13. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali tanıtım toplantısı dün (26 Ekim) Beyoğlu Metrohan'da yapıldı.
Etkinlik, festival başkanı Adem Sözüer’in konuşmasıyla başladı. “Her yıl önemli konuları ele alıyoruz ama esas konumuz hep aynı; adalet” diye söze başlayan Adem Sözüer, “Bu yılki akademik temamız ifade özgürlüğü” dedi.
Sözüer “Bu temayı seçtikten sonra öyle şeyler yaşandı ki; hem dünyada, hem Türkiye’de ifade özgürlüğünün ne kadar zor durumda olduğunu gördük. Güçlü hukuk kurallarıyla tanıdığımız devletlerde bile, Filistin örneğinde olduğu gibi, bazı konuların konuşulamadığını gördük. Atölyelerimizde bunları tartışacağız” diye konuştu.
Sözüer’in ardından söz alan festival direktörü Bengi Semerci, festival programı ile filmlere dair detayları görsel sunumlarla paylaştı ve bu seneki jüri üyelerini tanıttı ve konuşmasında şu bilgilere yer verdi:
“13. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali 17-23 Kasım 2023 tarihlerinde, Atlas 1948 Sineması, Kadıköy Sineması ve İBB Beyoğlu Sineması'nda gerçekleşecek. Akademik program ise her yıl olduğu gibi İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde yapılacak.”
Prof. Dr. Levent Erden ve oyuncu Selen Öztürk de festival hakkında bilgi verdi.
“İfade özgürlüğü sorunlarını ele alacağız”
Ardından atölyelerde tartışılacak konuların temasının neden ifade özgürlüğü olduğuna yönelik soruları yanıtlayan Adem Sözüer, ifade özgürlüğü sorununun sadece Türkiye’ye yönelik bir sorun olmadığını tüm dünyada yaşanan bir problem olduğuna dikkat çekti. Sözüer, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Türkiye’de barışçıl gösterilerin yasaklanmasını hep eleştirdik. Gösteriler, eylemler de ifade özgürlüğünün bir parçası. Şimdi bakıyoruz, demokratik hukuk devleti olarak bilinen ülkeler, Filistin’de soykırıma dönen askeri harekata karşı yapılan protestoları yasaklıyor. Ana akım medyada hep tek yönlü, İsrail yönlü bir anlatım var. Diğer perspektif engelleniyor. Özetle, ifade özgürlüğü dediğimiz zaman sadece belli ülkelerdeki sorunları kastetmiyoruz.”
Festival akademik bakış açısıyla sanatı birleştiriyor
Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin sadece adalet temalı film gösterimlerinden ibaret olmadığına dikkat çeken Sözüer sözlerine şöyle devam etti:
“Uluslararası Suç ve Ceza Festivali adaletle ilgili filmleri göstererek bir gündem yaratıyor. Festivalin özelliği akademik bakış açısıyla sanat bakış açısını bir araya getirmek. Tabi burada sanmayın ki sadece sanatçılar ve akademisyenler var. Biz gençlerle de iç içeyiz. Her yıl daha fazla genç görev alıyor etkinliğimizde. On yedi farklı üniversiteden öğrenciler izledikleri filmlerin analizlerini yapacaklar. Bu Türkiye’de bir ilk.”
Öğrencilerin elinden çıkan bir festival
Öğrencilerden oluşan bir grubun jüri üyesi olacağı ve ödül vereceği festivalde asistan olarak görev yapan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Biran Arıkan ise festival hakkında şunları söyledi:
“Üniversiteye başladığımdan beri festivalin duyurularını görüyordum. Bunun üzerine gönüllü formu doldurdum ve görev almaya başladım. Basit bir gönüllülük göreviyle başladığım işte önce mekan sorumlusu oldum şimdi de tam zamanlı asistan olarak çalışıyorum. Öğrenciler jüri dahil olmak üzere festivalin her alanında görev alabiliyor ve sadece öğrencilerin oluşturduğu bir grup ödül veriyor. Dünyada sayılı örneklerden biri burası. Öğrencilerin elinden çıkan ve öğrencileri destekleyen, onlara alan açan bir festival bu.”
Festivalin bir parçası olmak heyecan verici
Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması jürisine bu sene ilk kez katılan oyuncu Selen Öztürk de “Suç ve Ceza Film Festivali benim için çok kıymetli ve anlamlı bir festival. Uzun yıllardır takip ettiğim bir festivalin parçası olmak benim için çok anlamlı ve heyecan verici. Bana böyle bir sorumluluk verdikleri için çok mutlu ve onurluyum” diye konuştu.
İonna Kuçuradi’ye onur ödülü
Festivali her yıl verdiği onur ödülleri belli oldu. “Sinema Onur Ödülü” sinema ve tiyatroda sürdürdüğü çalışmaları için oyuncu Ayşenil Şamlıoğlu’na, “Akademik Onur Ödülü” insan hakları ve ifade özgürlüğü konusunda sürdürdüğü çalışmaları nedeniyle Prof. Dr. İoanna Kuçuradi’ye verilecek.
Sinema sanatının tanıtılması ve gelişmesi için yaptığı katkılar nedeniyle Alin Taşçıyan’a ve görüntü yönetmeni olarak birçok filmin ortaya çıkmasında emeği olan Hüseyin Özşahin’e “sinemaya katkı ödülleri” verilecek. Ödüller 16 Kasım’daki festivalin açılış töreninde teslim edilecek.
Dokuz film yarışacak
“Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması”nda, yerli sinemadan ve dünya sinemasından seçilmiş, ana temaları “adalet” olan dokuz film yarışacak. Adana Altın Koza Film Festivali’nde altı ödüle değer görülen Tunahan Kurt’un yönetmenliğindeki “Karganın Uykusu” da yarışacak filmlerden.
Yıldönümlerinde Yeniden
Festivalde “Yıldönümlerinde Yeniden” başlığı altında Yılmaz Güney’in “Duvar” filmi 40. yılı, Atıf Yılmaz’ın ise “Gece, Melek ve Bizim Çocuklar” filmi 30. yılı nedeniyle, yenilenmiş halleriyle gösterimde olacak.
Festival hakkında
13. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali 17-23 Kasım 2023 tarihlerinde, Atlas 1948 Sineması, Kadıköy Sineması ve İBB Beyoğlu Sineması'nda gerçekleşecek.
Akademik program ise her yıl olduğu gibi İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde yapılacak.
Festivalin tam biletleri; gündüz (11.30 - 13.30) seanslarında 40 TL, akşam (16.30 - 19.00 - 21.30) seanslarında 60 TL olacak. Öğrenciler ise tüm seanslar için 25 TL'ye alabilecek.
Festival ile ilgili ayrıntılı bilgiye festivalin internet sitesinden www.icapff.com ve festival için hazırlanan “Icapff” uygulamasından ulaşılabilecek.
(ZA/HA)