildi.
“Aygün'ü öldüren polisin silahından çıkan kurşunlar; polisin ayağının kayıp düşmesi esnasında silahtan kazayla çıktı. Bu beklenmeyen kaza sonucu ölen Aygün'ün 6 kardeşi ve iki akrabası olaydan iki gün sonra Ankara İl Emniyet Müdürlüğü önünde ‘kardeşimizin, katillerini bize gösterin’ diyerek polislere hakaret ettiler. Nizamiye önündeki bariyeri eğerek kamu malına zarar verdiler.
“Emniyetin içinde nezarethanede olması gereken polisleri, emniyetin sadece en dış kapısına nizamiyeye ulaşarak öldürmeye teşebbüs ettiler. Nizamiyede bekleyen eli coplu beli silahlı görevli dört polis memuru 6 kız kardeşin saldırısına, hakaret ve tehditlerine maruz kaldılar, darp edildiler.
“Olay yerine gelen yaklaşık 30-40 civarında çevik kuvvet polisi de aynı şekilde 6 kız kardeşi tüm iyi niyetli çabalarına rağmen engelleyemedi. Polisleri darp eden kardeşler gözaltına alındılar.”
Aygün’ün altı kardeşi ve iki akrabasına Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kamu görevlisini darp etmekten ve kamu görevlisine hakaretten ceza verildiğinin hatırlatıldığı basın açıklamasında gözaltına alınan kardeşlerin adli tıp raporlarıyla sabit olan yaralanmalarına ilişkin hiçbir dava açılmadığı ifade edildi.
“Cem Aygün'ü öldüren polislerden birine takipsizlik kararı verilirken diğerine iki yıl ile beş yıl arasında hapis cezası isteniyor. Yani bir nevi her iki polis de Cumhuriyet Savcıları tarafından ödüllendirilmiş durumda.
“Cem Aygün'ü öldüren polisler bir tek gün dahi cezaevine girmediler, haklarında yurt dışı çıkış yasağı konulmadı. Hatta görevlerinden de alınmadılar. Bunlar yetmezmiş gibi olayın hemen ardından da olayda kullanılan silahlar polislere teslim edildi.
“Biz bu filmleri defalarca izledik, ‘ayağı kayan polis’ hikayelerini defalarca dinledik, artık bunları duymak istemiyoruz.
“Cem Aygün polis kurşunuyla ölen tek kişi değil ne yazık ki. Baran Tursun. Şerzan Kurt, Çağdaş Gemik ve nice davadan da bildiğimiz üzere vatandaşa korkusuzca kurşun sıkan polis, bu cesaretini yürütmesi ve yargısıyla arkasında duran devletten almaktadır.” (EKN)