*Fotoğraflar: Anadolu Ajansı
İspanya'da 23 Temmuz'da yapılan genel seçimlerde neo-faşist parti Vox'un beklentilerin altında kalması Avrupa basınında "aşırı sağın engellendiği" şeklinde yorumlandı. Bu iyimser yoruma karşın Avrupa genelinde, özellikle Ukrayna Savaşı'nın da etkisiyle, neo-faşist partilerin hükümet ortağı olduğu ya da yükselişe geçtiği, merkez solun iktidarda olduğu ülkelerin dahi sağ politikalara yöneldiği gözlemleniyor. Savaş yanlısı tutumun yanı sıra göçmen karşıtlığı, güvenlikçi politikalar, sistematik ırkçılık ve ayrımcılık, protesto hakkına yönelik baskılar gibi başlıklar da ön plana çıkıyor.
Avrupa'daki savaş yanlısı tutumda Almanya, İngiltere ve Fransa başı çekerken, Hollanda, Belçika, İtalya, Polonya, İspanya, Portekiz ve İskandinav ülkelerindeki hükümetler de aynı pozisyonda yer alıyor. Macaristan ise Ukrayna Savaşı'nda diğer Avrupa ülkelerinden ayrı bir yol izleyerek, "ülke çıkarlarına zarar verdiği" gerekçesiyle Rusya'ya yönelik yaptırımları veto ediyor, Ukrayna'ya askeri yardım yapmıyor.
"Yaşlı kıta" Avrupa'daki ülkelerin, Temmuz 2023 itibariyle hangi hükümetler tarafından yönetildiğini derledik.
Almanya
26 Eylül 2021'de yapılan seçimlerde merkez soldaki Sosyal Demokrat Parti (SPD), oyların yüzde 25,7'sini alarak birinci, merkez sağdaki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ise yüzde 24,1 ile ikinci oldu. Yeşiller yüzde 14,8 oranında, Hür Demokrat Parti (FDP) yüzde 11,5 ve aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD) ise yüzde 12,6 oranında oy aldı.
Seçimlerden sonra Şansölye Olaf Scholz'un SPD'si Yeşiller ve FDP ile üçlü koalisyon hükümeti kurdu.
Almanya'da 'merkez sol' öncülüğünde kurulan koalisyon, ülke içinde yükselen neo-faşizme karşı mücadelede yetersiz kalmakla suçlanırken, ülke dışında ise Ukrayna'ya hem politik hem de askeri olarak verdiği yoğun destekle savaş yanlısı bir tutum sergiliyor.
TIKLAYIN - Almanya'da koalisyon resmen anlaştı
Fransa
24 Nisan 2022'de yapılan Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde o zamanki adı La République En Marche! (Cumhuriyet, İleri!) olan liberal ve merkezci partinin lideri Emmanuel Macron merkezci ittifak Ensemble'ın (Birlikte) adayı olarak yüzde 58,5 oyla yeniden seçilirken aşırı sağcı Marine Le Pen oyların yüzde 41,4'ünü aldı. Sol çizgideki Boyun Eğmeyen Fransa'nın adayı Jean-Luc Mélenchon ise ilk turda yüzde 21,95 oranında oy alarak ikinci tura kalamadı. Ancak Boyun Eğmeyen Fransa öncülüğünde kurulan Yeni Ekolojik ve Toplumsal Halk Birliği (NUPES) ittifakı parlamento seçimlerinde ana muhalefet konumuna geldi.
Macron iç ve dış politikalarında sermaye taleplerine öncelik vererek, hükümeti için güven oyunu garanti etmek üzere parlamentonun sağ kanadıyla sıkı ittifaklar içinde emek taleplerini bastırmaya yönelirken, özellikle "emeklilik reformu yasası" tartışmaları sırasındaki anti demokratik tutumuyla Le Pen'in dahi eleştirdiği bir çizgi izlemişti.
Macron yönetiminde ayrıca, bir yanda askeri harcamalar için 413 milyar avroluk bir bütçe çıkarılırken, diğer yanda işçi kazanımlarını budayan ve emeklilik yaşını iki yıl yukarı çıkaran "emeklilik reformu yasası"na karşı başlayan grev dalgası polis şiddetiyle bastırılmaya çalışıldı.
