Ekin Seçinti, puanı yetmesine rağmen Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümüne gidemedi. Şimdi de klinik psikoloji yüksek lisansı için okul arıyor.
Boğaziçi Üniversitesi’ni gezmeye gittiğinde hocalar, "Sınıflar üst katlarda, asansör yok. İlle de istersen görevliler her gün seni yukarı taşır" dediler. İstemedi. Orada okumak istiyordu ama başkasına külfet olmak istemedi.
“Yurtdışında yurtların yüzde 4’ü engelli öğrencilere uygun olmak zorunda iken bizde engelli odasının ne olduğu dahi bilinmiyor” diyor Seçinti.
Mecburen fiziksel koşulları nispeten iyi durumdaki Koç Üniversitesi'ne burslu yazıldı. Şimdi psikoloji bölümü 3. sınıfta, üniversitenin ilk fiziksel engelli öğrencisi.
Okulun eksiklikleri yok değil, çünkü aslında mimarisi engelli öğrenciler düşünülerek yapılmamış. Mesela, asansörsüz yurtta mutfak üst katta. Arnavut kaldırımlar hala büyük sorun. Görme engelliler için hissedilebilir yollar yok, vb.
Ancak Seçinti ve diğer engellilerin talepleri üzerine yeni düzenlemeler yapılıyor.
Okulun her katında engellilere uygun asansör var. Bunun yanında okulun birçok yerine rahat iniş çıkışı sağlayacak rampalar konmuş, neredeyse her kapının otomotik açılmasını sağlayan butonlar eklenmiş. Engelli tuvaleti ve duşu var; Seçinti’nin odasını ona göre dizayn etmişler. Sınıfı da yine sıraları çekip, masa ekleyerek Seçinti’ye göre hazırlanıyor.
5 bin kişillik okulda dört fiziksel, iki görme bir de işitme engelli öğrenci var.
Erdem Yiğitoğlu da hazırlık sınıfı öğrencisi. Okulda görme engelliler için hissedilebilir taşların (metroda gördüklerimiz) olmamasından şikayetçi. Bir de sınıfları rahat bulabilmesi için koridorlarda yer alan haritaların ve sınıf isimlerinin kabartma haritasının da olmasını istiyor. Okul yönetimi bu talepleri planları arasına almış.
Derslerde ise hiçbir sıkıntı yaşamıyor. Çünkü ders notları bilgisayara aktarılıyor, önceden kendisine veriliyor o da ekran okuyucusu sayesinde okuyabiliyor.
Ekin Seçinti, seneye okulu bitiriyor. Şimdi de nerede yüksek lisans yapsam derdi aldı. Aslında yine Boğaziçi’nde klinik psikoloji yüksek lisansı istiyor. Ama bu mümkün değil; birkaç özel üniversite hariç çok fazla da seçeneği yok. Üstelik, daha meslek yaşamına başlamadan staj için bile erişilebilir bir hastane bulamadı; zar zor bir klinikle anlaştı.
Seçinti ile birlikte bir avuç engelli öğrencinin üniversitedeki mücadelesi okul yönetimini de özel okul olması nedeniyle iyileştirmeler yapmaya zorluyor. Koşulların en uygun hale gelmesi belki onlar mezun olduktan sonra olacak ama en azından kendilerinden sonraki sınıflar için uygun koşullar hazırlamanın mutluluğu içindeler.
Sadece fiziklsel koşullar değil, okul programına seçmeli işaret dili dersi bile ekletmişler. Belki de en önemlisi artık diğer öğrencilerle ilişkileri "yardım" değil "muhabbet" üstüne kurulu. Çünkü koca okulda yedi kişi de olsalar görünürler. (NV)