Çocuklar İçin Adalet Projesi kapsamında 5-7 Aralık tarihleri arasında düzenlenen "Uluslararası Çocuklar İçin Adalet Sempozyumu"nda adalet sisteminde çocukların haklarının nasıl korunacağı tartışılıyor. Proje 3 Ocak 2012 tarihinde uygulamaya kondu ve Avrupa Birliği'nin mali, UNICEF'in teknik desteğiyle Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Türkiye Adalet Akademisi paydaşlığı ile yürütülüyor.
Sempozyumun ilk gününde "Türkiye'de Çocuk Adalet Sistemi" genel başlıklar altında tartışıldı. İkinci günündeki oturumlarda ana başlık kurumlar arası koordinasyondu.
Sabah oturumlarında gerçekleşen sunumlarda Prof. Dr. Yurdagül Erdem, Yrd. Doç. Aygen Çakmak ve Yrd. Doç. Fatma Elibol'un ortak çalışmasında yazılı basında çocuklara yönelik istismarın yansımalarına değinildi.
Eylül 2012'den geriye dönük olarak iki yıl ve dört anaakım gazete üzerinden yapılan çalışma, bu zaman zarfında çıkan 123 haberin yüzde 72.40'ının çocuk cinsel istismarı, yüzde 16.20'sinin fiziksel istismar, yüzde 11.40'ının ihmal olduğunu gösteriyor.
İstismar ve ihmalin yoğun yaşandığı bölgelerin başında yüzde 22.80 ile Marmara, ardından yüzde 22 ile Karadeniz ve yüzde 21.10 ile Akdeniz geliyor.
Araştırmada kız çocuklarına yönelik cinsel istismarın yüzde 20.40 ile en fazla Karadeniz bölgesinde görüldüğü belirtiliyor.
Araştırmada, ev ortamında gerçekleşen cinsel istismarın araştırma esnasında en çok yüzde 47.20 ile 13-18 yaş grubuna yönelik olduğu ve çocuğa yönelik istismarda cinsiyet ve yaş unsurunun anlamlı bir değişkenlik yarattığı tespit ediliyor.
Araştırmanın tespitlerinde biri de çocuk istismarı haberleri arasında çocuğun yararını gözeten haberlerin bazı gazetelerde çok az olduğu yönünde.
Grafitili rehabilitasyon
Bir başka çalışma; sokak çocuklarıyla çalışma yapan Dr. Mehmet Emin Kahraman'ın çalışması rehabilitasyon sürecinde yeni yaklaşımlara odaklanıyor.
Grafitiyi sokak çocukları için bir rehabilitasyon yöntemi olarak seçen Kahraman çalışmasında, rehabilitasyon merkezlerinde sanat eğitiminin yeterli olmadığını ve çocukların süreç sonunda iş bulmalarına yarayabilecek şekilde eğitilmelerinin yöntemlerini sorguluyor, sokaklarda, duvarlara, geniş yüzeylere yapılan grafitiyi bir alternatif olarak öneriyor.
Bütüncül yaklaşım
İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nden Avukat Seda Akço sempozyumda yaptığı sunumda etkin bir şartlı salıverilme sisteminin önkoşullarını ortaya koydu.
Bu konuda oluşturulacak yeni modelin temel yaklaşımlarını sıraladı.
Tüm tarafların birlikte çalışıyor olmasından ve sürecin ilk raporlarından başlayarak sonuna kadar bütünlüklü, birbiriyle bağlantılı planlanmasını içeren bütüncül yaklaşımdan söz etti.
Ayrıca "kalite güvencesi" vurgusu yaparak program başarılı değilse bunun maliyetinin çocuklara çıkacağını hatırlatarak sistemin hatasız olmasının gerekliliğini anlattı.
Şartlı salıverme sisteminin doğru yapılanması için sistemin kendisine gelmeden önce, ceza infaz kurumlarından mahkemelere, oradan denetim programlarına uzanan bir yapının doğru ve koordineli çalışmasının zorunluluğunu ifade etti.
