Avusturya'da göçmen karşıtlığının egemen olduğu siyasal iklimde gerçekleşen genel seçimler, Avusturya Özgürlük Partisi'ne ülke tarihinde ilk kez birinciliğe yükselme fırsatı verdi. Artan göç düzeyleriyle körüklenen yabancı düşmanlığı, FPÖ başta olmak üzere sağın yükselişinin önünü açtı.
Kesin sonuçlar henüz belli olmamakla birlikte çıkış anketlerinden hareketle yapılan projeksiyonlara göre, 55 yaşındaki Herbert Kickl'in FPÖ'sü seçimlerden yüzde 28,8'le birinci olarak çıkarken Hristiyan Demokrat eğilimli Avusturya Halk Partisi (ÖVP) yüzde 26,3'le ikinci ve merkez sol Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) yüzde 21,1'le üçüncü oldu.
FPÖ seçimlerden, anketlerde öngörülenden daha iyi bir sonuçla çıktı.
Partinin lideri Kicikl "Özgürlük Partisi'nin ilk kez 1 numara olmasıyla Avusturya tarihinde bir ilki gerçekleştirdik," dedi. "Bu ne kadar yol kat ettiğimizi düşünmenizi gerektirir." Parti 1950'lerde bir eski Nazi milletvekili tarafından kurulmuştu.
Kickl, partinin imajını yumuşatmak ve çekiciliğini artırmak için çabalasa da Avusturya siyasal tablosunda kışkırtıcı ve kutuplaştırıcı bir şahsiyet olmayı sürdürüyor. Öteki parti liderleri, antipatik buldukları Kickl ile koalisyon kurma düşüncesini reddediyor.
Kickl diğer partilerden en az biriyle ittifak kurmayı başaramadığı takdirde FPÖ'nün hükümet kurma umutlarının suya düşmesi ve diğer partilerin FPÖ'yü dışarıda bıraktıkları bir koalisyon kurulması yüksek bir ihtimal olarak beliriyor.
ÖVP'nin FPÖ ile çalışabileceğine ilişkin verdiği kimi işaretlere karşın Kickl kendisinden daha düşük oy almış bir partinin arkasında bir koalisyona dahil olabileceği konusunda umut ışığı yakmadı.
Kickl'in zaferi, Hollanda, Fransa ve Almanya gibi aşırı sağın son yıl içinde başarı kazandığı ülkelerin sağ partilerince selamlandı.
Yorumcular, Kickl başbakan olsa da olmasa da, Avusturya'nın artık eski Avusturya olarak kalmayacağında birleşiyor.
Avusturyalı siyasal yorumcu Thomas Hofer, Avusturya'nın İkinci Dünya Savaşı sonrası tarihine atıfta bulunarak, FPÖ'nün zaferi için Reuters'e "Bu elbette önemli bir an," dedi. "Bu, İkinci Cumhuriyet'te bir dönüm noktası."
Carinthia Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nden siyaset bilimi profesörü Katrin Stainer-Haemmerle, Kickl şansölye olmayı başarırsa Avusturya'nın Avrupa Birliği'ndeki rolünün "önemli ölçüde farklı" olacağını söyledi ve "Kickl['in] , Macaristan Başbakanı Viktor Orbán'ın kendisi için bir rol model olduğunu ve onun yanında yer alacağını sık sık söyledi[ğini]" hatırlattı.
Bu yıl Orbán ile ittifaka giren Kickl, Rusya-Ukrayna çatışmasında Ukrayna'ya yardım sağlanmasına karşı çıkıyor ve Rusya'ya yönelik yaptırımların kaldırılmasını istiyor; yaptırımların Avusturya'ya Moskova'dan daha fazla zarar verdiğini savunuyor.
Kickl, Pazar günü seçim sonuçları belirir belirmez, koalisyon kurmak için tüm partilerle görüşmeye hazır olduğunu söyledi. Devlet Başkanı Alexander Van der Bellen de, partileri önümüzdeki haftalarda müzakerelerde ortak bir zemin bulmaya çağırdı.
Yeşiller Partisi'nin eski lideri olan Van der Bellen, FPÖ'nün Avrupa Birliği'ne yönelik eleştirileri ve Rusya'nın Ukrayna işgalini kınamaması dolayısıyla Kickl'e ilişkin çekincelerini dile getirdi.
Kickl'in "Avusturya Kalesi"
Pazar günü geç saatlerde, 20-30 FPÖ karşıtı protestocu, partinin seçim kutlamaları yaptığı salonun dışında toplandı, bir polisin kutlamalara yaklaştırmadığı göstericiler "Kickl bir Nazi" yazan bir pankartla protestoyu sürdürdü.
