Türkiye'de 25 milyon çocuk yaşıyor. Bu çocukların yaşamak ve gelişmek için anne karnından itibaren sağlık hizmetlerine, yeterli beslenme, bakım, eğitim olanaklarına; risklerden koruyucu hizmetlere, oyun ve kültürel faaliyet olanaklarına sahip olması gerekiyor.
Çocukların aynı zamanda ihmal, istismar, silahlı çatışma, madde bağımlılığı gibi tehlikelerden korunmaya, bunlara maruz kalmışlar ise tedavi ve güvenliklerini sağlayacak bakım hizmetlerine ihtiyaçları var.
Bütün bunların yanında çocuğun toplumda bir birey olarak kabul edilmesi ve tüm toplumsal süreçlerde kararlara katılımının sağlanması için uygun mekanizmaların geliştirilmesine ve çocukların haklarına saygılı bir toplum için bakış açısı değişikliği yaratılmasına ihtiyaç var.
Bu nedenle çocuklar ve onların ihtiyaçların parti seçim beyannamelerinde ve bazı partilerin seçim kampanyalarında yer alması son derece büyük bir önem taşıyor.
İlk kez bu seçimlerde, "çocuk konusu" partilerin seçim beyannamelerinde bu derecede yer buluyor. Çok sessiz sedasız gerçekleşen bu gelişme Türkiye'de çocuk hakları bakımından tarihe geçecek önemde bir yeniliktir.
Bu yazıda, seçime giren Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun 2011 seçim beyannameleri / bildirgeleri, çocuğa ve çocukluğa genel yaklaşım ve çocuğun bir hak öznesi olarak kabul edilmesi üzerinden öncelikle kapsam bakımından incelendi, ardından kısa bir değerlendirme yapıldı.
AKP Seçim Beyannamesi, eğitim, sağlık, aile gibi konuları "güçlü toplum" ideali altında birleştiriyor. Bu ideal içerisinde çocuklar, eğitim, sağlık gibi hizmetlerin yararlanıcıları olarak yer alıyor.
Beyannamede sadece korunmaya muhtaç çocukların "güçlü toplum" ideali altında bir özne olarak ayrıca yer aldığı görülüyor.
Beyanname bu alanda temel sorun olarak ailenin değersizleştirilmesi ve kamu hizmetlerinin sunumundaki yaygınlık ve kalite problemini tarif ediyor.
Bu kapsamda AKP Beyannamesi'nin çocuklarla ilgili iki temel hedefi bulunuyor:
* Çocukların sıcak, doğal, sosyal aile ortamlarında desteklenmesi;
* Kamu hizmetlerinin yaygın ve kaliteli sunumu ile korunma ihtiyacının azaltılması. AKP Beyannamesi'nin çocuk konusunda önemli bir taahhüdü de bağımsız bir izleme mekanizması olarak Çocuk Ombudsmanlığı kurulmasıdır.
CHP Seçim Bildirgesi, çocuk, kadın, emekliler, engelliler gibi hak öznelerini "Sosyal Adalet ve İnsanca Yaşam İçin" ideali altında ayrı başlıklar olarak ele alıyor.
CHP Bildirgesi, çocuğu birey olarak görmeyi ve güçlendirmeyi taahhüt eden tek belgedir. Bildirge buna bağlı olarak, çocuk haklarını temel alan bir çocuk politikasını hayata geçirmeyi, çocuğun yüksek çıkarını tüm sosyal politika uygulamalarında öncelikli hale getirmeyi, çocuk bütçesi oluşturmayı, çocuk hakları konusunda toplumsal farkındalığı arttırmayı, eşitsizlikleri gidermeyi ve çocuğa yönelik hizmetlerdeki eksiklikleri ve bölgeler arası farklılıkları izlenebilir hale getirmeyi taahhüt ediyor.
