Geçen haftaki Tempo dergisinin kapağında ise dengemi şaşırtan bir fotoğraf vardı. Önde Necati Şaşmaz, yani dizide ölünce ardından ölüm ilanları verilen Polat Alemdar, yanlarda, yani yan rollerde Al Pacino ve Robert de Niro...
Canım Pacino ve de Niro ikilisini o halde gördüğüme mi üzüleyim, kendilerinin bizzat Tempo tarafından bir ankete konu edilmelerine, mesaj savaşlarında maymun olmalarına mı bilemeden, malum dergiler bir milyon oldu, alıvermişim bir tane...
Dergiyi açınca sadece kıymetlim de Niro ve Pacino'nun alet edildiklerini değil, aslen görece sinema sanatının da alet edildiklerini gördüm, faydalı bir dergi okuma seansı oldu benim için.
Aslen Kurtlar Vadisi'ni bir bölüm bile seyretmişliğim yok, dolayısıyla diziyle ilgili de söyleyebilecek bir şeyim yok. Ama sağ olsun dizi kitlesi sokakta gördükleri her mikrofona röportaj verip durdukları için, diziden saniye saniye haberdar olmak durumunda kalıyorsunuz.
Efendim dizimizin bu sezonki sürprizleri sadece de Niro ve Pacino ile sınırlı değil anlaşılan. İki oyuncu ile dizinin son bölümlerinde oynamaları için görüşüyorlar, hatta ikisi de kabul ederse, üzülerek ikisinden birini seçmek durumunda kalacaklar falan ama, dahası da var.
Vadi kendine bir misyon seçmiş efendim.
ki yıl önce Kuzey Irak'ta yaşanan çuval hadisesi -ki hadise, dizinin senaristlerinden Bahadır Özdener tarafından "yapan için çok başarılı bir eylemdi, eyleme maruz kalanlar için ise çok hazin bir eylemdi" diye anlatılıyor- Kurtlar Vadisi-Irak filmiyle irdelenecek, deşilecek ve hatta Özdener'in sözleriyle söylersek "Polat Alemdar iki sene sonra bunların intikamını alacak."
Sinemanın bir öyküleme sanatı olduğunu, gerçek olaylardan feyz almasının mümkün olduğunu falan fevkalade farkındayım.
Hatta bendeniz yaşanmış olaylardan yola çıkan filmleri de pek severim. Ancak şimdiye kadar benzeri filmlerin bir tanesin de bile ekibin böyle iddialı açıklamalar yaptıklarını, bir de üstelik ille de alınacaksa devletin ya da başka birilerinin alması gereken intikamları, almaya gönüllü olduklarını görmemiştim.
"İntikam alacağız" cümlelerinin sahibi Özdener, karakteri Polat Alemdar'ın nasıl bir kimlikle çıktığını da anlatıyor. "Devlet adına çalışan illegal bir adam, olmayan bir adam olarak Irak'a gidecek"...
Elbet haberdarsınız söz konusu karakterin çizilirken Abdullah Çatlı ve türevlerinden ilham alındığı iddiasından...
Bendeniz elbet adam öldürdüğü kanıtlanmış birinin bir televizyon kahramanı haline gelmesine ve dolayısıyla yaptığı her şeyin püripak edilmesine sinirleniyorum. "Vatan için ölürüz de, öldürürüz de" mantığıyla doksanları faili meçhul bahçelerine çevirenleri dünyanın en şefkatli babası, en duygusal sevgilisi formatına sokmak, hiçbir şey olmasa "ayıp" geliyor bana.
Söz konusu dizi ve sonundaki filme, politik itirazlarımı bir yana bırakırsak da dizinin ve filmin her bir şeyi elimizde kalıyor o ayrı aslında...
Filmimizin başrolleri için ise Hollywood'da ne kadar erkek oyuncu varsa bağlantıya geçildiğini anlıyoruz röportajı okumaya devam ettikçe.
Sean Penn (savaşa karşı ya, çuval hikayesinde Türkiye'nin yanında olur sanmışlar herhal), Tim Robbins (Sean Penn ile aynı kaderi paylaşıyor kanımca), Robert Englund, Omar Sherif, Ghassan Massoud, Vincent Cassel, Harvey Kietel ,Kurtlar Vadisi Irak senaryosunu okuyup kendilerine önerilen rolleri beğenenler grubuna dahil olan aktörlermiş.
Sean Penn'in son filminden aldığı 15 milyon doların Türkiye'nin sinema sektöründe iki yılda harcandığını düşünürsek, durum daha açık olur aslında, savaş karşıtlığı üzerinden adamcağızı parasız oynatmaya niyetli değillerse elbet.
Gerçi, söylüyor Bahadır Özdener; "para hiç sorun değil, var bizim paramız"
Yabancı aktör ve aktrislerle film yapmak isteyen yönetmenler olabilir elbet. Ancak bunu bir memleket meselesi haline getirmek, "Eurovision'u, Universiad'ı yaptık, bir de de Niro'yu filmimizde oynatırsak olay tamamdır" mantığı ile hareket komik bir kere.
Türkiye'de sinema sektörüyle uğraşan prodüktörlerin her birinin kafasındaki Hollywood starı oynatma fikri üzülerek yazıyorum ama, eziklik değildir de nedir?
Neyse hiç seyretmediğim bir dizi ve seyretmeyeceğime emin olduğum bir film hakkında da ancak bu kadar çok şey düşünebilirdim zaten...
Tek bir notum var Özdener ve paralı Kurtlar Vadisi'ne, film için vizyon tarihi olarak 6 Ocak demişsiniz.
Bu günden başlayarak 110 gününüz var, bu kadar günde bu sayılan aktörlerin aynı yemek masasında buluşabileceğinden bile kuşkuluyum bendeniz.
Ama derseniz ki devlet için çalışan illegal falan var, o zaman bilemem elbet, bütün Hollywood'u tam takım Yeşilçam sokağına bile dizebilirsiniz elbette... (ÇM/AD)