15 Haziran'da PKK ve hükümete "silahlar sussun, çatışmalar dursun" çağrısı yapan 151 aydının arasında bulunan Tayfun Mater "Başbuğ'un çözüm önerileri sıkıyönetim dönemlerini anımsatıyor," dedi.
Pazartesi akşamı gazetecilerle bir toplantı yapan Orgeneral Başbuğ, ABD askeri yetkililerinin PKK lider kadrosunu yakalama emri verdiğini söyledi;
"Irak gerekeni yapmazsa sınırötesi operasyon haktır" diyen Başbuğ Genelkurmayın gündeminde bir operasyon olup olmadığını ise yanıtsız bıraktı.
Başbuğ, genel affa karşı olduklarını belirtti; "örgüte destek sağlayan ve propagandasını yapan bazı kuruluşlar, kişiler ve sivil toplum örgütleriyle mücadele edilmesini" istedi.
"Örgütün mesajlarını yayan medyanın rahatça yayın yapması önlenmeli. Örgüt ile toplum arasındaki iletişim koparılmalı. Terör haberlerini normal haberler gibi değerlendirmek doğru değil, ciddi sonuçları olur."
Başbuğ, "Terörle Mücadele Kanunu'nun 6. maddesi ve RTÜK kanununun 4. maddesi titizlikle uygulanmalı" diye ekledi.
TMK'nın 6. maddesi "terör örgütlerinin bildiri veya açıklamalarını yayınlayanlarla ilgili yaptırımları" düzenliyor.
İrlanda Dışişleri Bakanıyla görüşmesinin ardından soruları yanıtlayan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kuzey Irak'a sınır ötesi operasyonla ilgili bir karar bulunmadığını fakat "hiçbir şeyin ihtimal dışı olmadığını" söyledi.
"Askeri çözüm arayışı ağırlık kazanıyor"
Toplantıdan, ABD'nin PKK'nin lider kadrosunun yakalanması emri vermesinin öne çıkarıldığını söyleyen Mater, "Askeri adımların çözüm getireceğini düşünmüyorum. PKK'nin lider kadrosu ele geçirilse bile sorun çözülmez; sorunun çözülmesi için silahların susması gerekiyor," dedi.
"Biz barış çağrısı yapanlar, PKK'nin koşulsuz olarak silahlı eylemlere son vermesini, bu durumda operasyonların son bulacağını ve hükümetin de kalıcı adımlar atmasıyla sorunu sakin bir ortamda demokratik açılımların yapılmasıyla tartışılabileceğini düşünüyoruz."
"Öneriler sıkıyönetimi çağrıştırıyor"
Yapılan açıklamada yeni, klasik söylemlerin ötesine geçen bir yaklaşım bulunmadığını ifade eden Mater, "Bu benzer açıklamalar geçmişte de yapıldı, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından benzer öneriler getirildi. Fakat bunlar hiçbir olumlu sonuç doğurmadı" dedi.
"Genelkurmayın yaptığı askeri açıdan ve savaşçı taraftan bakan bir açıklama, sorunun çözümüne çare değil. Bölgedeki yoksul halkın sorunlarına yönelik bir çözüm yok."
Başbuğ'un, "Terörizmle mücadele için yeni bir kuruluşa ihtiyaç vardır. Terörün, güvenlik, istihbarat, psikolojik harekat, sosyal, ekonomi, eğitim, boyutlarını inceleyecek, yapılacakları makro seviyede planlayacak, icracı makamlar arasında gerekli koordineyi sağlayacak, takip edecek, Başbakanlığa bağlı bir kuruluş" sözlerini ise Mater şöyle değerlendirdi:
"Bunlar geçmişte denenen, insanları tek merkezden yönlendirmeyi amaçlayan sıkıyönetim dönemlerini andıran açıklamalar. Sıkıyönetim tarzı yaklaşımlar demokrasilerde olmaması gereken şeyler".
"Genelkurmay yetkisini aşıyor"
Mater, açıklamada yer alan "Örgütle bağlantısı olanlar, örgüte destek sağlayanlar, örgütün propagandasını yapan kuruluşlar, kişiler ve sivil toplum kuruluşlarıyla mücadele edilmelidir" yönündeki ifadelerin ise "Genelkurmay'ın yetki sınırlarını sürekli olarak aştığının göstergesi olduğunu" söyledi.
"Bunlar genel kurmayın görevi değil Adalet Bakanlığını ilgilendiren konular. Adli konularda Genelkurmayın bir açıklama yetkisi yok, bir sıkıntısı varsa en fazla suç duyurusunda bulunabilir".(KÖ/EÜ)