İslam'a dönük eleştirileri kapsamında FPÖ, ülkenin mülteci kabulünü tamamen durdurmayı ve göçmenlerin ülkeye girmesinin engellendiği bir "Avusturya kalesi" inşasını hedefliyor.
Reuters'e demeç veren 44 yaşındaki FPÖ seçmeni depo işçisi Marcel Sztrelko Avusturya'nın mültecileri entegre etmede başarısız olduğunu söylüyor ve "Bu insanların bazılarına istedikleri ve ihtiyaç duydukları her şey veriliyor ve onlar da bundan faydalanıyorlar," diyor.
FPÖ'nün seçimlerden birinci çıktığı hafta sonu Der Standard gazetesinin web sayfasında yayımladığı parti üyelerinin bir cenaze töreninde, zamanında Nazi militanlar arasında popüler olan bir şarkıyı söylediklerini gösteren bir video kaydı, Kickl'in partisinin geçmişine ilişkin yeni bir tartışma dalgasını ateşledi.
Viyana'da bir Yahudi öğrenci topluluğu, FPÖ üyelerine karşı Nazi karşıtı yasaları ihlal etmekten suç duyurusunda bulundu.
FPÖ arka plan ve kısa geçmiş
Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ - Freiheitliche Partei Österreichs), 1956'da kurulan, milliyetçi, sağcı ve popülist bir siyasi parti. FPÖ, göç karşıtlığı, milliyetçilik ve Avrupa Birliği'ne yönelik eleştirileriyle öne çıkıyor.
Kısa Tarihçe:
▶ 1956 Kuruluş: FPÖ, 1956'da eski Nazilerin desteğiyle kuruldu. Başlangıçta liberal-milliyetçi bir çizgi izliyor ve diğer Avusturya partilerine kıyasla daha sağda yer alıyordu.
▶ 1970'ler ve 1980'ler: FPÖ 1986'da Jörg Haider'in liderliğinde 1970'lerde ve 80'lerdeki sınırlı etkisinin ötesine geçmeye başladı, göçmen karşıtı ve aşırı sağcı bir yönelim kazandı. Haider'in liderliği altında parti, radikal milliyetçi politikalarla oylarını artırdı.
▶ 2000'ler Koalisyon Dönemi: FPÖ, 1999 seçimlerinde büyük bir başarı elde etti ve 2000 yılında Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ile koalisyon hükümetine katıldı. Bu durum uluslararası tepkiye yol açtı ve Avrupa Birliği tarafından Avusturya'ya geçici diplomatik yaptırımlar uygulandı.
▶ 2005 Bölünme ve BZÖ'nün Kuruluşu: 2005'te Jörg Haider, FPÖ'den ayrılarak Avusturya'nın Geleceği İçin Birlik (BZÖ) adlı yeni bir parti kurdu. Bu bölünmeye rağmen FPÖ varlığını sürdürdü ve sağ popülist bir parti olarak etkisini artırdı.
▶ Heinz-Christian Strache Dönemi (2005-2019): Haider’in ayrılmasının ardından, Heinz-Christian Strache liderliğinde FPÖ tekrar toparlandı ve 2017 seçimlerinde yüzde 26 dolayında oy alarak ÖVP ile yeniden koalisyon kurdu. Ancak, 2019 Ibiza skandalı olarak bilinen olay sonucunda Strache'nin istifasıyla parti büyük bir kriz yaşadı.
▶ Günümüz: FPÖ, 2019 sonrasında da varlığını ve göç, milliyetçilik ve AB eleştirisi üzerine kurulu siyasetini devam ettirdi. Son yıllarda lider Herbert Kickl'in önderliğindeki parti, sağ popülist ve milliyetçi söylemlerini sürdürüyor.
Parti Politikalarında öne çıkan üç eksen
▶ Göçmen Karşıtlığı: FPÖ, göçmenlere ve özellikle Müslüman göçmenlere karşı sert tutumuyla biliniyor. FPÖ Göçmenlerin Avusturya'ya kabul edilmesini sınırlandırma yanlısı.
▶ AB Eleştirisi: Parti, Avrupa Birliği'ne karşı eleştirel bir tutum takınıyor. FPÖ, AB'nin Avusturya’nın egemenliğine zarar verdiğini ve ülkede aşırı bürokrasiye yol açtığını savunuyor.
▶ Milliyetçilik: FPÖ Avusturya'nın kültürel kimliğinin korunması gerektiğini savunuyor. Bu çerçevede, yerli Avusturyalıların çıkarlarının korunması, milli değerlerin ön plana çıkarılması gibi konular vurgulanıyor.
(AEK)