Kürt siyasetçi Gültan Kışanak’ın avukatları ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyon üyesi Several Ballıkaya, Kışanak'ın Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) belirlenen yedi yıllık azami tutukluluk süresinin dolmuş olmasına rağmen tahliye edilmemesine dair Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) yaptıkları başvurulara ilişkin basın toplantısı düzenledi.
"Tutukluluğun reddine dair açıklama yok"
Beyoğlu’ndaki Karşı Sanat Çalışmaları Merkezi’ndeki toplantıda ilk olarak konuşan Avukat Several Ballıkaya, şu noktalara dikkat çekti:
*Yedi yıl olmasına rağmen Kışanak halen cezaevinde tutuluyor. Binlerce kişinin oyunu almış bir siyasetçi, adliyeye gidip ifade verebilecekken gözaltına alındı ve tutuklandı. Üstelik bu soruşturma varken Kışanak yurtdışından geldi ve tutuklandı. Savcı da bunu biliyordu.
*Onu seçenlerin de kamu iradesinden yararlanma hakkının engellendiğini söyleyebiliriz. Tutukluluğunun reddine dair yapılan başvurulara da ya yanıt verilmiyor ya da hukuki yanıtlar verilmiyor. Kışanak tutuklandıktan sonra belediyeye kayyım atandı, bu da zaten kararın siyasi olduğunu gösteriyor.
AİHM’in Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğuna yönelik ihlal kararını hatırlatan Avukat Ballıkaya, bu anlamdaki hukuksuzluğa da dikkat çekti.
Hatırlatma
IŞİD’in Kuzey ve Doğu Suriye’de Kobanê’ye dönük saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Amed Büyükşehir Belediye (DBB) eski Eşbaşkanı Gülten Kışanak’ın aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçi Kobanê Davası ile yargılanmaya devam ediyor.
"AYM yanıt vermedi"
Siyasetçi Gültan Kışanak’ın azami tutukluluk süresinin dolduğunu ve tahliye talebiyle AYM'ye başvuru yaptıklarını söyleyen Kışanak’ın avukatları adına konuşan Avukat Gül Altay, üzerinden 4 gün geçmesine rağmen kendilerine yanıt verilmediğini açıkladı.
"Adil yargılama yok"
Avukat Gül Altay şöyle dedi:
*Bildiğiniz üzere Gültan Kışanak, 2 milyon nüfusa sahip Amed şehrinin belediye başkanı, Amedlilerin seçilmiş iradesi iken haksız ve hukuka aykırı bir şekilde, 25 Ekim 2016 tarihinde gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır ve halen, önceki dönem Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın da aralarında bulunduğu birçok siyasetçi ile birlikte Kobani Kumpas davasında yargılanmaktadır.
*Gerek HDP gerekse dosyanın avukatları tarafından kamuoyu ve basına çeşitli defalar bu davanın niteliği konusunda demeçler verilmiştir.
*İktidar partisinin gaspçı kayyum uygulamaları eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Tayyip Erdoğan beni çağırdı, BDP’li belediyelerden rahatsız olduğunu söyledi, ben de belediye başkanlarını görevden aldım” şeklinde yaptığı açıklama ile de malumun ilanı olmuştur.
*Müvekkilin, tutuklandıktan sonra dahil edildiği Kobani Kumpas davası Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde sürmektedir. Bu davada hukuka uygun, adil bir yargılama maalesef söz konusu değildir.
*Uzun bir süredir iktidar partisinin gayri meşru amaçlarının bir aracı haline gelmiş olan bir yargılama izliyoruz. Müvekkilin gözaltına alınışından bugüne, yargılamanın her aşamasında gerçekleşen hukuk ihlalleri artarak devam etmiştir. Yargılama öyle bir hal almıştır ki mahkeme heyeti artık iç hukuk mevzuatına dair kurallara bile uyma gereği duymamaktadır.
*25 Ekim tarihi müvekkilin ilk gözaltına alınma tarihinin yıldönümüdür. 25 Ekim 2023 itibariyle müvekkilin tutukluluğu 7. yılını doldurmuştur. Bu sürenin önemi Türkiye yasalarında öngörülen maksimum tutukluluk süresi olmasıdır.
