Kürt kimliğinin tanınması ve "şiddet politikaları"nın terk edilmesini istedikleri konuşmaları nedeniyle hapse mahkum edilen Demokrasi Partisi (DEP) milletvekilleri Mahmut Alınak, Sırrı Sakık et Ahmet Türk'ün açtıkları davada Türkiye, 26 bin 500 avro (42 bin 400 YTL) ile cezalandırıldı.
"Asker uğurlamaları ve toplumsal hafıza" başlıklı haber nedeniyle Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde cezalandırılan "Günlük Emek" gazetesi yazı işleri müdürü Ahmet Ergin'e de 3 bin 500 avro (5 bin 600 YTL) ödenmesine karar verdi.
2 Mayıs'ta da AİHM, "İslamiyet Gerçeği" kitabının yazarı Erdoğan Aydın Tatlav'ı "İslam'a hakaret" iddiasıyla cezalandıran Türkiye'yi, 3 bin 052 avro (4 bin 880 YTL) tazminat ödemeye mahkum etmişti.
AİHM: DEP'lilerin ifade özgürlüğü kısıtlandı
Sedat Yurttaş'ın iddialarını geri çekmesi üzerine sadece Mahmut Alınak, Sırrı Sakık ve Ahmet Türk ile ilgili kararını açıklayan AİHM, üç başvurucunun 1991 Seçimleri'nde Sosyal Demokrat Halkçı Parti'nin (SHP) milletvekili seçildiklerini, DEP milletvekili iken de Mart 1994'te Mecliste dokunulmazlıklarının kaldırıldığı, ardından da Anayasa Mahkemesi'nin Haziran 1994'te "devletin milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı hareket ettiği" gerekçesiyle DEP'in kapatılmasına karar verdiğini hatırlattı.
8 Aralık 1994'te Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi, milletvekillerinin mecliste yaptıkları konuşmalarla "bölücü faaliyet yürüttükleri" iddiasıyla Sakık ve Alınak'ı 3 yıl, Türk'ü 15 yıl, Yurttaş'ı da 7,5 yıl hapse mahkum etmişti. Kararların temyiz edilmesi üzerine 11 Nisan 1996'da sonuçlanan ikinci yargılamada, eski DEP'lilere bu kez 14 ay hapis cezası verilmişti.
Davanın DGM'de görülmesi bağımsız ve tarafsız yargılamaya aykırı
AİHM, herkes için kıymetli bir hak olan ifade özgürlüğünün, halkın seçtiği kişiler olarak, konuşmalarında Kürt Kimliği'nin tanınmasını ve "şiddet politikalarının terk edilmesini" isteyen DEP'liler için daha bir önem arz ettiğini bildirdi.
Seçmenini temsil eden milletvekillerinin onların endişelerini dile getirdiklerini ve çıkarlarını koruduklarını bildiren AİHM, DEP'lilerin ifade özgürlüğünün kısıtlanmasının temelsiz olduğunu, Türkiye'deki siyasi hayatın birer aktörü olarak DEP'lilerin şiddet ve isyana teşvik etmeyen, silahlı direnişe çağrı yapmayan konuşmalarından hapisle cezalandırılmalarını eleştirdi.
DEP'lilerin konuşmalarında yer yer sert ifadelere rastlandığını kabul eden AİHM, konuşmaların bir nefret söylemini yansıtmadığını da kaydetti. Ayrıca AİHM, oybirliğiyle, yargılamanın yapıldığı dönemde askeri üye bulunduran DGM'ce görülmesini bağımsız ve tarafsız yargılamaya aykırı buldu.
Gazeteci Ergin'e Askeri davaya ceza
1997'de "Günlük Emek" gazetesinde yayımlanan "Asker uğurlamaları ve toplumsal hafıza" başlıklı haber nedeniyle gazeteci Ahmet Ergin'e ceza da, AİHM'de Türkiye'nin mahkumiyetiyle sonuçlandı.
Suça gerekçe gösterilen yazıda, insanların heyecanla yakınlarını askere uğurlarken çoğu kez onların nasıl bir tehlike ve trajik son ile karşılaşacaklarını bilmediklerini dile getiriyordu.
Bu yazıdan Genelkurmay Askeri Mahkemesi, 20 Ekim 1998'de, "halkı askerlikten soğuttuğu" gerekçesiyle Ahmet Ergin'i iki ay hapse mahkum ettikten sonra cezayı paraya çevirdi. Ergin kararı temyiz ettiyse de ceza 10 Şubat 1999'da onandı.
AİHM, eski DEP'liler için aldığı karardaki gerekçelere yer vererek yazıda insanların şiddete teşvik edilmediği ve silahlı direniş çağrısı bulunmadığını bildirdi.
AİHM, Ergin'in cezalandırılmasının "temel bir toplumsal ihtiyacı" karşılamadığını belirterek oybirliğiyle, 10. maddenin ihlal edildiğini açıkladı.
Türk hükümetinin, "Türkiye yasaları, Sözleşmenin ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde değiştirildi" şeklindeki açıklamasının dikkate alındığını duyuran AİHM, Ergin'in Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde yargılanmaması gerektiğini kaydetti:
"Siviller, bu durumu teyit eden temel gerekçeleri bulunuyorsa ve belirgin ve öngörülebilir bir yasal zemin altında askeri ceza yargı kapsamında yargılanabilirler."
AİHM, Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyesi ülkeler arasında Anayasasında barış zamanında sivillerin askeri mahkemelerce yargılanabileceğine dair hüküm bulunan tek ülke olduğuna işaret etti.
Ergin'in askeri bir mahkemede yargılanmasıyla ilgili endişelerini yerinde bulan AİHM, sonuçta Ergin'e 2 bin avro manevi tazminat ve bin 500 avro da mahkeme gideri ödenmesini kararlaştırdı.
Gazeteci Tatlav da AİHM'de kazandı
2 Mayıs'ta da AİHM, "İslamiyet Gerçeği" kitabının yazarı Erdoğan Aydın Tatlav'ı "İslam'a hakaret" iddiasıyla cezalandıran Türkiye'yi, 3 bin 052 avro tazminat ödemeye mahkum etmişti.
Ekim 1996'da beşinci baskısını yapan ve dört yıldan 16 bin 500 adet satan kitap nedeniyle gazeteci Tatlav, 19 Ocak 1998'da hapisten para cezasıyla cezalandırılmıştı.
Kitabında Tatlav, ana fikir olarak dinin, "Tanrı'nın isteği" olarak sunulan toplumsal adaletsizlikleri meşrulaştırdığını savunuyordu.
Tatlav'ın AİHS'nin 10 ve 6/1 maddelerinden yaptığı başvuruyu ele alan AİHM, eserde, inananlara hakaret edilmediği gibi kutsal simgelerin de hedef alınmadığını, sadece sosyoekonomik alanda dinin eleştirildiğini açıkladı. (EÖ/KÖ)