Üstelik ülkedeki polis şiddetinin, sadece protesto hakkına karşı değil kronikleşen ırkçılık ve ayrımcılıkla da bağlantılı şekilde yükselişe geçtiği gözlemleniyor. 27 Haziran'da 17 yaşındaki Nahel Merzouk'un polis tarafından öldürülmesi ve ardından ülke çapında yaşanan kitlesel protestolar bu durumun son örneği oldu.
TIKLAYIN - Macron yüzde 58,80'le yeniden başkan, Le Pen yüzde 41,20'de kaldı
İngiltere
Ülkenin Asya kökenli ilk başbakanı olan Rishi Sunak'ın merkez sağdaki Muhafazakâr Parti'si (CP) 8 Haziran 2017 genel seçimlerinde sandıktan birinci parti olarak çıksa da parlamentodaki çoğunluğunu kaybetti. Hükümet kurabilmek için yeterli sandalyeye ulaşamayan CP, görüşmeler sonrasında Kuzey İrlanda merkezli sağcı Demokratik Birlik Partisi (DUP) ile anlaşarak azınlık hükümeti kurdu.
Eski Başbakan Boris Johnson'ın Brexit poltikasıyla Birleşik Krallığı AB üyeliğinden çekmesi sonrası Lizz Truss'ın yaklaşık altı haftada sona eren kısa başbakanlık döneminin ardından görevi üstlenen Rishi Sunak liderliğindeki hükümet, NATO kapsamında sağladığı silah desteğinin yanı sıra Rusya'yla savaşta Ukrayna'yı finanse eden başlıca ülkelerden biri.
Göçmen karşıtlığında başı çeken ülkelerden biri olan İngiltere, sığınma başvurusunda bulunan göçmenlerin otellerden daha düşük maliyetle barındırılabilecekleri gerekçesiyle "Bibby Stockholm" adındaki dev bir motorsuz tekneyi (insan hakları kuruluşlarının deyimiyle "yüzen hapishane") servise aldı.
TIKLAYIN - Rishi Sunak, resmen İngiltere Başbakanı: Peki, şimdi ne olacak?
Hollanda
17 Mart 2021'deki seçimlerde hükümet ortağı liberal sağ ve liberal sol partiler zaferle çıktı. Sol partiler ise, ciddi oy kaybı yaşadı.
Geçtiğimiz günlerde istifa eden Başbakan Mark Rutte'nin lideri olduğu liberal sağcı Halkın Özgürlük ve Demokrasi Partisi (VVD) birinci parti oldu. Seçimlerde oylarını en fazla arttıran sol liberal Demokratlar 66 (D66), sandıktan ikinci parti olarak çıktı.
Ülkede merkez sağdaki VVD liderliğinde Hristiyan Demokratik Temyiz (CDA), Demokratlar 66 (D66) ve Hristiyan Birliği'nden (CU) oluşan bir koalisyon hükümeti kuruldu.
TIKLAYIN - Hollanda'da hükümet dağıldı, Başbakan Rutte istifa etti
İtalya
25 Eylül 2022'de yapılan seçimlerin ardından aşırı sağcı ve milliyetçi Giorgia Meloni liderliğindeki İtalya'nın Kardeşleri (Fdl), yüzde 26,2'ik oyla seçimlerden birinci parti çıktı. İkinci parti ise yüzde 19,2 ile merkez solun çatı partisi Demokratik Parti oldu.
Ancak, seçimlerin siyasi sonucunu ittifaklar belirledi. İttifakları ödüllendiren ve bölünmeyi cezalandıran İtalya seçim yasasının gerekleriyle çatışarak ikiye bölünen merkez sol kamp karşısında sağı çevresinde birleştirmek için tavizden kaçınmayan neo-faşist İtalya'nın Kardeşleri (Fdl) sağ blokun yüzde 44'ü aşan bir oranla iktidara gelmesini sağladı. Meloni, 1922-1943 döneminde iktidarda kalan faşist diktatör Benito Mussolini'den sonra iktidara gelen ilk aşırı sağcı başbakan oldu.
