Adli Tıp Kurumu (ATK) Genel Kurulu, bugün, dördüncü evrede kanserli Güler Zere'nin durumunu görüşmek üzere toplandı. bianet'in ATK Başkanı Haluk İnce'yle görüşen Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatlarından aldığı bilgiye göre, ATK karar vermek için eksik olduğunu düşündüğü belgelerin Çukurova Üniversitesi'nden gelmesini bekleyecek.
Zere'nin avukatı Oya Aslan, bugünkü toplantıya İstanbul Üniversitesi'nden iki onkoloji uzmanının davet edildiğini, bu uzmanların karar için bu belgelerin gerektiğini saptadığını öğrendiklerini aktardı.
ATK Genel Kurulu bu belgelerin gelmesinin ardından yeniden toplanacak ve karar verecek. Ancak Aslan, Elbistan Savcılığı ve Çukurova Üniversitesi arasında da yazışmaları gerektireceği için uzayacak bu sürecin risk anlamına geldiğini ifade etti.
Avukatları Zere'nin bir an önce tahliye edilmesini istiyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) heyeti, dün açıkladığı ön raporuyla, Zere'nin radyoterapi tedavisinin ardından cezaevi koşullarında yeterli beslenmediğine, kilo kaybettiğine ve bu nedenle de tedaviye yanıt vermediğine dikkat çekmiş, tedavisinin evde sürmesi için serbest bırakılmasını istemişti.
"Zere'yi tekrar İstanbul'a getirtmeyeceğiz"
Aslan'ın verdiği bilgiye göre, ATK Başkanı İnce, Taylan Tanay, Behiç Aşçı ve Güray Dağ'dan oluşan ÇHD heyetine "Zere'yi tekrar buraya getirtmeyeceğiz" dedi.
"Zere'nin yaraları çoğaldı"
Zere, Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'ndeki mahkum koğuşunda tutuluyor. Yanında babası var. Aslan'ın verdiği bilgiye göre yaraları artmış, ağzının dışından görülebilir durumda. Kollarındaki damarlardan, onlar şiştiğinde de ayaklarındaki damarlardan besleniyor. Her iki bölge kullanılamadığındaysa, ağızdan çorba veriliyor. Aslan bu durumun Zere için daha da acı verici olduğunu söyledi.
Beş dakikalık muayeneyle rapor
Damakta başlayan kanseri vücuduna yayılan Zere için Elbistan savcılığı Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan rapor istedi. Çukurova Adli Tıp, 22 Haziran tarihli raporda Zere'nin "ağır özürlü sayıldığı, yaşamının ağır risk altında olduğu, bir başkasının bakım ve gözetimine muhtaç olduğu, radyoterapi de içerecek yoğun ve ağır tedavinin cezaevi koşullarında yerine getirilmesinin mümkün olmadığı, iyileşinceye kadar cezasının ertelenmesinin uygun olacağı"nı yazdı.
Savcılık bunun üzerine 25 Haziran'da hastanenin mahkum koğuşunun uygun olup olmadığını sordu ve olmadığı yanıtını aldı. Bunla da yetinmeyen savcılık Zere'yi 14 saatlik yolculukla İstanbul Adli Tıp Kurumu'na muayene için gönderdi. ÇHD, bu tutumu nedeniyle savcı için de suç duyurusunda bulunmuştu.
Başkanlığını, daha önce işkenceyi gizlediği için İstanbul Tabip Odası'nın meslekten men cezası verdiği Nur Birgen'in yaptığı İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu, raporda Zere'nin hastanenin mahkum koğuşunda tedavi olabileceğini yazdı.
Şu an Balcalı Hastanesi'ndeki koğuşta tutulan Zere, bu rapor için yapılan muayenenin üstün körü olduğunu anlatmıştı. (TK)