Bu alanda temel sorun açlık, yoksulluk ve fırsat eşitliğini içeren sosyal adaletsizlik olarak tarif ediliyor. Bu kapsamda CHP
Bildirgesi'nin çocuklarla ilgili dört temel hedefi bulunuyor:
* Çocuk merkezleri kurulması;
* Her çocuğa ücretsiz ve nitelikli eğitim ve sağlık hizmetleri sunulması;
* Çocuk merkezli hizmetler;
* Çocuklar için sosyal devlet.
CHP Bildirgesi, eğitim, sağlık gibi kamu hizmetlerini "mutlu toplum, mutlu yurttaş için" ideali altında düzenliyor.
MHP Seçim Beyannamesi, "Aile, Kadın ve Çocuk" konusuna ayrı bir başlık olarak yer veriyor. Ancak bu yerleştirmede gösterilen yaklaşım bölüm içerisine yansıtılamamakta; temel sorun "aile ve sosyal fonksiyonlarının zayıflatılması ve milli ve manevi değerlerden uzaklaşma" olarak tarif edilmektedir.
Bu kapsamda MHP Beyannamesi'nin çocuklarla ilgili iki temel hedefi bulunuyor:
* Çocukların geleceğinin teminat altına alınması;
* Çocuk istismarının son bulması. Bir başka deyişle çocuğun korunması ile sınırlı bir yaklaşımı bulunmaktadır. Eğitim ve sağlık konularını ise ayrı başlıklar altında ele alınıyor.
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Seçim Beyannamesi, eğitim ve sağlık gibi kamu hizmetlerini "Ekonomi, Eğitim ve Sağlık" başlığı altında toplanıyor.
Blok bu alanda temel sorunu, gelir dağılımında adaletsizlik, yoksulluk ve işsizlik olarak tarif etmekte; çocukları ilgilendiren konuları ise çocuklara yönelik risklerin ortadan kaldırılması çerçevesinde ele almaktadır.
Bu kapsamda EDÖ Bloğu Beyannamesi'nin çocuklarla ilgili üç temel hedefi bulunuyor:
* Herkese parasız eğitim ve sağlık hizmetleri ve sosyal güvence sağlanması;
* Çalışanların yoksulluğuna son verilmesi;
* Çocukların kent yönetimine katılımının sağlanması.
Çocuk konusuna bütüncül bir yaklaşıma sahip olmasa da çocukların katılımını dile getiren tek beyanname olma özelliği ile diğer beyannamelerin boş bıraktığı bir alanı dolduruyor.
Genel olarak bakılacak olursa, incelenen seçim beyannamelerinde / bildirgelerinde eğitim, sağlık ve koruma sistemlerinin ele alınmış olduğunu, ancak çocuk adalet sisteminin hiç ele alınmadığını, bunun da önemli bir tehlikeye işaret ettiğini belirtmek gerekir.
Çocuk adalet sistemi, bir istisnai hal değildir. Adalet sistemi içerisindeki çocuk hiç kimsenin hoşuna gitmeyen ve oy getirmeyen bir konu olarak her zaman gözardı edilme eğilimine kurban giden bir konudur.
Değerlendirme
AKP Seçim Beyannamesi, çocuğa yönelik temel kamu hizmetlerin iyileştirilmesi ve yaygınlaştırılması, erken uyarı sisteminin kurulması, ombudsmanlık oluşturulması gibi öneriler ile çocuk hakları alanında uzun yıllardır gerçekleştirilmesi beklenen hedeflere sahip.
"Kamu hizmetlerinin yaygın ve kaliteli sunumu ile korunma ihtiyacının azaltılması" hedefi de aslında "çocuğun iyi olma halini" güvence altına almayı hedefleyen yaklaşımın önemli unsurlarından biri olarak çok değerlidir.
Ancak Beyanname bir yandan çocuk hakları alanında bu kadar yenilikçi öneriler yazarken diğer yandan bunu çocuğu birey ve özne olarak görmeden ve çocuk ile ilgili hedefleri "Güçlü Toplum" ideali altında düzenleyerek yapıyor.