"Avrupa'nın İslamlaşması" iddiasını bir "tehlike" olarak ortaya atan neo-faşist Meloni'nin liderlik ettiği İtalya'nın Kardeşleri Partisi, göçmenlere "sıfır tolerans" gösteriyor. AB'nin bu konudaki anlaşmalarının yeniden düzenlenmesini savunan Meloni hükümetinin özellikle Akdeniz üzerinden Avrupa'ya ulaşmaya çalışan göçmenlere yönelik sert ve katı tutumları bulunuyor.
TIKLAYIN - Faşistler İtalya'da bir kez daha iktidara tırmanıyor
İspanya
23 Temmuz'daki genel seçimlerde hiçbir siyasi parti, sol ya da sağ blok çoğunluğunu elde edemedi. Ana muhalefetteki muhafazakâr Halk Partisi (PP), Aralık 2019'daki seçimlere göre milletvekili sayısını 47 artırsa da Meclis çoğunluğu için gerekli olan 176'nın gerisinde kaldı. Halk Partisi'nin olası ortağı neo-faşist parti Vox'un milletvekili sayısı da 52'den 33'e düştü. Dolayısıyla sağ bloğun çoğunluk hükümeti kurması zora girdi.
Başbaşkan Pedro Sanchez'in partisi sosyal demokrat PSOE (İspanyol Sosyalist İşçi Partisi) ise beklentilerin üstünde başarı elde etti. Ancak 122 koltuk kazanan PSOE, aralarında Podemos'un da bulunduğu çok sayıda sol partinin ittifakıyla kurulan Yolanda Diaz liderliğindeki Sumar ittifakının kazandığı 31 milletvekiline rağmen çoğunluğu elde edecek bir sol blok oluşturamadı. Bask ve Katalonya partileri ise toplamda 25 koltuk kazandı.
Önceki seçimlerde PSOE-Unidas Podemos hükümeti, bağımsızlık yanlısı Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC) ile Bask bölgesinin bağımsızlığını savunan EH Bildu ittifakının "çekimser" oylarıyla verdiği destek sayesinde basit çoğunlukla güvenoyu almıştı.
TIKLAYIN - Aykan Sever: Neo-faşistler merkezdeki siyaseti belirlemeye başladı
Portekiz
30 Ocak 2022'de yapılan erken genel seçimleri, Başbakan António Costa liderliğindeki Sosyalist Parti (PS) kazandı. Costa'nın PS'si oyların yüzde 41,6'sını alarak Lizbon'daki Cumhuriyet Meclisi'nde 230 sandalyenin 117'sine sahip oldu.
Aşırı sağcı Chega (Yeter) partisi yüzde 7,15 oy oranıyla 11 milletvekili çıkararak bariz bir artış yaşadı.
Yunanistan
Başbakan Kiriyakos Miçotakis'in merkez sağ çizgideki Yeni Demokrasi (ND) Partisi, 25 Haziran'daki seçimlerde yüzde 40,5 oy oranıyla 158 milletvekili çıkararak tek başına iktidar oldu. Merkez sağdaki ND'nin tek başına iktidar olduğu ülkede solda düşüş yaşanırken, aşırı sağda ise yükseliş yaşandı.
2015'teki büyük başarısına karşın mali krizle başa çıkamayarak önce bölünen, ardından iktidarı Miçotakis'e kaptıran Aleksis Çipras'ın SYRİZA'sı (İlerici ve Sol güçler İttifakı) muhalefete düştükten sonraki gerilemesini sürdürdü, 15 sandalye daha kaybederek parlamentoda 71 sandalyeyle yetinmek zorunda kaldı. Çipras parti başkanlığından çekildi.
Ülkede yasaklı neo-faşist parti Altın Şafak'ın devamı niteliğindeki Spartalılar Partisi yüzde 4,7 oyla 12, Helenik Çözüm Partisi yüzde 4,4 oyla 12, aşırı milliyetçi NİKİ yüzde 3,69 oyla 10, Özgürlük Rotası Partisi de yüzde 3,17 oyla 8 milletvekili çıkardı.
