AİHM, Adalet Bakanlığı'na yönelik bir bildiriyle PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yakalanmasını protesto eden Aydın Cezaevi'nden 16 kişinin "bölücülük propagandası" iddiasıyla mahkemelik olmasını ifade özgürlüğüne aykırı buldu
İHD'lilerin eleştiri hakkını AİHM gördü
Toplam altı dosyayla ilgili kararını bugün (20 Eylül) açıklayan AİHM, "bölücülük" iddiasıyla ertelemeli cezaya çaptırılan Şakar ve Çetin'le ilgili kararında, "Türkiye yetkililerinin halkın çeşitli kaynaklardan haber alabilme haklarını yeterince dikkate almamak"la eleştirdi.
AİHM, Şakar'ın imzaladığı ve Kürt sorununa barışçıl bir çözüm getirilmesini talep eden bir yazısına 1997'de ceza verildikten sonra üç yıl süreyle ertelenmesinin de, "şikayetçinin eleştiri hakkının kısmi olarak sansür etme" niyeti taşıdığını duyurdu.
Oybirliğiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinin ihlal edildiğine hükmeden AİHM, iki başvuru sahibine üç bin 500 avro tazminat ödenmesine karar verdi.
AİHM: Şiddet yoksa, PKK açıklamalarına ceza olmaz
AİHM, "PKK örgütü açıklamalarına yer verdiği" gerekçesiyle Terörle Mücadele Yasası'nın 6. maddesinden para cezasına çarptırılan Erdal Taş'ın açtığı iki davada adil yargılanmadığına karar verdi.
Taş'ın diğer iki dosyasını değerlendiren AİHM, şiddet çağrısı içermeyen yazılardan Taş'ın ifade özgürlüğü hakkının kısıtlandığını bildirdi. Türkiye, Taş'a toplam dört bin avro tazminat ödeyecek.
"Bakanlığa bildiriye ceza yersiz"
Son olarak AİHM, bir bildiriyle PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yakalanmasını protesto eden Aydın Cezaevi'nden 16 kişinin "bölücülük propagandası" iddiasıyla mahkemelik olmasını ifade özgürlüğüne aykırı buldu.
AİHM, Şükrü Tapkan, Dilaver Keklik, Murat Doğan, Mehmet Hazbin Korkut, Hilmi Olsoy, Fuat Ay, Ali Budak, Celalettin Polat, Ahmet Ertaş, İlhami Gülmez, Hamdullah Kıran, İbrahim Elbir, Velat Çetinkaya, Hüseyin Vural, İlhan Dayan ve Rıza Tan adlı tutukluların ifade özgürlüğü haklarının meşru olmayan bir şekilde kısıtlandığını bildirdi.
Ancak AİHM, tutuklulardan sadece Hüseyin Vural'a bin avro manevi tazminat ödenmesine, diğer başvurulara tazminat ödenmesine gerek olmadığını açıkladı ve sadece bin avro mahkeme gideri ödenmesine karar verdi.
Bildirinin çok sınırlı bir alanda yaygınlaştığını tespit eden AİHM, tutukluların bildirilerinin yayma biçiminin mesajın etkisini oldukça sınırladığını, sadece Adalet Bakanlığı'na yönelik yayımlanan bildirilerin tehlike oluşturabilecek türden olmadığı ve bu yönüyle ifade özgürlüğü hakkının meşru olmayan bir şekilde kısıtlandığını bildirdi. (EÖ/NZ)