Komite, Strasbourg'da yapılan dünkü birleşiminde, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) güvenlik kuvvetleriyle ilgili aldığı kararları uygulamasını değerlendirdi.
Değerlendirme, AK'ye üye olan 46 ülkenin hepsi için düzenli olarak yapılıyor.
Çağlar: Siyasi olarak bağlayıcı
Komite, "işkenceye sıfır tolerans"ı, uluslararası sözleşmeleri iç hukuka üstün tutan anayasa değişikliğini ve güvenlik kuvvetlerinin uygulamalarıyla ilgili yeni yasal düzenlemeleri sevindirici bulduğunu açıkladı.
Ancak, bu düzenleme değişikliklerinin uygulamada yaygınlaştırılmasını istedi.
Ara kararda, güvenlik kuvvetlerinin, yargıçların ve savcıların insan hakları eğitimleri, Anayasa'nın 90. maddesinin tam olarak uygulanması, terörle mücadeleden doğan zararlar ve insan haklarını ihlal eden memurların soruşturmaları, öne çıkan konular.
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi (İÜSBF) öğretim üyesi Prof. Dr. Bakır Çağlar, komitenin ara kararının siyasi anlamda bağlayıcılık taşıdığını söylüyor.
"Bu kararlar sürekli olarak gündemde kalacak bir yol haritası belirliyor. Hükümet kararı zorunlu olarak uygulayacak, çünkü bu bir yol haritası".
Avrupa Birliği hazırlık süreci uzmanı Cengiz Aktar da, Avrupa Konseyi'nin en üst karar mercii niteliğindeki komitenin ara kararının genelde olumlu olduğunu, hükümetin bu kararları uygulamak durumunda olduğunu belirtti.
Aktar, değerlendirmenin "her yıl yapılan sürekli bir hatırlatma" olduğunu söyleyerek, ara kararın taleplerinin de haklar açısından olumlu olduğunu vurguladı.
Değerlendirme kapsamında, Türkiye'nin taraf olduğu, 1996-2004 yılları arasındaki davalar bulunuyor.
Bu davalar, AİHS'nin güvenlik kuvvetlerince, işkence, kötü muamele, kayıplar ve özel mülkiyete zarar verme yoluyla ihlal edildiğinin saptandığı vakalar.
Değerlendirmede, uzlaşmayla sonuçlanan davalar yer almadı.
Sevindirici gelişmeler ve ödevler
AK Daimi Temsilciler Komitesi, söz konusu ihlallerin çoğunun 90'ların ilk yarısında terörle mücadele kapsamında gerçekleştiğinin bilindiğini, ancak AİHS'ye taraf olan ülkelerin terörle mücadele ederken de sözleşmedeki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmek zorunda olduğunu anımsattı.
Komitenin memnun edici bulduğunu açıkladığı gelişmeler şöyle:
* İşkenceye ve kötü muameleye karşı "sıfır tolerans" politikası
* Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) iç hukuka üstünlüğünün anayasada kabul edilmesi
* Güvenlik kuvvetlerinin eylemleriyle ilgili yasal düzenlemeler
* Güvenlik kuvvetlerinin insan haklarıyla ilgili eğitimlerinin iyileştirilmesi
* Bütün kötü muamele ve ihlal iddialarıyla ilgili etkili iç çözümlerin garantiye alınması
Komite, ara kararında, yeni yasal düzenlemelerin sıkı bir şekilde uygulanması gerektiğini vurguluyor ve Türkiye'yi özellikle şu konularda daha ileri adımlar atmaya "davet ediyor":
* Yetkililerin, insan haklarını yaygınlaştırmak ve güvenlik güçlerinin, jandarmanın, savcı ve yargıçların meslek içi eğitimlerini sağlamak için ortak çaba göstermesi.
* AİHS'nin iç hukuka üstünlüğünü tanıyan anayasa maddesinin bütün yetkililerin günlük uygulamalarında yer almasının sağlanması.
* Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Tazminiyle ilgili yasanın çabuk ve etkin bir şekilde uygulanması; mevcut zaman sınırının gözden geçirilmesi.
* Güvenlik güçlerinin suç işlemesiyle ilgili iddiaların soruşturulmasında, idari amirlerin iznine gerek olmaması için her türlü belirsizliğin ortadan kaldırılması.
Komite, ayrıca, bu kararla ilgili alınan önlemlerin ve uygulamaların düzenli olarak bildirilmesini, bu bilgilerin arasında, soruşturmaların, aklanmaların ve mahkumiyetlerin sayılarını da içeren istatistiklerin bulunmasını istedi.
Yeni ve benzer ihlallerin önüne geçmek için, AİHM'nin verdiği kararlarla ilgili bütün uygulamaları da denetleyeceğini açıkladı.
Komite, uygulamalarla ilgili yeni değerlendirmesini dokuz ay ila bir yıl içinde yenileyecek. (TK/EÜ)
Komite değerlendirmesinin tam metinleri: İngilizce | Fransızca