Çocuğu ceza adalet sistemine sokmamanın öneminin altını çizen Akço bunun için kamu davasının açılmasının ertelenmesi gibi işletilmesi gereken mekanizmaları da hatırlattı.
Destek hattı
Çocuk ve gençlere tahliye sonrası destek olmayı amaçlayan ÖZGEDER'den Selin Berghan ise bu nedenle açılan destek hattının önemini anlattı.
Hattın bu sene önce İzmir, Ankara ve Elazığ'da açıldığını söyleyen Berghan, 2013'te İstanbul'da da faaliyete geçirmeyi amaçladıklarını belirtti. Hedeflerinin 2015'te tüm Türkiye'yi kapsaması olduğunu açıkladı.
Berghan'ın verdiği bilgilere göre çocuklar hattı yol parası istemek, aile ve iletişim problemleri, barınma sorunu, yasal danışmanlık, iş, merak ve arkadaşlık ihtiyacıyla arıyor.
Kamunun imajı
Sempozyumun en dinamik oturumlarından biri akşam saatlerindeydi.
Gündem Çocuk Derneği'nden Emrah Kırımsoy'un kolaylaştırıcılığında gerçekleşen "uzman tartışması" toplantısında, sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileriyle ceza infaz kurumlarının temsilcileri arasında cezaevlerinde denetim üzerine görüş ayrılığı çıktı.
Konuşmacılar arasında yer alan Sakarya L Tipi Kapalı Cezaevi Müdürü Metin Sönmez zaten her hafta denetlendiklerini söyleyerek STK'ların bu alana girmemesi gerektiğini ifade etti. "Bir de STK'ları çıkarmayın başımıza. Aşureye dönmesin iş."
STK temslilcileri ise şeffaflık vurgusu yaparak sivil toplumun izlemesinin önemini vurguladı.
Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nun psikoloğu Murat Erkan cezaevlerinin çalışanları ve mahpuslarla birlikte 150 bin kişilik bir camia olduğunu söyleyerek sorunların da sayının da çok olduğunu belirtti. Kapalı kurumlara dair önyargıların arttığını, cezaevlerinin zaten kameralarla izlendiğini, izlemek yerine bir şeyler yapılması gerektiğini ifade etti.
Ankara Çocuk Eğitimevi'nden Elif Kaleli ise STK'ların çalışmasının ceza infaz kurumlarına dair olumsuz imajın değiştirilmesi için de değerli olduğunu, STK'ların desteklenmesi gerektiğini kaydetti.
Tunus'tan gelen ve oradaki deneyim aktaran konuşmacılardan hakim Samir Hamaid STK'ların insan onuruna uygun çalışması için standartlar belirlenmesini önerdi.
STK'ların rollerinden söz ederken bu kurumların izleme ve denetleme yapabilmesi gerektiğini söyleyen Kırımsoy da sivil toplumun yeni model oluşturmasının ve buna bağlı olarak mevzuatın değişmesi gerektiğini belirtti.
"Peki, ya Pozantı?"
İzleyicilerin de söz aldığı oturumda Sosyal Hizmet Uzmanı Yaşar Çavdar, kamu ve STK'ların ilişkilerinde bir geriye gidiş olup olmadığını sordu ve kamunun STK'lara üstten bakmaya başladığını gözlemlediğini söyledi.
Dinleyiciler arasındaki bir sosyal hizmetler öğrencisi de Pozantı'da yaşananları hatırlatarak bu kadar izlemeye rağmen yaşananların nasıl gerçekleştiğini sordu.
Oturumda Tunus'tan gelen diğer konuşmacı Essafi Monia da söz aldı. Monia konuşmasında doğrudan çocukları andı, çocuğun içindeki şiddet duygularının giderilmesi üzerine çalıştıklarını anlattı.
Sempozyum bugün yapılacak üçüncü oturumla sona erecek. Katılımcılar bugün "Çocuk Adalet Sistemine Yönelik Uluslararası Modeller" başlığını ele alacak. (YY)
* Sempozyum programı için tıklayın.