Fotoğraf: DİSK
25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlara kıdem tazminatı kaldıran, emeklilik şansını da güçleştiren torba yasa tartışması devam ediyor.
‘İstihdamı teşvik’ olarak gerekçelendirilen yasa teklifi işverene önemli teşvikler sağlarken, işçiye sözleşmeli çalışmanın kapılarını açıyor. Teklif, işverenin maliyetini düşürürken, çalışanların kıdem ve ihbar tazminatı ile emeklilik haklarını sınırlıyor.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçiler için belirli süreli sözleşmelerin iki yıl süreyle koşulsuz olarak yapılabilmesine olanak tanıyan bu yasa teklifinin “bir ücretli kölelik sistemi” olduğu görüşünde.
"Ücretli kölelik sistemi"
Meclis’teki kanun tasarısının işçiler açısından çok önemli kazanılmış hakları ortan kaldıracağını söyleyen Çerkezoğlu “Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, emeklilik hakkı ve iş güvencesi. Bunlar işçi sınıfının 1936’dan beri var olan hakları. Yıllardır mücadeleyle geliştirdiğimiz haklar şimdi bir çırpıda silinmek isteniyor” dedi.
Bu durumun her şeyden önce çok açık bir şekilde ayrımcılık, haksızlık ve hukuksuzluk yarattığını ifade etti. Çerkezoğlu ayrıca düzenlemenin Anayasa’nın eşitlik ilkesine de aykırı olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Hükümet, 25 yaş altındaki gençler çok ciddi bir işsizlikle boğuşurken, şu an da siyasetin yapması gereken şey gençlere iş olanağı sağlamak, kalıcı ve güvenceli bir istihdam sağlamakken tam tersine insanları güvencesiz bir biçimde çalıştırmanın önünü açıyor.
"Normalde belirli süreli iş sözleşmesi, tamamen istisnai bir çalışma biçimidir. Şimdi 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçiler için belirli süreli sözleşmelerin iki yıl süreyle koşulsuz olarak yapılabilmesine olanak tanıyor bu yasa.
"Sadece bu da değil. Gençler açısından bir başka önemli nokta daha var. 25 yaş altındaki işçiler eğer 1 ayda 10 günden daha az çalışırsa işverenler emeklilik pirimi de yatırmayacaklar. Yani 25 yaş altı gençlerimizin bu dönemde yaptığı çalışmalar emekliliğe bile sayılmayacak. Bu çok açık bir biçimde ücretli kölelik sistemi.”
"Kazanılmış haklara saldırı"
İşçi haklarına saldırıların Türkiye’de hep gündeme geldiğini söyleyen Çerkezoğlu, geçtiğimiz Haziran ayında yine torba yasayla getirilmek istenen kıdem tazminatı gaspını örnek verdi.
Kıdem tazminatının, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi adı altında bir fon sistemine entegre edilmeye çalışıldığını ifade eden Çerkezoğlu, baskılar sonrasında bu teklifin geri çekildiğini hatırlattı. Pandeminin başından beri Türkiye’de işçi haklarının gasp edilmeye çalışıldığını söyleyen Çerkezoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye bir taraftan pandemiyle bir taraftan da depremle başa çıkmaya çalışıyor. Depremin yaralarını sarmaya çalışırken böyle bir düzenleme Meclis’e getiriliyor. 1999 Gölcük depreminin tozu dumanı arasında mezarda emeklilik yasasını geçirmişti dönemin iktidarı. Aradan geçen sürede hiçbir şey değişmedi ve şimdiki iktidar yine deprem ve pandemi koşullarında böyle bir yasal düzenlemeyi getirdi.
“Oysa Meclis’in yapması gereken deprem yasalarını görüşmekken, pandeminin ortaya çıkarttığı olumsuzlukları ortadan kaldıracak politikaları görüşmekken tam tersine kazanılmış haklara dönük bir saldırı gerçekleştiriyor. Gençlerin emeği, geleceği çok ciddi bir saldırı altında.
“İktidarın bütün politikaları sermayenin ve şirketlerin çıkarları korumaya dönük. Pandeminin başından itibaren de bu, böyle şekillendi. Bütün kriz dönemlerinde aynı şekilde.
"Sermayenin 45 yıllık hayali"
"Aslında iktidarın ve sermayenin 45 yıllık hayalidir Türkiye’de kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmak, sınırlandırmak, tırpanlamak. Türkiye’de 1975’ten beri kıdem tazminatı hakkını ortandan kaldırmaya dönük hep birtakım girişimler oldu. En sonuncusunu da Haziran ayında gördük.
"Bizim ortaya koyduğumuz tepkiyle, bütün işçilerin kıdem tazminatına sahip çıkan iradesi karşısında ‘Şimdilik rafa kaldırdık’ dediler ama demek ki planları buymuş. Bu düzenlemeyle işçileri bölerek, 25 yaş altı ve 50 yaş üstü biçiminde sınıflandırarak şimdi haklarımızı elimizden almaya çalışıyorlar.
"Haklarımızda bir kayıp yaşanırsa bunun arkası gelecektir. İktidar kıdem tazminatını gasp etmenin yeni bir yolunu keşfetmiş gibi davranıyor ama tüm işçiler bu konuda yaşanacak bir kaybın herkes açısından geçerli olduğunu bilir. Bütün işçilerin 25 yaş altında çalışan çocukları var, ileride olacak. Herkes ileride bir gün 50 yaşına gelecek. Dolayısıyla bu mücadele bugün Türkiye işçi sınıfının mücadelesidir.
"Olası kayıplar çok temel hakların ihlali anlamına geliyor. O nedenle biz bu yasanın Meclis’ten çıkmaması, geri çekilmemesi için günlerdir çalışmalar sürdürüyoruz. İktidara ve bütün siyasi partilere çağrımız da bu torba yasanın derhal geri çekilmesidir."
TIKLAYIN - İstihdam teşviki ayrımcılık getiriyor
TIKLAYIN - Yeni Orta Vadeli Program'dan ne çıktı?
TIKLAYIN - İş yaşamında yeni düzenlemeler
TIKLAYIN - İşçiler yıllık izin kullanabilecekler mi?
TIKLAYIN - Kısa Çalışma, Kısa Çalışma Ödeneği ve Evden Çalışma Hakları Üzerine
(HA)