Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, Kürtçe savunmanın yasaklandığı ve sanıkların gruplar halinde yargılandığı Diyarbakır'daki Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Türkiye Meclisi davasında kendilerinden avukat talep edilmesi halinde bunu reddeceklerini açıkladı.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 26 Nisan'da görülen 21. duruşmada müdahil avukatlar, sadece altı sanığın duruşmaya getirilmesi nedeniyle duruşma salonunu terk ederek yargılamayı protesto etmişlerdi.
Aktar, KCK davasında başından beri sanıklara anadillerinde Kürtçe savunma hakkı verilmediğini, son olarak da duruşmaya sadece altı sanığın getirilmesinin hukuka aykırı olduğunu söyledi. Aktar, mahkemenin ara kararını iptal ederek bir dahaki duruşmada tüm sanıkları hazır bulundurmasını talep etti.
Savunma bütünlüğü bozulmak isteniyor
* Duruşmada olmak sanıklar için bir haktır. Savunma bütünlüğü açısından tüm sanıkların duruşmaya katılması gerekmektedir. Zaten sanıklar da bunu talep etmektedir. Bu davada mahkemenin sanıkları grup grup duruşmaya getirmesi için haklı hiçbir hukuki dayanağı yoktur.
* Ne sanıklar cezaevindedir, ne de şehir dışında; böyle durumlarda uzaklık bahane gösterilebiliyor. Ne de sanıkların duruşmanın seyrini bozacak nitelikte hareketleri mevcuttur.
* Mahkeme bu tutumuyla davayı sıradanlaştırarak, savunma bütünlüğünü bozmak istemektedir.
* Hukuken beş yıldan fazla mahkumiyet öngörülen sanıkların avukat bulundurma zorunluluğu vardır. Bu davada da tüm sanıklar 'örgüt üyeliği' suçundan yargılandıkları için öngörülen cezalar beş yılda az değil.
Sanık istemediği sürece yeni avukat talep edilemez
* Bu durumda biz dava avukatları duruşmaya girmeme kararı aldığımıza göre, mahkeme avukat olmadan davaya devam edemez.
* Mahkemenin barodan avukat isteme talebi olabilir. Ancak sanığın iradesi esas olduğundan biz baro olarak bunu reddedeceğiz.
* Çünkü zaten sanıklarımızın avukatları var. Sanıkların kendi seçtikleri avukatla savunulma hakları var. Sanıkların yeni avukat talebi olmadığı sürece mahkemenin bizden avukat talep etmeye hakkı yoktur.
* Bu noktada mahkeme ara karardan vazgeçerek tüm sanıkları duruşmada hazır bulundurmalıdır. (NV/BB)