Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konya Milletvekili Atilla Kart, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, “devlet nüfuzunu ve kamu yetkisini kullanarak hak ihlaline yol açtığı” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvurunun akıbetini bianet’e anlattı.
“İhkakı hak arayışı”
Kart bu konuyu kamuoyunun ısrarla takip etmesi gerektiğini belirtti:
“Türkiye’de 15 Ağustos 2014’ten bu yana Anayasal ihlalleri bırakın Anayasal darbe hali var. Anayasal kurumlar çalıştırılmıyor, çalışmıyor. Türkiye kanunsuz emir ve talimatlarla yönetiliyor. Cumhurbaşkanı da zaten sistemin askıya alındığını pervasızlıkla söylüyor. Kurumlar sindirilmiş. Bu, bir toplum ve ülke adına gelinebilecek nihai tablo, bir kaos tablosu. Muhalefet partilerinin, medyanın, aydınların kamuoyuna bu tabloyu izah etmesi gerekir. Biz de bunun sonucunda ihkakı hak arayışı olacağını anlatmak gayreti içindeyiz.”
İkinci başvuruyu yaptı
Kart Anayasa Mahkemesine ilk olarak 3 Nisan’da başvurdu.
Kart “Tedbir yoluyla incelenmesini talep ettiğini, o talep hakkında hiçbir açıklama yapılmadığı için 29 Nisan’da ikinci başvurusunu yaptığını” söyledi.
“İnceleme talebim hakkında bir karar verilmesi için bir kez daha başvuruda bulundum. Mahkeme yazıişleriyle görüştüm, dosyamın raportörde olduğu, raporun tamamlanmasının beklendiği söylendi. Bugünlerde raporun heyete intikal etmesi gerekir. Bir gelişme olursa kamuoyuyla paylaşacağım.”
“İkinci başvuruda da özellikle belirttik, ‘Mahkeme daha fazla gecikirse, seçimler geçerse davanın konusu kalmayacak. Görevinizi yapmamış olacaksınız’ dedik ve bir an evvel karar verilmesini istedik.”
Haksız oy temini
Kart ilk başvurusu sonrası yaptığı açıklamada da, “15 Ağustos 2014'ten bu yana, devlet nüfuzunu, kamu gücünü, kamu yetkisini, kamu kaynaklarını kötüye kullanan bir Cumhurbaşkanı olduğunu” söylemişti.
“Bu tarihten itibaren TBMM Başkanı, 11. Cumhurbaşkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yüksek Seçim Kurulu ve Başbakanlığın ilgili birimleri dahil olmak üzere Anayasal kurumlar askıya alındı. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde yasadışı kadrolaşma yapıldı. Havuz medyası, RTÜK ve TRT üzerinden bilgi kirliliği yaratıldı. Erdoğan'ın kanunsuz emir ve talimatlarda bulundu.”
“AKP'nin seçim beyannamesine iştirak olayları, propagandasının yapılması ve bütün bunların devamında da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ek birinci protokolünün 3. maddesinde düzenlenmiş olan serbest seçim hakkının, yani Anayasamızın 67/2. maddesine isabet eden eşit, adil ve serbest seçimlerin Cumhurbaşkanı eliyle ihlal edilmiş olması... Bu ihlallerin, Seçimlerin Temel Hükümleri Yasası'na göre haksız oy temini amacına yönelik olması gerekçesiyle hak ihlallerinin yapıldığının tespiti, bağlı olarak da idari ve yargısal önlemlerin alınması amacıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yoluyla talepte bulunduk.” (AS)
HDP de YSK'ya başvurdu |
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili Seçim Kanunu’na aykırı hareket ettiği gerekçesiyle yaptığı başvuruyu aynı gün, oybirliğiyle reddetti. HDP dünkü başvurusunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarafsızlık ilkesine aykırı hareket ettiği ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun’un 49 ve devamı maddeleri ile seçim yasaklarına aykırı davrandığını belirtmişti: “Yüksek Seçim Kurulu’nun, seçimin düzen içinde ve dürüstlük ilkelerine uygun olarak yapılmasının sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığı makamının uyarılması ve yayın ilkelerine uygun davranılmasının da sağlanması içerisinde olmak üzere, gerekli önlemleri almasını ve sonucu hakkında partimizin bilgilendirilmesini umuyoruz.” |