TIKLAYIN - Miçotakis'in YDP'si bonus koltuklarla tek başına iktidar
NATO müttefiki Türkiye'yle adalar, göçmen trafiği ve karşılıklı hava sahası ihllalleri gibi konularda zaman zaman gerginlik yaşayan Atina hükümeti, göçmelere uyguladığı "sıfır tolerans"la biliniyor. Doğu Akdeniz ve Ege Denizi üzerinden Avrupa'ya botlarla geçmeye çalışan göçmenleri geri iterek AB sınırları için "kalkan" işlevi görüyor.
En son, Mora Yarımadası'nda 14 Haziran'da bir teknenin alabora olması sonucu 82 göçmen ölmüş, yaklaşık 700 kişi de denizde kaybolması üzerine Atina'nın göçmenlere yönelik insanlık dışı uygulamaları tepki topladı.
TIKLAYIN - Frontex: Tekne alabora olmadan önce Yunanistan ve İtalya'ya bildirdik
Belçika
26 Mayıs 2019'da federal hükümetin kurulması için gerekli 76 milletvekiline hiçbir parti ulaşamadı. Aylar süren koalisyon görüşmelerinden sonra azınlık hükümeti yerine Frankofon ve Flaman karışık 7 siyasi partiden oluşan bir çoğunluk hükümetinin görev almasına 30 Eylül 2020'de karar verildi ve yeni Başbakan Alexander De Croo oldu. Ülkenin kuzeyinde sağ görüş tercih edilirken güneyinde ise sol görüşlü partiler öne çıktı.
"Vivaldi Koalisyonu" olarak isimlendirilen bu hükümette hem Frankofon hem de Flaman bölgesinden Liberaller, Sosyalistler, Yeşiller ile Flaman Hristiyan Demokratlar bulunuyor.
Avusturya
28 Eylül 2019'daki erken genel seçimlerde muhafazakâr ve sağcı Avusturya Halk Partisi (ÖVP) oyların yüzde 37'sini alarak birinci parti oldu. Sandık çıkış anketlerine göre, 183 sandalyeden oluşan Avusturya Federal Meclisi'nde ÖVP 71 milletvekili kazandı.
Aşırı sağcı ve ırkçı parti Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) 8,7 oy kaybederek yüzde 17,3'de kaldı.
TIKLAYIN - Avusturya'da seçimin kazananı Kurz oldu
Macaristan
Macaristan'da 3 Nisan 2022'de yapılan seçimlerde Başbakan Viktor Orbán liderliğindeki muhafazakâr ve aşırı sağcı FİDESZ-Hristiyan Demokrat İttifakı 199 sandalyeli parlamentoda 135 milletvekili kazandı. Altı muhalefet partisinin oluşturduğu muhalefet ittifakı ise seçmenden beklenen desteği göremedi.
Orban liderliğindeki koalisyon hükümeti, göçmen karşıtlığının yanı sıra kadın ve LGBTİ+ düşmanı politikalar ile grev hakkını neredeyse tamamen ortadan kaldıran ve yıllık fazla mesai sınırını 250 saatten 400 saate çıkaran emek düşmanı düzenlemelerle biliniyor.
TIKLAYIN - Orban, 3 seçmenden 1'inin oyuyla meclisteki 3 sandalyeden 2'sini aldı
Polonya
13 Ekim 2019'de yapılan seçimlerde yüzde 45,8'lik oy oranı ile Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) kazandı. Sol Liberal ve Yeşillerin oluşturduğu Civic Platformu (PO) yüzde 25,5, Demokratik Sol İttifakı (SLD) yüzde 11,9 oy oranına ulaştı. Sonuçlara göre merkez sağdaki PiS, 239 milletvekili çıkardı. Ülkede Jaroslaw Kaczynski liderliğindeki PiS'in öncülüğünde koalisyon hükümeti kuruldu.
Macaristan ve Türkiye ile birlikte Avrupa'nın otoriter yönetimleri arasında gösterilen Polonya'da iktidarda 8 yıldır aşırı sağcı bir hükümet bulunuyor. Ukrayna'yla sınır komşusu olan Polonya, NATO'nun askeri sevkiyatı ve silah yığınaklarından sonra ittifakın "ileri karakolu" haline geldi. Polonya son zamanlarda Rusya'nın müttefiki olan Belarus'la aralarındaki sınıra askeri sevkiyat yapmasıyla da gündemde.
