Asistan Girişimi, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın asistanların kadrolu istihdamının "akademik başarısızlık halinde üniversiteden ilişiğin kesilmesinde engel oluşturduğu" yönündeki açıklamalarını eleştirdi. Girişim "Piyasalaştırma politiklarının bütününe karşıyız, kararlılıkla mücadele edeceğiz" dedi.
"Özcan, yıllardır başta iş güvencesi olmak üzere sayısız sorunla boğuşan biz asistanların, tam da bu sorunlarımızı dile getirmek üzere kapısını çalmaya hazırlandığımız bir dönemde yaptığı açıklamalarla akademide derin bir hayal kırıklığı yarattı" açıklamasını yapan Girişim, Özcan'ın verdiği bilgilerin de yanıltıcı olduğunu söylüyor:
"YÖK'ün uyguladığı 2547 sayılı yasanın 50/d maddesi, zaten araştırma görevlilerinin lisansüstü eğitim süresince her yıl yenilenen sözleşmelerle istihdam edilmesini öngörür. Bu maddeye göre araştırma görevlilerinin lisansüstü eğitimi bitince üniversiteyle ilişiği kesilir. Bunun pratikteki anlamı zaten burslu öğrencilik."
Sistem üniversitelerde de mi yaygınlaşsın?
Üniversitede iş güvencesinin tamamen kaldırılmak istenmesinin en önemli nedenini "akademik işgücü piyasası oluşturmak" olarak gösteren Girişim, 'Böylece, "istihdam yükleri" azaltılacak, akademisyen yetiştirmek için hiç bir harcama yapmayan özel üniversitelere yönelecek bir akademik işgücü fazlası yaratılacak' diyor.
"Sonuçta, işverenlerin genel talebi olan esnek çalışma sistemi üniversiteye de yaygınlaştırılmış olacak."
Özcan'ın açıklamalarının güvencesiz ve keyfi koşullarda çalıştırılan asistanların mevcut konumunu da geriye götüreceğini kaydeden Girişim, Özcan'ın önerilerinin de asistanlara verilen düzenli maaş, sağlık ve sosyal güvenlik gibi hakları tamamen ortadan kaldıracağını vurguluyor.
"YÖK Başkanı akademik başarıyı teşvik ettiğini iddia ederek biz asistanların iş güvencesi sorununu çarpıtıyor. Nasıl ki bir kamu görevlisi olarak YÖK Başkanı görevinin gereklerini yerine getirmediğinde uygulanacak hukuki yollar varsa, bir asistanın akademik başarısızlığı halinde de uygulanacak benzer hukuki yollar mevcut."
Paralı eğitim insan haklarına aykırı
Asistan Girişimi'ne göre üniversitedeki iş güvencesinin tümüyle ortadan kaldırılması, akademik hayata ve bilimsel çalışmaya yabancı olan işletme/işveren/çalışan ilişkilerini hakim kılacak.
"Oysa asistanların çoğunluğu düşük maaş gibi olumsuzluklara rağmen üniversitede kalmayı seçen idealist insanlar. Üniversitede iş güvencesinin olmayışı hali hazırda pek çok sorunu beraberinde getiriyor. Üniversitelerde akademik verim giderek azalırken, parlak öğrenciler akademik kariyer düşüncesinden uzaklaşıyor. Öte yandan 'Okulların bedava olduğu hiçbir yerde görülmedi' diyen Başkan, Almanya, Yunanistan gibi ülkelerden ne yazık ki haberdar değil. Kaldı ki, paralı eğitim, birçok emekçi çocuğunun temel bir insan hakkı olan eğitim hakkından eşit bir şekilde yararlanmasını engelleyecek, sınıfsal engelleri daha da aşılamaz kılacak." (GG/TK)