Maraş'ta 111 kişinin ölümüyle sonuçlanan Maraş Katliamı yaşandığında, Aksu Emniyet Müdür Yardımcılığı görevini sürdürüyordu. Üniversite öğrencisi Birtan Altıntanbaş gözaltında öldürüldüğünde İçişleri Bakanı olan Aksu, konuyla ilgili açıklamasında "kendi kendini öldürmüştür" dedi. Aksu'nun bakanlığı döneminde İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) verilerine göre 6 kişi gözaltında kaybedildi, Cizre'de Yeşilyurt köyüne baskın düzenleyen birliklerin komutanı, köylülere zorla dışkı yedirdi. Bakan Aksu, bu konuya da "olacak o kadar" şeklinde açıklama getirdi.
Maraş döneminde emniyette
9 Ekim 1977 ile 30 Ocak 1978 tarihleri arasında Maraş Valisi olan Abdulkadir Aksu, 1980 Eylül'üne kadar Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı yaptı. O Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı görevindeyken, ülkenin tarihine yanmış ve kanlı sayfalarla geçen Maraş Katliamı gerçekleşti. Tamamen planlanmış olduğu kesinlik kazanan Maraş Katliamı'nda resmi rakamlara göre, 111 kişi öldürüldü, 1000'i aşkın insan da yaralandı.
Bakanlık dönemi "kayıp yılları"
İnsan Hakları Derneği'nin verilerine göre, Aksu'nun bakanlığı döneminde, 6 kişi gözaltında kaybedildi. Hüseyin Demirtaş, 26 Mayıs 1989'da Siirt'te, Ömer Savun 6 Mayıs 1989'da Siirt'te, Adnan Bağca 11 Haziran 1989'da Urfa/Siverek'de, Abdullah Kurt 1990 yılının Eylül ayında Hakkari Yüksekova'da yaşamını yitirdi.
1991 yılında ise İstanbul'da 14 Mart günü gözaltına alınan Yusuf Erişti ile Mart ayında Kuzey Irak'ta gözaltına alınan Haydar Altun'dan bir daha haber alınamadı.
"Kendi kendini öldürdü"
Üniversite öğrencisi Birtan Altınbaş, işkenceyi "demokratik hukuk devletinde kabul edilemez insan hakkı" olarak gördüğünü söyleyen ve üzerine gideceğini iddia eden Bakan Aksu'nun daha önceki bakanlığı döneminde gözaltında yaşamını yitirdi.
9 Ocak 1991 tarihinde Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampusu'nda jandarmaların gözaltına aldığı Birtan Altınbaş, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şubesi'ne götürülerek sorgulandı. Altınbaş, 15 Ocak 1991'de koma halinde kaldırıldığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Duruşmada dinlenen tanıklar, Altınbaş'ın gözaltında işkence gördüğünü, mahkemede açıkladı.
Dönemin İçişleri Bakanı olan Abdulkadir Aksu, Altınbaş için "kendi kendini öldürmüş" yorumunu yaptı.
"Olacak o kadar"
Bakan Aksu'nun insan hakları ihlallerini böylesine olağan karşılayan açıklamaları bununla kalmadı. 1989 Ocak ayında, Cizre'nin Yeşilyurt Köyü'ne baskın düzenleyen askeri birliklerin komutanı Binbaşı Cafer Tayyar Çağlayan'ın köylülere dayak atıp, dışkı yedirdiği iddia edildi. Konuya ilişkin görüşleri sorulan dönemin İçişleri Bakanı Aksu, "olacak o kadar" demişti.
Yeşilyurt olayının "araştırılması" için İçişleri Bakanlığı müfettişlerini görevlendirdi. Ancak olayı araştırmakla görevlendirilen müfettişler, Yeşilyurt köylülerine "bok yedirilmediği" sonucuna ulaştılar! Onlara göre, köylüler "dışkı yediririm" diye tehdit edilmiş, biraz da hırpalanmıştı.!
Bakan Aksu, yıllar sonra insan hakları ihlallerinin üzerine gideceğini söylüyor. İnanalım mı, ne dersiniz? Yoksa tarihin cilvesi deyip, gülüp geçelim mi? Yoksa "aynası iştir kişinin lafa bakılmaz" cümlesi aklımızda bekleyip de görelim mi? Karar sizin. (BB/NK)