Yüksek Savcı Ocampo yaklaşık bir yıl önce kurulan Mahkemenin "soykırım"la ilgili sorunları çözmek için gelinecek, başvurulacak en son yer olduğunu ifade etti.
"Böyle bir mahkemeye gereksinim duyulması soykırım gibi bir insanlık ayıbıdır. Bu tür suçları engelleyebilmek içinde geliştirilecek en iyi politika ülkelerin iç hukukunun uluslararası anlaşmalar ve hukuka ters düşmeyecek şekilde düzenlemeler yapmasıdır. Bunu gerçekleştirebilmek ise bir demokrasi sorunudur.".
Suça yönelmeyi önlemek
Yüksek savcı Occampo böyle bir mahkemenin kurulmasına dünya tarihinde özellikle son yüzyılda yaşanan yoğun hukuk ve insan hakları ihlallerinin yol açtığını söyledi ve mahkemenin varlığının "soykırım" suçunun oluşabileceği bölgelerdeki devletlerin ya da henüz devletleşememiş etnik grupların bu suça yönelmelerini engelleyen önemli bir mekanizma olarak işleyeceğini belirtti.
"Soykırım nasıl engelleriz" amaçlı konferansta bugün Stockholm uluslararası forumun organizasyonundan sorumlu devlet sözcüsü Per Nuder ise konferansta "temsil edilmeyen soykırıma uğrayan halkların" gazetecilerinin yoğun tepkilerine cevap vermekte zorlandı.
Per Nuder durumu şöyle açıkladı: "Uluslararası konferans devletler düzeyinde organize edilmiştir. Dolayısıyla aslında burada fazlasıyla yer almayı hakkeden halkların temsilcileri yer almıyor. Belki de uluslararası politikada en yüksek ilgiyi çekmeyi hak eden de bu halk gruplarıdır fakat bizim bu konferanstaki amacımız de devletleri buraya tartışma platformuna çekmek ve geçmişte olanları değil, gelecek için oluşturulacak politikalarda yapıcı rol almalarını sağlamaktır.".
Unutulanlar
Konferansa Filistinliler, Kürtler, Asuriler, Bosnalılar ve Afrika ile Asya kıtasında yer alan birçok etnik grupların temsilcisi çağrılmadı.
Bu halkların uğradığı soykırıma ilişkin bilgiler de konferans için çıkarılmış bültenlerde yer almadığı gibi, konferansa çağrılan ülkeler ve Birleşmiş Milletler sekreterliğinden gelen yüksek bürokratların yaptığı panellerde hiç yer almadı.
Türkiye'nin ilgisi
Uluslararası konferansa Türkiye'nin de ilgisi düşük düzeyde oldu. Dışişleri Bakanlığı, konferansı akademik bir çalışma olarak değerlendirerek akademik düzeyde temsilcileri gönderdi.
Soykırım konferansının diğer en önemli konuğu ise Pulitzer ödüllü Prof. Samantha Power oldu. Afrika kıtasında ve dünyanın değişik bölgelerinde meydana getirilen "soykırım"lara işaret eden Samantha Power Soykırım suçunu önlemek için bu güne kadar geliştirilen politikaların ve uluslararası örgütlerin çalışmalarının yetersiz kaldığını ama bundan sonrası için hala umut taşıdığını belirtti.
Annan manşette
Bu arada Soykırıma ilişkin konferans çerçevesinde diğer kültürel aktivitelerde devam ediyor. İsrail'in yoğun tepkisine yol açan Stockholm tarih müzesindeki "Making Differences" (Farklılıklar yaratmak) adı altında toplanan görsel çalışmaların sergileri ve film gösterimleri devam ediyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın ilk gün yaptığı konuşmada yer alan nerdeyse Birleşmiş Milletler örgütünün ve kendisinin bir özeleştiri olarak tanımlanan "hepimiz soykırım konusunda yürütülen ve geliştirilen politikalarda başarısız olduk" sözleri bu gün bütün İskandinav basının en önemli haber manşetleri arasında yer aldı.(SN/NM)