Finlandiya
Finlandiya'da 2 Nisan'da yapılan seçimlerden sonra en fazla sandalyeyi kazanan Başbakan Petteri Orpu'nun Ulusal Koalisyon Partisi (NCP), milliyetçi ve göçmen karşıtı bir gündem izleyen neo-faşist Finler Partisi, Hıristiyan Demokratlar Partisi ve Finlandiya İsveç Halk Partisi'nin (RKP) de dâhil olduğu bir hükümet koalisyonu kurdu.
4'lü koalisyon kabinesi, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana İskandinav ülkesinin modern tarihindeki "en sağcı" hükümeti olarak kabul ediliyor. Muhafazakâr ve popülist olan iki büyük koalisyon ortağının baskınlığı nedeniyle Finlandiya medyası da Orpo hükümetini "milliyetçi muhafazakâr" olarak tanımlıyor.
Özellikle neo-faşist Riikka Purra'nın lideri olduğu Finler Partisi'nin neo-Nazi hareketleriyle bağlantıları olmasının yanı sıra kabinede 7 koltuğu sahip olması sonrası ülkenin göçmenlere yönelik politikasında bir sertleşme bekleniyor.
NATO'ya üye olmasıyla beraber Finlandiya'nın yıllardır sürdürdüğü siyasi ve askeri bağımsızlığı son ererken, ittifaka katılması sonrası, ülke muhalafetinde Finlandiya'nın da NATO'nun savaş yanlısı politikalarının bir parçası olabileceği korkusu yarattı.
TIKLAYIN - Finlandiya'da yeni kabine: Sağcı, milliyetçi, muhafazakar, ırkçı...
İsveç
11 Eylül 2022'deki seçimlerde sol bloktan Sosyal Demokrat Parti yüzde 29,3 oy alarak birinci oldu. Neo-Nazi hareketinden doğan bir siyasi parti olan İsveç Demokratları yüzde 20 oranında oyla ikinci parti oldu. Ana muhalefetteki muhafazakâr Ilımlı Parti yüzde 18,8 oy aldı.
Sağ blokta yer alan İsveç Demokratları, Ilımlı Parti, Hıristiyan Demokratlar ve Liberaller arasında Ilımlı Parti lideri ve Başbakan Ulf Kristersson liderliğinde koalisyon hükümeti kuruldu. İsveç Demokratları lideri Jimmie Akersson, dört partinin de tam desteğine sahip olmadığı için başbakan olamadı.
Başbakan Kristersson liderliğindeki İsveç, uzun yıllardır koruduğu askeri tarafsızlığını Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte bozdu. NATO Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onay vermesinin ardından, İsveç'in NATO üyeliğinin yolu açılmış oldu. Rusya ile NATO arasındaki silahlanma yarışı ve "nükleer caydırıcılığın" gerilimi artırmasıyla İsveç'in giderek militarist bir çizgiye kayması bekleniyor.
TIKLAYIN - İsveç seçimleri | Göçmen düşmanı sağ yükseliyor
Danimarka
1 Kasım 2022'deki seçimlerinde Mette Frederiksen'in liderliğindeki Sosyal Demokrat Partisi birinci çıktı. Sosyal Demokratlar 179 üyeli parlamentoda 91 sandalye kazandı. Ülkede aşırı sağcı Halk Partisi oylarında belirgin bür düşüş yaşandı.
TIKLAYIN - Danimarka | Merkez sol ittifak, mecliste çoğunluğu elde etti
Norveç
13 Eylül 2021 seçimlerini sosyal eşitsizliklere karşı kampanya yürüten İşçi Partisi Lideri Jonas Gahr Stoere önderliğindeki sol blok kazandı. Seçimlerde aşırı sağ görüşlü İlerleme Partisi'nin (FRP) yüzde 12 oy alması dikkati çekti. 169 üyeli parlamentoda sol blok partileri 104 milletvekili, sağ blok partileri ise 65 milletvekili çıkardı.
"Demir Erna" olarak bilinen eski Başbakan Erna Solberg 8 yıl sonra koltuğunu kaybettiği ülkede İşçi Partisi ve Merkez Partisi ortaklığında koalisyon hükümeti kuruldu.
(NT/VC)