“Geçmişte açlık grevleri süreçlerinde muhatap bulunuyordu. İnsan hakları savunucuları olarak devreye girip, ölümle sonuçlanmadan bir çözüm noktası bulabiliyorduk. Ancak şimdi hükümet nezdindeki girişimlerimize yanıt alamıyoruz. 'Ben yaptım oldu' olmaz. Devlet hukuka, insan haklarına bağlı olmak zorundadır. Biz bunu bekliyoruz."
İnsan Hakları Derneği eski genel başkanı Akın Birdal, işe iade talebi ile açlık grevinin 203. gününde ve tutuklu olan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile ilgili hak savunucularının deneyimlediği süreci böyle aktardı.
Birdal, “Yarın duruşmaya çıkarılmalı ve tahliye edilmeliler. Kasım ayında OHAL Komisyonu’ndaki başvurularının görüşüleceği ve işlerine geri dönmeleri yolunda irade vaadinde bulunulursa biz devreye girip arkadaşlarımızla görüşmeye hazırız” dedi.
İşe iade talebiyle açlık grevinde olan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça 14 Eylül’de Ankara Adliyesi’nde görülen ilk duruşmaya getirilmemişti. Yarın (28 Eylül) ikinci duruşmaları Sincan Cezaevi Kampusu’nda görülecek. Gülmen, Sincan Cezaevi Kampusu Devlet Hastanesi'nden götürüldüğü Numune Hastanesi yoğun bakım ünitesinde, Özakça ise hapishane hastanesinde tutuluyor.
“Girişimlerde buluyor, yanıt alamıyoruz”
Birdal, geçmişte açlık grevlerinde insan hakları savunucuları olarak hükümet nezdinde muhatap bulabildiklerini anlattı.
“İnsan hakları savunucuları olarak devreye girip bir ölümle sonuçlanamadan ortak çözüm noktaları bulabiliyorduk.
"Şimdi hükümet düzeyinde girişimlerde bulunuyoruz ama yanıt alamıyoruz. İnat haline getiriyorlar. 'Devlet boyun eğmez' anlayışı var. İki genç insanın hayatına karşı devletin inatlaşması kabul edilebilir değil.
“İnsan hakları savunucuları, aydın, yazar ve sanatçılardan oluşan 14 kişi Haziran ayında bir basın toplantısı ile çağrı yaptık. Açlık grevinin 11. gününde de 11 imza ile gazetelere ilan verildi. Sanatçıların sesini katmaya çalıştık. Videolar yapıldı. Ama kimseyi umursamıyorlar. ‘Ben yaptım oldu’ olmaz. Devlet hukuka, insan haklarına bağlı olmak zorundadır. Biz bunu bekliyoruz."
“Bir aralık bulamıyoruz”
“Geçtiğimiz duruşmaya güvenlik gerekçesiyle getirilmediler. Şimdi de Gülmen’in hastanede olduğu gerekçesiyle getirilmemesi söz konusu. Hükümet yetkilileri açlık grevinde olmadıklarını iddia ediyorlar. Duruşmaya geldiklerinde onların ne kadar kilo vermiş olduğunu kamuoyu görecek.
“Çalışma hakkından yoksun bırakılıyorlar, yaşam hakları ağır tehdit altında. Ayrıca savunma haklarını kullanmak istiyorlar. Hukukun ilk ilkesi adil yargılanma ve savunma hakkı ise bunu kullanmak istiyorlar. İşlerine geri dönmek istiyorlar. Göz göre göre elimizden kayıp gidiyor iki genç insan. Buna ses vermek gerekiyor. Vicdan sahibi akil insanlar devreye girmeli.
“Her gün bir pencere kapanıyor, bir aralık bulamıyoruz.
"Tahliye, Komisyon görüşmesi ve işe dönüş"
“Herkes yarın duruşmada olmalı. Onların sesi olmalıyız. Devlet eliyle cinayet işleniyor, buna sessiz kalamayız. Yarın duruşmaya çıkarılmalı ve tahliye edilmeliler. Başvurularının OHAL komisyonunda görüşüleceği ve işlerine geri dönmeleri yolunda irade konacağı vaadinde bulunurlarsa, biz de devreye girer, arkadaşlarımızla görüşürüz.”
Ne olmuştu?Tıklayın - Gülmen ve Özakça Kimdir? Nuriye Gülmen 6 Ocak 2017'de yayınlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Konya Selçuk Üniversitesi'ndeki görevinden ihraç edildi. Semih Özakça 29 Ekim 2016'da Resmi Gazete'de yayınlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Mardin'deki öğretmenlik görevinden ihraç edildi. Gülmen 9 Kasım 2016'dan, Özakça 23 Kasım 2016'dan beri oturma eylemi yapmak üzere Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önündeydi. Tıklayın - Gülmen ve Özakça Ne ile Suçlanıyor? 9 Mart 2017'de açlık grevine başladılar. Ankara'da İnsan hakları Heykeli'nin bulunduğu Yüksel Caddesi'nde işlerine iade talebiyle başlattıkları direniş eylemi boyunca defalarca gözaltına alınıp bırakıldılar. En son 22 Mayıs'ta gözaltına alındılar, 23 Mayıs'ta tutuklandılar. 28 Temmuz'dan beri Sincan Cezaevi Kampusu Devlet Hastanesi'nde tutuluyorlar. 15 Ağustos'tan beri yanlarında birer aile üyeleri refakatçi. Semih Özakça'nın öğretmen eşi Esra Özakça 7 Şubat tarihli Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilldi. 23 Mayıs'tan beri açlık grevinde. 14 Eylül'de Ankara Adliyesi'nde görülen ilk duruşma öncesi Sincan cezaevi jandarma komutanlığı "güvenlik, yetersiz personel ve sağlık koşulları"nı gerekçe gösterip iki sanığın tutuldukları hapishane hastanesinden getirilmemesine dair tutunağı gönderdi. Gülmen ve Özakça duruşmaya getirilmedi. Duruşmada tutukluluğa devam kararı verildi. İkinci duruşma 28 Eylül'de Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülecek. Nuriye Gülmen, açlık grevinin 202. gününün ilk saatlerinde (26 Eylül) Cezaevi hastanesinden Numune Hastanesi'ne götürüldü. |
(BK)