*"Tutuklulukta Geçecek Süre" başlıklı CMK 102/2 maddesi: “Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda beş yılı geçemez” demektedir…
*Bu sürenin dolduğunu yargılamayı yürüten mahkeme resen gözetmeli iken buna dair hiçbir aksiyon almamıştır. Ayrıca azami tutukluluk süresinin dolduğu ve müvekkilin tahliye edilmesi talebini içeren aynı gün tarihli dilekçemize, üzerinden 4 gün geçmesine rağmen hiçbir cevap verilmemiştir.
*Aynı gün müvekkilimiz Gültan Kışanak’ın haksız tutukluluğu ve yargılama sırasında yaşanan hak ihlalleri için Anayasa Mahkemesi nezdinde süren başvurusuna tedbir talepli ek başvuru yapılmış ancak Anayasa Mahkemesi de bu saat itibariyle henüz bir karar vermemiştir.
*Yani Türkiye yasalarına göre öngörülen tutukluluk süresi aslında 2 yıldır; ama çok istisna hallerde bu süre toplamda 7 yıla çıkarılabilmektedir. Ancak müvekkilimize uygulanan bu en istisnai tutukluluk süresi dahi dolmuştur. Bu noktada mahkemenin bir takdir hakkı veya yorum hakkı artık bulunmamaktadır. Sayın Gültan Kışanak’ın serbest bırakılması yasa gereği bir zorunluluktur.
*Bugün Türkiye’deki mahkemelerin iç mevzuata dahi uyması için çabaladığımız bir ironi yaşıyoruz. Gültan Kışanak’ın ve diğer siyasetçilerin yaşadığı hukuksuzluğu ve iktidarın baskı aracı haline gelen mahkemelerin bu pervasız tutumunu kamuoyu nezdinde teşhir ve protesto etmek için demokratik kamuoyunu desteğe davet ediyoruz.
*Ayrıca buradan Anayasa Mahkemesini, bu hukuksuzluğu bir an önce sona erdirerek müvekkil Gültan Kışanak için derhal tedbir kararı vermeye çağırıyoruz.
"Derhal serbest bırakılmalı"
Kışanak’ın avukatlarından Cihan Aydın ise şöyle dedi:
*Bu dava, Türkiye’nin kumpas davasıdır. Kobanê Davası tutukluları en çok saldırıya uğradığı davalardan biri. Bu davada Cumhurbaşkanından bakanlara, memurlardan siyasi parti başkanlarına kadar bir çok kişi yargıya talimat verdi. Sonuçta yasaya göre ne kadar suç olursa olsun, kaç tutuklama kararı olursa olsun bir kişinin ceza süresi 7 yıl. Hiçbir koşulda bunu aşamazsınız.
*AYM’nin bu konuda kararları var. Ama kim takar kararları. Kışanak bir önce serbest bırakılmadı. Mahkemenin tahliye etmemeye dair bize sunduğu bahanelerin hiçbir hukuki yani yok.
Fırtına: Hak ihlalleri bir an önce giderilmeli
Son olarak söz alan HEDEP MYK üyesi Kerem Fırtına da devletin yasalarıyla Kışanak’ın özgürlüğüne kavuşması gerektiğini belirterek, "Bu zarar büyümeden bu mağduriyetin giderilmesi ve hak ihlallerin bir an önce giderilmesini talep ediyoruz" dedi.
Toplantıdan detaylar
*Açıklamaya Gültan Kışanak’ın avukatlarının yanı sıra HEDEP milletvekilleri ile yöneticileri, siyasetçi, insan hakları savunucusu, Kadınlar Birlikte Güçlü'den kadınlar ve çok sayıda kadın örgütü temsilcisi katıldı.
*EMEP Milletvekili Sevda Karaca, eski HEDEP milletvekili Musa Piroğlu da toplantıyı takip etti.
*Gazeteciler Murat Sabuncu, Yasemin Çongar, Tuğrul Eryılmaz, Yıldırım Türker de açıklamayı takip etti.
*Sanatçı Deniz Türkali ve Nur Sürer de toplantıyı izledi.
(EMK)