Bu da çocuğa genel yaklaşımın paternalist bir bakış açısına dayandığını düşündürmekte ve verilen taahhütlerin kapsayıcı ve önleyici bir yaklaşım ile ele alınmaktan kaynaklanan gücünü zayıflatmaktadır.
Bir diğer yandan da, eğitimin hedefi belirlenirken bu paternalist yaklaşımdan uzaklaşılmış ve bireysel gelişimin öne çıkartılmış olması, çocuğa yaklaşım konusunda netleşmemiş bir bakış açısı izlenimi yaratıyor.
Beyannamede üzerinde çalışılan alanlarda somut ve ölçülebilir hedefler belirlenmiş olması ise AKP Seçim Beyannamesi'nin en güçlü yanlarından biri.
CHP Seçim Bildirgesi, çocuğu birey olarak ele alarak ve bunu yurttaş ve toplum için "mutlu etme/olma" hedefi çerçevesinde sunarak çocuğa insancıl bir yaklaşım sergiliyor.
CHP, bu seçim döneminde, çocuk konusuna en kapsamlı çalışmayı yapan siyasi partidir. Çocuğu birey olarak görmeyi hem taahhüt etmiş hem de bunu kendi bildirgesinde yapabilmiştir. Çocuğu yönelik dikkatini çocuğun tehlike altında olduğu haller üzerinden kurmuyor ve her çocuğa yeterli yaşam standardı sağlamaya yönelmiş olması temel yaklaşımının doğruluğunu gösteriyor.
Korunma ihtiyacından hareket ederek her çocuk için asgari bir refah düzeyini temin etmeyi taahhüt eden bu yaklaşım, dünyada çocuk hakları alanında benimsenen "çocuğun iyi olma hali" yaklaşımı ile uyumlu bir yaklaşımdır.
Ayrıca bulunduğu taahhütler ile birlikte politika belgesi ve bütçe gibi temel güvencelerin de öngörülmüş olması soruna hakim olunduğunu düşündürtüyor. Ancak, eğitimin hedefi belirlenirken, genel yaklaşımın aksine biçimlendirme yaklaşımı ile paternalist bir bakış açısı ortaya çıkıyor.
MHP Seçim Beyannamesi, çocuğu özne olarak kabul ediyor. Ancak, bu özne gerek eğitimde gerekse toplum yaşamında korunmaya ihtiyacı olan bir bireydir. Bu nedenle MHP'nin paternalist bakış açısında istikrarlı olduğunu söyleyebiliriz.
Bu Beyanname çocuğa karşı bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getiren bir yetişkin veya başka bir deyişle dikkatini çocuğa yönelik tehlikeyi bertaraf etmeye, ona zarar verenleri cezalandırmaya, onu güvenli bir yerde tutmaya veren ebeveyn yaklaşımına sahip.
Burada gözden kaçan çocuğun kendi kişiliğini geliştirebilmesi için ihtiyaç duyacağı özgürlük ve katılım olanaklarına sahip kılınmasıdır.
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Seçim Beyannamesi, çocuğa yönelik özel bir dikkate zaman bulunamadığı izlenimi veriyor.
Çocukla ilgili genel bir politikaya sahip olunduğunu gösterecek hiçbir söz bulunmayan bildirgede yerel yönetimlere katılımı sağlamaya yönelik bir hedef konulması, güzel bir sürpriz olmuş.
Bu sürpriz, aslına Bloğun çocuk konusunda önemli hedefler belirleme potansiyeline sahip olduğuna dair de ipucu veriyor. Ama sonuç olarak yazılmış olanlar üzerinden bakıldığında, çocuk henüz Blok üyelerinin dikkatini yöneltebildiği bir konu olamamış. (BA-SA/BA)
* Metnin tamamı için: http://www.humanistburo.org/tr/calisalim-bizden-gorusler_21_1.html)